bugün

muhalefet yapmayın, sadece hükümete oy kazandırın diye emir alsa ancak bu kadar başarılı olabilecek tek insandır.
önceki gün yaptığı grup haykırışında akp'nin kapatılmayı engellemek için hazırladığı, parti kapatma iznini meclis'e veren yasa değişikliğinin rejimin sonu olacağını iddia etti hz. baykal ve aynen şunu söyledi: ''laikliğe karşı çıkan partiyi kapatma yetkisini laikliği ortadan kaldırmak isteyenlere verirseniz, laiklik ilkesini ortadan kaldırmış olursunuz.''
işte baykal ve onun gibilere göre meclis bu demek. cumhuriyeti yıkmak, laikliği ortadan kaldırmak isteyenlerin toplaştığı bir yer. onlara yetki verirseniz cumhuriyeti yıkarlar. işte tam bu yüzden de onlara yetki vermemelisiniz. peki ya demokrasi? o da cici demokrasi. iki torba kömür, bir kilo şekerle kandırılıp oyları satın alınan cahil halkın üzerinden rejimi, cumhuriyeti, laikliği yıkmak isteyenlerin bir tezgahı. zaten bu demokrasiye de 1945'lerde batı'ya ayıp olmasın diye geçildi, en buyuk korkumuz araplar gibi görünmemek için de ona tahammül ediyoruz.(kafamızı attırırsa batı ondan da vazgeçebiliriz tabii.)
tayyip kendisi için "deniz çok kral bir adamdır" dese ertesi gün "allah benim belamı versin, iğrenç bir insanım ben" şeklinde açıklama yapacak kişi.

(bkz: al birini çarp ötekine)
şu anda grup toplantısında 10 numara konuşan chp genel başkanı.

rte'nin özellştirme politikalarını ve tarım politikalarını öylesine muhteşem betimlemiş, öyle bir anlatmıştır ki, gerçekleri tokat gibi vurmuştur.

deniz baykal'ı belki de ilk defa konuşmanın tamamında gerçekçi görmekteyim...
daha önce idam edilmiş bir başbakana, ogünün muhalefet liderinin yaptıgıonursuz çıkışı, matah bir şeymiş gibi, kendisinin neden siyaset yaptıgını sorgulatacak biçimde gündeme getirmiş, ve sayın başbakana seni ben bile kurtaramam diyebilmiş bir bürokrat parti lideri.

eşi hanımefendi ile hiç bir toplantıya katılmayan, ama kadınların aktif siyasette yer almasını dilinden düşürmeyen çelişik muhalefet lideri.

not: chp de siyaset başkalarının eşleri üzerinden yürütülür zaten.
bilgi sahibi olmayan fikir sahibi olan bir başbakan olma talihsizliğini göstermiş olan recep tayyip erdoğan'a 1925 ve 1926 yılında türk parası kanununun ilgili düzenlemesini göstererek ayarı vermiş olan chp genel başanıdır.

hakkında açılmış tek bir dava yoktur ayrıca, evrakta sahtecilik, zimmete para geçirme, ylsuzluk davaları olan hangi siyasi "sayın" acaba?
1938 yılında emekleyen lider.
bazen düşünüyorum iktidara sosyalist bir parti gelse "komünizm getirmeye çalışıyo lan bunlar" diye beynimizin ırzına geçmeye kalkar mı? evet. kalkar.
surekli ulkede darbe cagrisi uyandiran sozleriyle turkiyeyi surekli 20 yil gerilere goturen, cok inatci, sozunde durmayan bir kisilik.
başbakanlık koltuğuna hiç oturamayan. bu yüzden içinde ukte olan. bu yüzden onu, bunu göreve çağıran. bu yüzden... bu yüzden... bu yüzden...
hakkında iyi bir şeyler söyleyen, nedense, bir tane bile insana rastlamadığım... ama hala inadından bir şey kaybetmemiş, oturduğu yerden kalkmayan insan. kalk lan artık, terlemiştir kıçın.
AKP'nin % 47 oy alma başarısına büyük emek vermiş siyaset adamı.
artık partinin başından gitmesini istediğimiz, dürüst,namuslu,yemeyen biri olmasına rağmen ülkede popülaritesi sıfırın altında olan, temel reis kılıklı amcamız
herkesten çok siyasetten anlayan, kahve siyasetiyle ülke kurtarmaya çalışan cahil cüheladan çok bu ülkeyle ilgilenen bir adamdır. belki samimi gözükmeyebilir, bu onu itici gösterebilir ama tayyipten ve onun şiddet göstermeyen! vekillerinden çok bu ülkeyi düşünür. ne gibi bir şerefsizlik yapmış ki bu kadar nefret ediliyor anlamış değilim dediğim chp genel başkanı.
hazret az evvel şöyle buyurmuş;
http://www.8sutun.com/node/58389
"...Bu mücadeleyi yürütenler, bunu millet adına yürüttüklerini söylemişlerdir. Egemenlik saltanat ve hilafet anlayışına karşı verilmiştir. Bizim egemenliğimiz bağımsızlık yanlısı ve laik bir egemenliktir."

el insaf be adam! şu (c)aymazlığa; şu (b)ilgisizliğe de bakınız; ya tarih bilmiyor; salt inkılap tarihi kitapları denen kurmacaları okumuş yahut hakatten kötü niyetli; kendi elit(!) zümreciğinin erkinin bekâsından gayrı hiçbirşey umurunda değil. belki de ikisi de muteber...
durum(u) dumur... laf(ların)a bak şu politik'acının, hizaya gelme; sigâya çekme sevgili sözlük.
(bkz: uyan ey gözlerim gafletten uyan)
ATAM'ın Türkiye Cumhuriyetinden sonra en büyük emanetlerinden olan CHP ye hiyanet içerisinde olan asosyal demokrat.
atam'ın bir süpermen olmadığına; türkiye cumhuriyeti'nin ''atam'ın'' emaneti değil tamamen mutahhar türk milletinin 'kazanımı' olduğuna, lâkin kurtuluş savaşı'nın akabinde askeri, yargısal, bürokratik-akademik üçlü elit(!) zümre tarafından hakimiyet aygıtlarının 'ele geçirilip' demokrasiyle alakasız bir biçimde yönetildiğine; erk'in bir türlü aziz türk milletine bırakılmadığına, bu artist zümrenin maddi mânevi çıkarlarının bekâsı kaygısı ve pratiği yüzünden çoktan geride bırakmamız gereken italya kadar dahi müreffeh olamadığımıza kafası basmayan idrak yoları tıkalıların; siyonist yahudi emperyalistlerinin ''yeryüzündeki ilk siyonist devlet türkiye'dir; türkleri küçülttük, uyuttuk'' dediklerinden bîhaber olan çağdaşların(!) da, ironiktir, smiley koymak istiyorum; 'yerdiği', sathî, milletine (z)illet, değerlerine ve asaletine uzak pîr politik'acı...
kendisinden haz etmeme rağmen an itibariyle mecliste yaptığı konuşmada akp'ye deli ayar vermiştir.
Başarısız beyanat ve eleştrilerle tanıdığım siyasi kişilik.
Deniz baykal bir liderdir; fakat chp'nin liderlik arayışlarında ki başarısızlığının sonucu olan bir lider.
eleştirmekten öteye gidemeyen, rakiplerinin ampulünü söndürecek çalışmalar, çözümler sunamaktan yoksun bir muhalefet olma anlayışına sahip kişilik.
kendisini (izin verirse) birçok bakımdan zıttı olduğunu düşündüğüm alex ferguson ile karşılaştırmak istiyorum.

yaşları birbirine yakın, ferguson 1941 doğumlu, baykal 1938.

ferguson 1986'da manchester'ın başına, baykal da 1992'de chp'nin başına gelmiş.

ferguson ilk yıllarında gelecek vaat eden teknik direktörmüş, baykal hala "gelecek" vaat etmekte.

ferguson kurduğu genç takımlarda yarattığı jenerasyonlarla hep başarıyı yakaladı, baykal kendisine göre başarıyı yakaladı ama başka kaç kişi buna inanır bilemeyiz.

