deniz gezmiş devrim yapabilseydi

entry3 galeri0
    1.
  1. deniz gezmiş ve arkadaşları 70'li yıllarda devrim yapabilirlermiydi, yapabilirlerse ülkeyi nasıl yöneteceklerine dair yazılmış yazıdır. yazı size göre uzun gelirse istediğiniz yerlerini okumanız için bölümlere ayırdım. hepsini okumak istemeyenler ctrl + f tuşuna basarak bölüm ismini yazarak okuyabilir. eksiksiz okumak isteyenler "dünyadaki siyasi durum" yazsın. devrimin oluşma ihtimali için "türk halkının yapısı" yazan bölümden aşağısını okuyabilirsiniz. bunlarla ilgilenmeyip devrim sonrası için "türkiye halk cumhuriyeti", "ilk pürüzler" ve "rejimin sonu" diye yazarak gerisini okuyabilirsiniz.

    ---- dünyadaki siyasi durum ----

    tarafsız bakan gözler için gerçekleşmesi imkansızdır. türkiye sınırları içerisinde devrimci hareketler az sayıda kişiyi etkileyebilmiştir. 1917 rusyası ve 1948 çini savaştan yeni çıkmış olup, savaşta olağanüstü haller sonucu devletten ümidini kesmiş işçi sınıfı ve savaş sonrası ellerinde silah olan milislere sahip devrimci ruh hali varken 1970'li yıllarda ülkemizde böyle bir durum yoktu. şartların çok daha uygun olduğu yunanistan bile sosyalist devrimi yaşayamamıştır. tito, mao gibi komünist liderler savaş sırasında yıldızları parladığı için başarılı oldular. küba, deniz ve arkadaşları için örnek olabilecek tek ülkedir. türkiye için konuşursak 1950 yılından itibaren demokrasiye geçiş yaptığı için halk iradesini temsil eden bir parlamento bulunmaktadır. halk çeşitli sebeplerle siyasi partileri desteklemektedir.

    ---- türk halkının yapısı ----

    türk halkı için konuşmak gerekirse büyük çoğunluğu sosyalizm, komünizm, leninizm gibi ideolojilerden hakkında bilgisi olmadığı gibi devrim karşıtı olan milliyetçi insanlar o devirde bile mevcuttu. devrimci ideoloji üniversiteli gençler ve solcuların belli bir kesimi dışında benimsenmemişti (hala öyle diyebiliriz). fatsa gibi istisna yerler dışında sosyalistlerin seçim kazanamadığını göz önüne alırsak deniz ve arkadaşları için imkansız bir mücadeleydi diyebiliriz. 80 öncesi devrimciler milliyetçilere göre çok gerideydi. 80 darbesi olmasa bile devrim şartları hazır değildi. sağcı ve solcu gençler sokak ortasında birbirlerini vurması devrimin ayak sesleri değil iç savaşın ayak sesiydi. sağcılar ülkenin aynı durumda kalmasını desteklediğini düşünürsek ve çoğu yerde çoğunluk olduklarını hesaba katarsak denizlerin işinin ne kadar zor olduğu anlaşılır. eğer deniz ve arkadaşları başarılı olsa ve türk halkını kendi davasına ikna etmeyi başarabilseydi nato üyesi olduğu için stratejik noktada bulunan türkiye için muhtemelen yabancı müdahele olacaktı (bu duruma sonuna kadar karşıyım benim ülkemde komünist bir devrim olucaksa bile onu ülkücülerin kendi karşı darbeleriyle durdurması gerekir dış güçler olmadan).

    ---- türkiye halk cumhuriyeti ----

    deniz ve arkadaşları engellerin hepsini aşabilselerdi işte o zaman türkiye için herşey değişmiş olacaktı. bu devrim 1980 yılından önce başlayacağını varsayarsak (afganistan savaşı ve sovyetlerin çökmeye başlaması) türkiye doğu avrupa ülkelerinden birisi sayılacaktı. nato'dan çıkması sebebiyle varşova paktına üye olması kaçınılmaz hale gelecekti. aynı zamanda baas rejimi bulunan suriye ve ırak'ın yanı sıra anti-amerikan şeriatçı devrim yaşayan iran ve diğer komünist ülkelerle ilişkileri hızlı bir şekilde gelişecekti. sovyetler birliği stratejik bir ülkeyi kendi tarafına çekerek büyük bir prestij kazanmış olacak belki de çöküş devri daha uzayacaktı. avrupadaki diğer ülkelerde ise dinamo taşı etkisi ile devrim falan olmayacak, onlar kapitalist olarak devam edecekler ve büyük ihtimalle komünistlere karşı önlemlerini arttıracaklardı.

    türkiye açısından bakarsak hayat ilk aşamada oldukça ucuzlayacağı, sağlık, ulaşım ve iletişim gibi ihtiyaçlar bedava olacağı için yeni rejim başlarda halk tarafından büyük destek görecekti. din ve diyanet işleri kaldırılacak yada sınırlandırılacağı için insan hayatında etkisi minimum olacaktı. ülkede etnik kökenlere bakılarak yeni milletler oluşturulacak ve bazı bölgeler özerkleştirilecekti. zenginler ya yurt dışına kaçacaklar yada hapislerde çürüyecekti. muhaliflerin bir kısmı idam edilecek geriye kalanları hapislere atılacak, büyük kısmı çalışma kamplarında can verecekti. sermaye akışı olmadığı gibi devlet herşeyin sahibi olacak özel mülk hakkı kısıtlanacaktı. ülke sıkı bir denetim altına alınacak milliyetçilik ve muhafazakarlık başta olmak üzere bütün ideolejiler suç teşkil edicekti (siyasi liderler ya sürgüne gidecek yada idam edilecekti). dinin hayatımızdaki etkisi zayıfladığı için geleneksel yaşam tarzına rağbet azalacak, gayrı-meşru ilişkiler artacaktı.

    ---- ilk pürüzler ----

    türkiye ermeni soykırımını kabul etmediği gibi kuzey kıbrıs'ı ilhak edecekti. suriye hatay'ı, yunanistan türkiyenin herhangi bir yerini alamayacaktı. irredantism tekrar gündeme gelecek komünist hükümetimiz ege adalarını istemeye başlayacaktı (kapitalist yunanistan her türlü düşman olduğu için). resmiyette milliyetçilik yasak olmasına karşın devlet farklı isimler altında milliyetçi olacaktı (etnik yada dinsel değil). bütün vatandaşlarımız türkçeden başka dil konuşamaz hale gelecek, diğer diller unutulacaktı. sanayileşmesini tamamlayamamış olan türkiye kendi kendine yeten ülke olmaya çalışacak silahlanmaya büyük gelir harcayacaktı. halk fakirleştiği için zamanla rejim aleyhtarlarının sayısı artacaktı. kültürel yatırımlar artacak halk sanatla ilgilenecek okuma-yazma oranı hızlı bir şekilde yükselecekti. eğitimli nüfus oranı yükselecek üniversite mezunları çoğalacaktı.

    1980 yılından itibaren zayıflamaya başlayan sovyetler birliği tüm dünyadaki komünistlerin prestijini sarsacak anti-komünist eylemler başlayacaktı. sovyetlerin gerilemesi türkiye'yi sovyet kaynaklarından mahrum edecek, ülkemizde ekonomik istikrarsızlık başlayacaktı. liberal, muhafazakar ve milliyetçi türkler yurt dışından abd ve avrupa tarafından fonlanarak türkiyede çeşitli rejim aleyhtarı eylemleri başlatacaktı. hükümet eylemleri başta şiddetle bastırarak binlerce muhalifini öldürecek sonra liberalleşmeye başlayarak kendi eliyle belirli kişilerin serbest girişimlerde bulunmasını sağlacaktı. kötüye giden ekonomi zamanla hükümet için yeni iç düşmanlara ihtiyaç hissedecekti. zenginler, milliyetçiler ve muhafazakarların bittiği yerde bazı azınlıklara karşı hükümet eliyle ayrımcılıklar yapılacaktı (bilin bakalım bu azınlıklar kimler olacaktı). insan hakları sürekli olarak ihlal edilecekti. basın engelleri en üst düzeyde olup kapitalist ülkeler ve halkları en büyük düşmanlar olacaktı.

