kürt milliyetçisi, aynı zaman da anarşist neresine üzüleceksin ki bu insanın, hayır işin komik tarafı bu adam asılmasaydı ilyas salman gibi köşe yazarı olacaktı ama asıldı bu anarşisti kahraman ilan ettiler, oda yetmezmiş gibi atatürkçü rejimi silahla devirmeye çalışan bu insanın hayranları şuan atatürke sahip çıkıyorlar.
önce insan olmak lazım üzülmek için. haklarını amerikaya teslim etti edicek olanlar tarafın üzücü olamayan aksine sevindirici olan mandacı tabir edilebilen tek hücreli olarak tabir edilebilemsi varlık aslında varlığı ile yokluğu belli olmayan da diyebiliriz.
Esirgemem sözümü çıkıp gelse de ölüm
Geri götüremez adımlarımı
ve yıldıramaz hiçbirsey, gülüm
ne dikenler bıraktım ardıda ne dikenler
ki uçları hala kanıyor ayaklarımda,
oysa karanfiller ekmiştim yollara,
aşk ile mızrap vurup sevdalı sazıma,
kavgamı türkülemiştim, yarın bakışlı çocuklara
ve semahlar dönmüştüm turnalar gibi hak aşkına halk aşkına,
kim söyleyebilir öldüğümü kim,
siz türkü gibi dağılırken dağ yollarına
ve toprak gibi yeşerirken memleketim,
kim söyleyebilir solduğumu kim...
BEN ÖLMEDiM Ki......
Denizlerin dalgasıyım
Ben halkımın kavgasıyım
Yarınların sevdasıyım
YENiLMEDiM Ki.....
"ya bu ülke hep ölümü mü konuşacak, kanı mı konuşacak, cinayeti mi konuşacak" dememe neden olmuş bir açıklama. evet bu topraklarda insan öldürmek sıradan bir olay. bir köpeği direğe bağlayıp sopayla vura vura öldüren insanlardan bahsediyoruz. dehşet saçıyorsunuz a.q.
deniz gezmiş teknik olarak terörist olduğundan çok da yadırganmamalı.( yani idama karşı olmak ayrı olay ama eşit muamele olmalı. ben kendim karşı mıyım bilmiyorum. galiba karşıyım.) hangi davanın haklı, hangi davanın haksız olduğuna kim karar verebilir ki? ya da kim veriyor? abdullah öcalan'la, deniz gezmiş'i birbirinden nasıl ayıracaksınız ki bu durumda.. bence büyük bir iki yüzlülük var ortada..
az miktarda talihsiz açıklamadır. fakat, deniz gezmiş'in kendisi bile asılmasına üzülmemiştir. onlar bu yola çıkarken sonunu biliyorlardı. kendi düşen ağlamaz ise, biz neden arkalarından ağlayalım ki? deniz gezmiş ve yoldaşları idam edilerek bedenen yok edilseler de, isimleri sonsuzlaştırılmıştır. bunun yanlışlığı zaten karar sahipleri tarafından da bilinmektedir. gezmiş'ten sonraki 1 mayıs'ları kimse unutmadı.
ben de üzülmedim çünkü o arkasından üzülmesini istemedi canından çok sevdiği halkının. ipe giderken bile gözlerinin içi gülüyordu. son sözleri yine halkının çıkarları doğrultusunda idi. çok uzun bir maratonsa devrim O bu maratonun en güzel 100 metresini koştu. onun ardından üzülmek fayda etmez. onun istediği halkının kendini ezdirmemesi bilinçlenmesi okuması okutması...
"henüz cocukluğumuzu bile yasamamıştık. bir kadın eline değmemisti ellerimiz. bir sevgiliden mektup bile alamamıştık daha. bir gece sabaha karşı, pranga vurulmus ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam sephalarına. herkes tanıktır ki korkmadık. içimiz titremedi hic. mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere
üç güzel insanın öldürülmesi olayının verdiği üzüntü bir kenara bırakılarak...
denizlerin yolundan gitmeye çalışan kolibandının da hiç üzülmediği bir durumdur. zira denizlerin adını 10 kişiden 1 i bile aradan geçen onca yıldan sonra bile hala hatırlıyorsa, onu idam edenler bile bu yaptıklarından dolayı bugün özeleştiri verme gereksinimi duyuyorsa, ve onları asan, idam kararı veren hakimin, idam kararını onayan meclis üyelerinin (en çok 20 tanesinin) adını bilenlerin sayısı 1/1000 ise denizlerin ölmediği inançlarının yurt genelinde 1/10 oranında yaşadığının göstergesidir.
bir halk ozanı: ölümüzden korkuyorlar demiştir, ve yanılmamıştır, ölülerimizden bile korkuyorlar.
ilk kez belki de son defa bir akp'li ile ayni fikirde olmama sebeb olan soz. ve benim gibi dusunen milyonlarca insan var bu ulkede. bunu bilmek de beni mutlu ediyor. inanmayan bir koye kasabaya gitsin sorsun. her 10 kisiden 9'u uzuldum demez bu olaya.
AKP bürokratı ve Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'nın Türkiye kısmını işleten BOTAŞ International Limited'in (BIL) Genel Müdürü Salih Paşaoğlu, tarafından kuyruk acısı nedeni ile dile getirilen söylemdir. ODTÜ yıllarında Deniz Gezmiş'in kendisini tokatlamasını hala unutamadığını da dile getirmiştir ve yine bu gerici, ABD donanmasına bağlı 6. Filo'yu protesto eden yurtseverlere saldırmış, ABD askerlerini savunan takunyalılarla aynı saflarda yer almıştır.