--spoiler--
yaşasın tam bağımsız türkiye! yaşasın marksizm-leninizm! yaşasın türk ve kürt halklarının kardeşliği!! yaşasın işçiler, köylüler! kahrolsun emperyalizm! oldu.
--spoiler--
1968 yılında emperyalizme ve kapitalizme karşı fransa'da başlayan işçi ve öğrenci olaylarının, kırdan kente göç ve sanayileşme aşamasındaki türkiye'ye de yansıdığından ve devrimci gençlik eylemlerinin emekçi halkla bütünleştiğinden, 15-16 haziran 1968 büyük işçi eyleminden, kısacası tarihten bihaber olmanın göstergesi sözde "gerçektir".
-bugün ne öğrendim yavrum?
+deniz gezmiş i 27 mayıs ın yarattığı gerçeğini
-aferin şimdi sırada darwin var
+darwin mi?
-evet pkk nın kurucusu
+hımm anladım o da kötü birisi o zaman.
deniz gezmişi o dönemin bir simgesi olarak ele almak ve 27 mayıs gerçeği.
27 mayıs bir darbe, askeri müdahale. ülkemiz tarihinde pek ilk de sayılmaz, belki cumhuriyetin ilk darbesi, denilebilir. hadiseleri sadece şu an yaşadığımız kalıplar içinde değerlendirmek yanlışlığı demeyeyim de, alışkanlığından kurtulmadıkça, hadiseleri kendi nesnelliği içinde kavramak zorlaşıyor. olaylara adeta yeni bir elbise giydirerek anlamaya çalışıyoruz. darbe kötüdür, iyidir diye değerlendirilmemeli. sosyal yaşamın gerçeğidir. savaşlara benziyor yaklaşımlar. mesela deniyor ki haklı savaşlar. nesnel gerçekliklere yaklaşımda değer yargılarından uzak durmak gerekir ki, kendisini, sebep ve sonuçlarıyla anlayabilelim.
27 mayıs darbesi, demokratik yollarla gelmiş bir iktidarın devirilmesidir. yönetici ve bir kısım vekil tutuklanmış, yargılanmış; iktidarın başbakanı, hariciye bakanı ve maliye bakanı idam edilmiştir. sonuç itibariyle onaylanacak bir tarafı yoktur. ancak bu gerçeklik, dp iktidarını bütün yapıp ettikleriyle aklamak anlamına gelmemelidir. her siyasi iktidar gibi olumlu icraatları yanında, kendi meşrepleri bağlamında doğru ama kimi muhalif ve ötesinde ülke menfaatleri açısından hataları olan bir iktidardır. devri iktidarlarında, meşhur 141 ve 142. maddeler ağırlaştırılmış ve hatta idamla tecziye yolu açılmıştır. kore hadisesi, natoya üyelik bütün bunlar tartışmaya açık hususlardır.
türkiye ve dünya darbe geleneğine bakarak, hiç bir şart ve ahvalde bir iktidar zorla iktidardan indirilemez, indirilmemeli gibi pek de ilmi olmayan kategorik sonuçlar çıkarmak doğru değildir.
27 mayıs kendi sonuçları yanında bir de aslında hem darbeyi yapanların bir kısmının, ve darbe sonrası iktidarların görüş birliği ettiği husus, 27 mayıs anayasasının maksadı aştığı fikridir. kısaca 27 mayıs anayasası hazırlanırken, hazırlayıcıların bir kısmının katkısıyla, adeta özgürlükçü karakterde bir anayasa yürürlüğe girmiştir.
yeni anayasa adeta, diğer yasalarda gerekli uyum değişiklikleri yapılmamasına rağmen de facto hür ortam yaratılmasının temelini oluşturmuştur. her türlü yayın yapılabilir olmuş, sınıf merkezli partilerin kurulabilmesinin yolu açılmış, gençlik örgütlenmeleri yaygınlaşmıştır. bu kıymetli demokratik havanın yarattığı ortam, kendi liderlerini, yığınlarını oluşturmakta gecikmemiştir.
işte bu bağlam kerteriz alındığında 1960 yılı ve devamında, simgesel olarak deniz gezmiş, işçi, sendikacı, demokrat öğrenci-yönetici, sosyalist gençlik ve kadroları örgütleriyle beraber 27 darbesi sonrası hazırlanan 61 anayasasının açtığı kulvardan geçmişler, hayat bulmuşlardır. ama darbe sonrası yaşanan hadiseler türkiyenin yeni bir sayfasıdır.