ferguson'ın takımdaki jenerasyon geçiş dönemlerinde dönemsel bir durgunluk yaşatınca ara ara artık bırakması gerektiği düşünüldü, baykal her seçim yenilgisinden sonra bırak çağrıları sonucunda (gerçi bir kere bıraktı hakkını yemeyelim) başarısını artırdığını iddia edebildi ve koltuğuna daha sıkı yapıştı.

ferguson hep yıldız yarattı ve onların bazılarına ancak gerektiğinde yol verdi, baykal parlayan yıldızları rakip olur diye tasfiye etti.

ferguson kazanabileceği hemen hemen tüm kupaları kazandı, baykal henüz seçim kazanıp başabakan olamadı.

ferguson sistemini oyununu rakibe kabul ettirme üzerine inşa etti, baykal sistemini rakibi bozma üzerine inşa etti.
*****
peki neden böyle bir karşılaştırma yaptım?

napayım baykal'ı gerçek rakipleriyle karşılaştırınca beni eleştirenlerin hiçbiri asli chp'li değil diye kabul etmiyor,

şüphesiz tekrar chp genel başkanı seçilecek olan siyasetçi.
nedense pek çok solcu tarafından sevilmeyen lider.
vakit geçirmeksizin siyaseti bırakması için gece gündüz -o kadar ki yılın 365 günü, günün 24 saati- dua ettiğim insan. Yeter artık bırakta millet huzur içinde uyusun.
kendini, chp'nin sahibi zanneden zat.

hoş, böyle sanmakta da haksız sayılmaz; delegeleri kendi seçiyor, delegeler de onu...
körler sağırlar, birbirini ağırlar!
chp nin başına gelmiş taze kan(!).

daha partiyi uzun süre götüreceğe benzer dinamiklikte ve söylemdedir.

bu değişimin yaşanması chp için farzdı. yıllardır koltuğa yapışıp kalan deniz baykal'ın yerine deniz baykal. götümün yerine göt.

partilerdeki bu saltanat merakı ve partililerdeki bu kulluk merakı varken daha çok seçeriz biz deniz baykal'ı.
ha soruyorum kendime, deniz baykal bu gün görevi bıraksa yerine geçip akp iktidarını ısırabilecek bir isim var mı cehepede.
ben göremiyorum. vardı belki bir zamanlar ama padişah(!) kellelerini uçurdu.

en iyi yol deniz baykal'a partinin tapusunu vermek ve partinin adını dbchp * olarak değiştirmek.
hali hazırda chp genel başkanlığı için seçilmesi uygun olan tek insandır. kurultayda aday olan isimlere şöyle bir bakarsak:

haluk koç: çok düzgün bir siyaset adamıdır fakat chp gibi kökleşmiş bir partide listeye alınmadığı için oynamıyorum ben verin misketlerimi diyen bir ekiple o kurultaydan galibiyetle çıkması imkansızdır. umarız önümüzde ki kurultaya daha ciddi hazırlanır.

umut oran: daha parti üyesi 6 ay olan bir insanın kurultayda 15 delege imzası alması bile büyük başarıdır bence. umut oran salona girdiğinde ben görevli olmama rağmen görmedim. ancak anons yapıldığına farkettim gelmiş olduğunu. kendisini birebir tanıyan biri olarak pes edeceğini hiç sanmıyorum. biraz daha ciddi çalışma ile parti içinde geniş bir muhalefet kadrosu oluşturacağına inancım var.

ayhan yalçınkaya: chp nin eski gençlik kolları başkanıydı. ama görüldüğü üzere ikna kabiliyeti çok düşük, yada hala bir şeyler öğrenememiş. yıllardır partinin içinde olmasına rağmen 1 imza alabildi.

bir de mustafa sarıgül vardı o ne oldu acaba? hani bir gece hesabında trilyonlarca para peydah olan, icazetli siyasetci.

sonuc olarak bir dönem daha genel başkanlık yapacak adam deniz baykal'dır ve mevcut kişilerin içinde olması gereken olmuştur. yukarıda saydığım isimler bir sonraki kurultaya katılmazlarsa o zaman sanırım bana hak verirsiniz.