Yer: baykal'ın gül bahçesi. Sarı güllerini budamaktadır.
(baykal'ın eline diken batar)
çocuk: aaa
baykal: ne oldu çocuk?
çocuk: eline diken battı, hihihi
baykal: gülmesene..
çocuk: elin kanıyor farkında mısın? hehehe
baykal: gülmesin, güldürmeyin şunu..
çocuk: ya sen cidden deniz baykal'sın değil mi? kikiki
baykal: eee, eh çocuk, bırak sen şimdi bunu. bu sarı gülleri budayacaksan canın yanacak. güneş seni terletecek. bu bahçedeki sarı güllere kıyma diyen muhalefet olacak. yeter artık sarı gülleri budadığın defol git artık bu bahçeden diyenler çıkacak. sen kendine şu soruyu soracaksın "ben bu bahçedeki tüm gülleri budamak istiyor muyum? ben burada sadece kendi arkadaşlarımla takılacağım bir kıraathane inşa etmek istiyor muyum?"
eğer çok istiyorsan ne eline batan diken, ne de söylenenler umurunda olmayacak. kim olursan ol, tek istediğin o bahçeye tek başına hükmetmek olacak..
aaahh elim ya, yara bandı getirin lan artık..stop stop, bitti reklam burda kesin artık..