susurlukta çakılan çakal sürüsünü "bu ülke seninle gurur duyuyor" türünden sloganlarla sahiplenip kahramanlaştıran, kurtlar vadisi seyredip polat alemdarcılık oynamaya yeltenen bebelerle kıyaslanınca amaerikaya siktir çeken deniz ve arkadaşlarını süper ötesi kahraman görmenin caiz olduğunu bilen cahildir.
kahramanlığını bizlere düşündüren bizzat denizin kendisidir. kaçımız kendisini hiçbir karşılık gözetmeksizin ülke bağımsızlığına adamıştır ki.ayrıca...
(bkz: bu cahillik bende güzel durdu)
deniz gezmiş kadar terörist sayılacaksa bugün rejimi değiştirmeye çalışan adiler,ben deniz gezmişe terörist derim,hatta kendi bile der..deme noktasına getirten söylem..
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu,Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır; demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, ;Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir; diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek;demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek; Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.işte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği! **
vallahi deniz gezmiş'i kahraman sanmak aptallık degildir. sanmamak aptallıktır. zira 24 yasında ölüme gitmek ve ölürken bile barış mesajları verip amerika'ya nanik yapacak kadar delikanlı bir adamdan bahsediyoruz.
öyle bi cocuk düsünün ki 24 yasında , avukat olacak. parada pulda gözü yok. halkı için yürüyüşe geçiyor. işçiler icin mitingler düzenliyor. karıya kıza bakmıyor.
ne yapiyor peki ?
amerikan emperyalizmine karşı duruyor.
işçinin emekçinin yanında duruyor.
milletin hakkını yiyenlere bela oluyor.
hapislere atılıyor.
zindanlarda çürüyor.
demokratik üniversite istiyor.
soruyorum size abiler ablalar kahraman degilde nedir ? *
edit ; Samsun'a çıkan mustafa kemal'e de istanbul örf-i idaresince idam kararı verilmişti.
ama bu onları kahraman olmaktan alıkoymadı..tarih ; akla karayı sececekdir. seçmiştirde.
deniz gezmiş tarafından söylenen şu sözlerden habersiz kişidir, haberi varsa durum daha da vahimdir.
" Gemerek'in dışında bir benzin istasyonunun arkası. Yerler ıslak. Çamur. Zifiri bir karanlık. Bir yamaçtasın orada. Yalnızca jandarmaların attıkları mermilerin alevlerini görüyorsun. Ateş etsen yerin belli olacak; ateş edemiyorsun.
O anda bombayı atmak aklıma geldi. Kafan çalışıyor. Mantığın tıkır tıkır işliyor. Soğukkanlısın. Pimini çekip bombayı elinde tutuyorsun bir iki saniye. Pimi çektikten dört saniye sonra bombanın patlaması gerek. Vakit geçirmemek gerek. Bomba elinde patlayabilir; bunun korkusu var içinde; elinde patlarsa diye.
Fırlatıyorsun bombayı. Sinip bekliyorsun. O andaki bekleme müthiş işte. Müthiş uzun geliyor o süre; zaman bir türlü geçmiyor; saniyeler dolmuyor bir türlü. Bomba, savunma bombası. Patlayınca bayağı etkili patlar. Havada birtakım kollar bacaklar göreceğini sanıp bekliyorsun.
Daha önce de kullandım bu bombadan. Eğitim atışları yaptım. Ama buradaki, eğitim atışlarından çok değişik. Patlayıncaya kadar, ilk akla gelen, bir türlü akıldan çıkmayan şey, bombanın patlamama olasılığı. Bomba bozuk çıkabilir. Ve bomba patlayınca isabet almak olasılığına karşı tam siper, yüzü koyun yere atıyorsun kendini. Çok gariptir, bir içgüdüyle ellerini ensende kenetliyorsun. Hiç tanımadığın, bilmediğin, hiç görmediğin birtakım insanların öleceğini düşünüyorsun birden; üzülüyorsun.
