koltuğunu çok sevmesidir. çoktan da çok...
yalnızca kendini düşünmesidir. herkesten çok...
farklı düşüncelere geçiş vermemesidir. her şeyden çok...
diktatörce parti yönetmesindendir. hitler'den çok...* rte ile paslaşarak "muhalefetteyim" görüntüsü çizmesindendir. masaldan çok...*
çıktığı seçim turlarında şakşakçı takımını da heryere götürmesi. Adamlar üşenmeden 2 günde trakyanın her tarafını turladılar ya pes. Diğer politikacılardan farkı, bu şakşakçı takımının sayısıdır. Şehrin nüfusunu bir anda 2 katına çıkartırlar.
iktidarını korumak için senelerdir taa belde teşkilatlarına kadar kendi adamlarını yerleştirmesi ve partide kendine muhalif isim bulunmayana dek partiyi tektipleştirmeye çalışması.
1- 2002'de rte'nin milletvekili seçilme yeterliliği kazanmasını sağlayan anayasa değişikliğine onay verip, başbakanlıktan sonra saçma sapan her şeye laf etmesi. o değişikliğie destek verdiysen; ağzını açıp bir kelime etmeyeceksin. üstüne cumhurbaşkanı da değişikliği referanduma göndermeyerek bir nev'i onay vermiştir ve o da rejimin tehlikede olduğunu iddia etmektedir. beyler aklınız neredeydi? 5 sene ilerisini göremeyen devlet adamları istemiyoruz.
2- zamanında soyun öcalan'ın yandaşları ve ileri derecede satılmış olan leyla zana gibi bir isimle, aynı partiden milletvekili olmuştur.
3- muhalefet yapacağım derken saçma sapan düşünceler ortaya atmakta ve komik duruma düşmektedir. konuşmuş olmak için konuşmaktadır.
4- bu kadar senedir içinde olduğu siyaset dünyasında, bir baltaya sap olamamıştır. çünkü yukarıda da belirtilen sebepler yüzünden sağlam bir türk siyasetçi olamamıştır.
5- tipi de iticidir. bir insan muhalefet yapacağım derken frankenstein kesilmez ki.
Irak savaşında hükümet asker gönderelim dediğinde ortalığı birbirine katıp kabul ettirtmeyen ama aynı zamanda bundan birkaç ay önce "hükümet istesin kuzey Irak'a asker göndermeye destek oluruz" diyebilecek kadar ileri görüşlü olamayan ve kendisiyle çelişen, yönetilicik basireti olmayan yani Atatürk'ün partisine yakışmayan bir yönetici olması.
"aday olmayacağını açıkla ben de sana korktu demicem" diyip rte'nin aday olmaması kararı ardından "korktu! şuan aday değilse bu chp'nin başrısıdır" demek her fırsatı koltuk için kullanan birini sanırım sevimsiz yapar.
koltuk sevdası ve hırsıyla türk solunun birleşmesini engellemesi bu nedenler arasında sayılabilir; ama deniz baykal'ın zekası, siyasi yeteneği ve deneyimi de yabana atılmamalıdır.
tüm kişilik özellikleri başlı başına sebeptir aslında. konuşmaktan başka yaptığı hiç bir eylem olmaması ve başında bulunduğu partiyi getirdiği durum bu nedenlerin başlıcalarıdır yalnızca.
sadece laf salatası yapması. sürekli yermesi. herhangi bir çözüm üretecek yeterlilikte beyne sahip olmaması...
not: bu baya uzar, hatta saymakla bitmez
