her ikisi de bir şekilde ülke gündemini meşgul eden davalar. yalnız bir fark var, ankara cumhuriyet başsavcılığı'nın aldığı karar göre, deniz feneri soruşturması süresince davanın tarafı konumundaki ip dahil, kimse soruşturma evraklarına ulaşamayacak. soruşturma kapsamında yapılan işlemler konusunda kimseye bilgi verilmeyecek. buna rağmen soruşturmayla ilgili haber yapanlar hakkında gizliliği ihlal ettikleri gerekçesiyle dava açılabilecek.
bu konu ile ilgili kanun maddeleri nelerdir bilemem ama ergenekon konusu her gün yazılı ve görsel medyada pehlivan tefrikası gibi işlenirken, deniz feneri davası ile ilgili alınan bu karar dikkat çekici.
siyasetin yargıya ne kadar işlediğini gösteren kaşılaştırmadır. birinde hazır iddaname bile var adamlar hareket gçmiyor diğerinde ordan burdan illegal dinlemelerle elde edilmiş telefon görüşmelerini bile iddianameye alınıyor.
ikisininde ucu kime dokunursa dokunsun failleri bulunup cezalandırılmalıdır. ayrıca gazete küpürleriyle dava dosyası hazırlanan bir ülkede daha bir çok iddianame hazırlama teknigiyle tanışacağımız aşikardır.