Patlıyor bomba. Kan kokusu duyduğunu, feryatlar, çığlıklar, bağırışlar duyduğunu sanıyorsun ilk anda. Sonra derin bîr sessizlik oluyor. Sonra da kaçışan birtakım insanların ayak sesleri. Yani, önce bir şok etkisi oluyor karşıdakilerde, bir şaşkınlık. Sonra da panik ve kaçışma."
edit: anlayamayan bazı arkadaşlar için;
bombayı atan:deniz gezmiş
bomba atılan: devletin jandarması, gencecik askerlerimiz.
moskoflar'in perspektifinden bakilirsa cahil degildir bu insan. Evet deniz gezmis moskof usakligi yapan bir sovyet vatanseveri oldugu icin moskoflar'a gore bir kahramandir ki bu yolda olmeyi bile goze almistir. lenin tebrik ve tesekkurlerini iletmistir bile coktan o'na.
cocukluğunda bile gayet okumaya ve öğrenmeye cok meraklı olduğunu bizzat kapı komşusu olan babamdan öğrendim. peki bu baslığı acan arkadas sağdan soldan bir iki materyalden yararlandığını nereden öğrenmiş? asılsız bilgilerle kafa şişirmek daha büyük cahillik değil mi?
deniz gezmiş'i vatan haini sanan cahillerden daha akıllı olan cahillerdir. ayrıca deniz gezmiş'i kahraman sananlara cahil diyebilenler büyük ihtimal abdullah çatlı gibi kokain bağımlısı, kiralık katil, mafya bozuntusu, uyuşturucu taciri, faşist birisini kahraman olarak görüyorlardır. ***
ayrıca bkz; #2573796, #2574249
farklı düşünen,koyun gibi sürünün peşinden gitmeyen insanlara söylenen absürd bir laftır.mesela che'nin kim olduğunu bilmeden resimlerini görünce aşağılayan,"ya,kızıyosun da bu adamlara,ne yaptılar peki?" deyince cevap veremeyen insan çeşidinin ortaya attığı salakça başlık.
demek bu insanlar için de feda etti kendini.(aşk olsun sana çocuk aşk olsun...)
cahil denmesi pek uygun olmaz ancak sol görüşlü insan diyebiliriz biz bu kişiye. zira deniz gezmişin bir kahraman olmadığını aşikardır. bir kere kahraman olmak için ortada yapılmış bir kahramanlık olması gerekir. siyasi olaylara karışıp kendini astırtmak ben de dahil pek çok kişi için kahramanlık değildir. eğer siz solcu bir insansanız siz kahraman diyebilirsiniz saygı duyarım ancak başkalarının da kahraman demesini bekleyemezsiniz. kendisine yazık etmiş ve kendine yazık edilmiş biriydi işte.
-baba deniz ne?
+oğul sana nasihat girme boğulursun
-yok baba yok, bu insan deniz
+oğul sana nasihat komşunun kızı denizin peşinden gitme yorulursun
-yahu baba bu eskilerdenmiş erkekmiş
+oğul sana nasihat cehalet en büyük irfandır.
Bu arkadaşlar birde kendi fikirlerine zıt birşey söylenince hemen karşı çıkarlar
(bkz: deniz gezmis i kahraman sanan cahil).
Zira karşıdakini eleştirmek için tırnak işaretini bile bahane gösterebilecek kadar zeki kimselerdir.
o devri yaşamayanların konuşmaması gereken konular bence bunlar.
şahıslar bazında da aynı mesele.
abdullah çatlı, deniz gezmiş, haluk kırcı, yusuf aslan gibi şahıslar belli ideolojik oluşumların baş aktörleri, rol modelleridir. çıkıp da birine terörist diğerine mafya demek bizim yaşımızdaki insanların işi değil. *
ama şu da bir gerçek ki deniz gezmiş ideolojisi kasten ya da istem dışı terör örgütü tarafından kullanılmaktadır. kimse çıkıp da bu gerçeği göz ardı edemez.
tabi ki de bu deniz gezmiş teröristtir demek değildir.
faşist denilen grupla gominist denilen grup bir şekilde vatana hizmet etmiştir. ha bunu isteyerek mi yapmışlardır o tartışılır. arkalarında güçler var mıydı tartışılır. ama adam gibi tartışılır. terörist diyerek, mafya diyerek bir yere ulaşılmaz.
bu arada iki cephe için söylemek gerekirse iki cephenin rol modellerini anlatan kitaplar şüphesiz o şahısları tanımayı kolaylaştıran belki de mümkün kılan yegane eserler ancak şu unutulmamalıdır ki türkiye'de objektif bir biyografi bulmak oldukça zor bir meseledir.
saygılar iki cepheye de...