    ---- rejimin sonu ----

    çökmeye başlayan doğu avrupa komünist devletlerinin aksine türkiye halk cumhuriyeti daha genç olduğu için hemen çökmeyecekti. muhtemelen suriye ve ıraktaki baas rejimlerinin benzeri diktatöre sahip olacaktık. komünizmden hatta sosyalizmden vazgeçen türkiye resmi ideoloji olarak gezmişizm adı altında yaşamaya devam edecekti. körfez savaşında abd'yi destekleyerek batı dünyasına biz değiştik mesajları verecektik (ırak'ın kuzeyi falan bize gelebilirdi). değişen hayat koşullarına uyum sağlayamayan türkiye cunta rejimine dönecek herkez ktsk (kızıl türkler silahlı kuvvetleri) korkusu sebebiyle sesini çıkaramayacaktı. doğum oranı düşecek, ege denizi mülteci yuvasına dönecek ve genç nüfus hızlı bir şekilde yaşlanacaktı. yeni nesil seküler ve milli değerlerden uzak oldukları için abd hayranı olacaktı.

    teknoloji hızına ayak uydurulamayacaktı. telefonlar ve bilgisayarlar ülkemizde çok geç kullanılmaya başlayacaktı. 2. körfez savaşı sonrası güçlenen rusya etkisine giren türkiye iflah olmayacaktı. arap baharından etkilenen en önemli ülke olacak iç savaş başlayacaktı. deniz gezmiş muhtemelen kaddafi ve çavuşesku gibi kendi halkı tarafından katledilecek bir nefret objesi olarak anılacaktı. türkiye hızlı bir şekilde kapitalistleşerek batı ülkelerine benzemeye çalışacaktı. genç nüfusu avrupa ve abd yollarını tutacak nüfus hızla azalmaya başlayacaktı. genç kızlarımız az maaşla porno sektöründe rus, çek, leh ve romen hemcinsleriyle büyük bir yarışa girecekti. yunan erkekleri yalnız başlarına mutluluk tatillerine türkiye'ye gelecek ülkemiz ucuz fuhuş cenneti olacaktı. muhtemelen devletin kendi eliyle ayırdığı azınlıklar dillerini büyük oranda unutmuş olmalarına rağmen bağımsızlıklarını isteyecek ve iç savaş çıkacaktı. bu günlere gelirken türkiye nüfusu 30-35 milyon olacak ve hızlı bir şekilde azalacaktı. yeni kapitalist haliyle ermeni soykırımı tanınacaktı. gerisini sizin hayal gücünüze bırakıyorum çünkü benim elim gitmiyor.

    not: bu entry siyasi görüşümden bağımsız tamamen yaşanan olayların değerlendirilmesi üzerine yazılmıştır. sosyalist türkiyenin iyi ve kötü yanlarını elimden geldiğince anlatmaya çalıştım. el emeği göz nurudur alıntı değildir.imla ve yazım hatalarım varsa lütfen bana özelden bildiriniz.
    12 ...
  2. 2.
  3. kemalist bir devrim olurdu, çayan yapsaydı kominal hayat başlardı.
    1 ...
  4. 3.
  5. Deniz gezmişin ne devrim yapabilecek bir gücü nede bir vasfı vardı. Ayrıca tarih olasıklıklarla tartışılımaz.

    Dipnot: o yazıyı kim okuyacak.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük