adalet yürütmenin emrinde olduğunda, siyasallaşır ve gerçek adalet diye birşey kalmaz. ileride başka bir iktidar gelir ve canını sıkan herkesi içeri tıkar, kendi adamlarını korur. yargının bağımsız olması, özgürlüklerin teminatıdır. uzunca süredir bu teminattan yoksunuz. sadece pankart açtı diye 19 ay hapiste tutulan gençler, ilçeleri ablukaya alınıp terör örgütü mensubu muamelesi reva görülen hopa'lılar, yazmakta olduğu kitap gerekçe gösterilerek hapise tıkılan gazeteciler, cep telefonuna sahte deliller yüklenen genç teğmenler, toplumun susturulmaya çalışılması ve benzeri pek çok olay, demokrasinin tehdit altında olduğunun açık kanıtlarıdır. kamu vicdanını sızlatan bu son olayla, yargı bağımsızlığı artık tamamen tarihe karışmıştır.
Öncelikle deniz feneri davasında bulunan tutuklular serbest bırakıldı. Ama bu beraat etti anlamına gelmez. Sadece tahliye edildiler ve mal varlıkları üzerindeki tedbir kaldırıldı.
Yaklaşık 3 yıldır tutuklu bulunuyorlardı ve avukatlarının itirazı sonucu tutuksuz olarak yargılanacaklar. Tabi ulusal medyada bu serbest bırakılmaların ufak puntolarla yer alması, gözardı edilmesi üstelik bu kararın 24 şehit verdiğimiz günlerde kamuoyunun bağrı buram buram yanarken, dikkatler başka tarafa çekilmişken alınması mide bulandırıcı. Böylesine bir acıyı bile kullanmaya teşebbüs edilmesini iğrenç ötesi buluyorum. Bunun dışında tutuksuz yargılanma hakkının gazeteci kimliği ile tanınan Mustafa Balbay'a, Apo'yu Türkiye'ye getiren komutan olarak tanınan Engin Alan'a, milletvekili seçildikleri halde tanınmayıp da AKP'ye yakınlığı ile tanınan Deniz feneri tutuklularına tanınması geçtiğimiz günlerde Antalya da konuşması sırasında "Adaletsiz Kalkınan Türkiye" sözlerini sarfeden Rutkay Aziz'i getirmiştir. Bu kadarı artık ayıptan da ötedir. Acaba yargı, deniz feneri tutuklularında olan neyi bulamadı Mustafa Balbay ve Engin Alan'da?
gündem şehit haberleriyle yankılanırken , meclis tv de karşıt görüşlerin tartışmaları gösterilirken, acun programlarını sunmaya devam ederken, devlet büyüğümüzün biz uyurken kulağımıza fısıldadığı ninnidir. harçlara da şimdiye kadar görülmemiş zam bindirilmiş.ilk başta vay ,tüh ettik ama biz bunları unuturuz, hazmederiz hemen . bizim için daha önemli ütopik kaos yaratan sorunlar var çözümlenemeyen ve çözülenemeyecek olan demi ama... yazık bize.