dün yapılan açılım oturumunda mecliste akp'li suat kılıç'ı dövmekten beter eden adamdır. mhp'ye yapılan suçlamalar karşısında " sen nerenin piçisin? " diye bağırarak düşüncelerine engel olamamıştır. helal olsundur.
kendisini bizzat tanımasam da çevremde deniz bölükbaşı'yı tanıyanlar çoktur, bi gün tanışmayı çok istediğim emekli büyükelçi ve milletvekilidir.
kişiliğine gelecek olursak, şuan bankacılık dersine girdiğim ve kendisinin en az üç sayfa ünvanı bulunan* değerli hocamın( (bkz: veysi seviğ))dediklerine göre yaşanan son kriz için ve ımf anlaşması için 'türkiyenin sonu hiç iyiye gitmiyor, yapılacak olan antlaşma* türkiyenin elini kolunu on sene bağlar'
ayrıca isminin nereden geldiğine dair wikipediada, Babası Osman Bölükbaşı, oğlu 21 günlükken 'Milli Şef' döneminde ismet inönü ve Celâl Bayar'a suikast düzenlediği gerekçesiyle, gizli örgüt suçlamasıyla hapse atıldı. Götürülürken oğlunun yanına gelip; 'Oğlum Deniz, baban gidiyor, belki gelmez. Bu memleketin pisliğini az su temizlemez diye adını Deniz koydum. Ben gelemezsem sen temizle' demiştir.
ilginçtir ki 1 mart tezkeresi kahramanıdır aslında
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafından, 1 Mart Tezkeresi öncesi görüşmelerin diplomasi ayağına başkanlık etmesi için görevlendirilmiştir. ABD heyetinin: Kuzey Irak'a geçecek Türk Özel Timi mensuplarının, PKK/KADEK mensuplarıyla karşılaşmaları halinde, ancak meşru müdafaa halinde silah kullanabilecekleri yazıyordu. Bölükbaşı, bundan sonra masada yaşananları şöyle anlattı: 'Görüşme bitmiştir. Size iyi şanslar dilerim. Bunu Barzani bile söyleyemezdi. Bunu getirmiş olmanız ilerde sizin açınızdan büyük bir tarihi hata olarak hatırlanacaktır. Bunun üzerine dışarı çıktılar. Birkaç saat sonra gelip bu kağıdı yok farz etmemizi söylediler. Onlara yeni bir metin verdik: Türk birlikleri Türk komutası altında olacaktır ve PKK ile mücadelede serbest olacaktır.' diyerek masadan kalkmış ve ABD heyetine geri adım attırmıştır.
Görüşmelerdeki tutumu dolayısıyla, ABD yetkilileri tarafından görevden alınması talep edilmiş, ancak 'dere geçerken at değiştirilmez' anlayışına uygun olarak, ABD yetkililerinin isteği hayat bulmamıştır.
1 martta 4 sayfalık,abd tarafından yazılmış,doğru düzgün hiçbir bilgi ve netlik içermeyen tezkere metnini çabalarıyla 70 küsür sayfaya çıkartmış adamdır
çok iyi bir mhp lidir. o kadar ki işine gelmeyen şeyleri söyleyenlere "piç" diyebilecek, üzerine yürüyebilecek kadar mhplidir.
"kapalı oturum yapmam, ülkeye ihanettir" diyen mhp için suat kılıç'ın "o zaman 2000* ve 2001* de yaptığınız kapalı oturumlarda ne *oklar yenildi" demesi üzerine karakterini ortaya koymuştur.
mhp'nin faydalanmayı beceremediği kişilerin başında gelir. diğeri; (bkz: gündüz aktan)
sen seçim meydanlarında çıkıp bu adamları tanıtacağına git ip at, grup toplantılarında bu adamların tecrübelerinden faydalanarak ab sürecinden, dış politikadan dem vuracağına git türbanla uğraş.
gerçi hitabet yeteneği sıfır olan, önünde yazılı bir şey olmadan bir cümle dahi kuramayan biri için gayet normal şeyler bunlar.
normal olmayan ise, türkiye'nin deniz bölükbaşı ve gündüz aktan gibi kişilerden faydalanamaması.
Müzakereler konusunda yırtıcı forvettir aslında yıpratır, ısırır, koparır.
1 Mart tezkeresi olayında komisyon başkanıydı ve diplomasi alanında başarılı tezkere meclis kanadından geçmemişti.
Çok ilginç bir söyleşi yapmış, okurken gerçekten beni düşüncelere boğan; buyrunuz: