Bir takım kendini bilmezin, hiç bir değeri olmayan Deniz Baykal namlı şahıs TBMM başkanı seçilemedi diye, orasını burasını yırtarcasına Devlet Bahçeli'ye ve MHP'ye saldırmasını anlayabilen var mı? Deniz Baykal, çok değerliyse, niye CHP genel başkanlığından apar topar istifa etti? Kendisi evliyken, yine evli bir kadınla, genel başkanlık nüfuzunu kullanarak cinsel ilişkiye girdiği ortaya çıktığı için, apar topar istifa etmemiş miydi CHP genel başkanlığından? Bo kadıncağızın halini geçtim, kocasının halini düşünen var mı? Ben mi yanlış anımsıyorum, bunadım mı yoksa? Bu çok değerli (!) şahıs, niye TBMM Başkanı olsun ki? TBMM Başkanlığı, CHP genel başkanlığından değersiz midir? Asıl sorulması gereken soru, bu çok değerli şahsın (!) niye TBMM'nde vekil sıfatı taşıdığı olmalı? Bugünlerde en çok antalyalı chpli seçmene acıyorum. Yine umum reisleri KK'nin deyişiyle "tıpış tıpış", bu ahlaksızı milletvekili seçecekler. Kolay gelsin.
tarafların hala açık ve net bir şekilde yalanlamamış olması nedeniyle gerçek olduğu düşüncesini kuvvetlendiren video kasetin ardından önce her zamanki gibi iktidarı suçlayıp daha sonra yerine kim gelecek tantanasına sebep olarak kaset olayını gündemden düşürmek, günün birinde ayağını kaydırmaya niyetenecek rkiplerini ortaya öıkarıp şimdiden ezmek vb. taktiklerle kurgulanmıi bür oyun izlenimi doğuran manevradır. aksi olsa adam partim beni sitiyor dedirtmek için elinden geleni yapmaz, parti başkanlığı için aday olmayı düşünebileceklerin önünü tıkamazdı. chp mevcut haliyle hiç genel başkanı istifa etmiş bir partiye benziyor mu sizce? tıpkı sosyal demokrat bir partiye benzemediği gibi hayır.
kaset komplo dedi
istifa etti gitti.
ama dönerim diyor:
kaset komplo ise, dönecekse neden istifa etti?
ilişki yoksa neden yalanlamadı?
karısını aldattığı doğruysa siyaset hayatı bitti.
iyi ki istifa etti.
baykal karşıtı biri olarak söylüyorum ki böyle gitmesine üzüldüm.ama onurlu bir insan olduğunu göstermiştir istifasıyla.kesinlikle geri dönmemelidir.kendisine yapılan ne kadar aşağılık bişey olursa olsun bu adam cumhuriyeti kuran partinin lideridir ve türkiye'ye örnek olmak zorundadır.eğer geri dönme gafletine düşerse hem kendisi hem chp çok yara alır.bir kere sağ kesimden oy alma ihtimali kalmaz hatta kemikleşmiş kitlesini bile kaybedebilir chp.geri dönme baykal lütfen
gereksiz birşeydir.
düşen uçakta bulunan gereksiz ağırlıkların atılmasına bir örnektir.
chp uçağı son sürat yere çakılmadan önce pilotunu aşağı atmıştır.
pilot zaten becerikli bir pilot olsa iş bu noktaya gelmezdi.
işinden başka herşeyle ilgilenmiş pilot efendi.
yıllarca uğraştılar, bir yolsuzluğunu, katakullisini, usulsüzlüğünü, para yemişliğini, bir ihaleye müdahalesini çıkarmak için. ama bulamadılar, 10 kuruşluk bir açığı yoktu çünkü adamın... 40 yıldır siyasetin içinde olmasına rağmen tertemiz bir geçmişe sahipti adam. onlara çok garip geliyordu bu, olamazdı bu kadar, olmalıydı muhakka bir falsosu. ama yoktu işte temizdi adam. hazmedemiyorlardı bu temiz geçmişi, çünkü kendilerinde yolsuzluğundan, rüşvetie, adam kayırmacılığından, ihale takibine kadar her türlü pislik vardı. milyar doları aşan servetler, çoluğa çocuğa alınan gemicikler, eşe dosta peşkeş çekilen televizyon kanalları, birilerinin gösterdiği yabancılara üç otuz paraya satılan memleketin varlıkları... bütün bunları zaten deriiin bir uykuda olan halkıma çok güzel yutturup yollarına devam ettiler çünkü baykal onlar için siyasi bir rakip olamıyordu, evet temiz bir adamdı fakat halk buna itibar etmiyor, bir köpeğe verircesine kapısnın önüne dökülen makarnaya, kömüre bakıyordu. ve baykal'dan en çok "onlar" memnundu.
taa ki asıl meseleye sıra gelene kadar. artık mesele ne seçimdi, ne siyaset, ne de iktidar. mesele türkiye'nin dönüştürülmesiydi ve bunun için başlatılan karşı devrim hareketi artık son aşamasına gelmişti. dış güçler ve içerde bunun için seçilmiş işbirlikçiler tarafından adım adım sona gelinen bu projede son iki engel kalmıştı. biri ordu, biri de chp. ilk ve en güçlü kale olan tsk, ergenekon kumpanyasıyla neredeyse düşürülmek üzereyken, bir adam çıkıp darbeci diye suçlanmayı bile göze alarak, durmadan bunların tekerine çomak sokuyor, bütün art niyetlerini bangır bangır bağırıyordu millete. millet anlamıyordu belki, uyanamıyordu bir türlü uykudan, itibar etmiyordu baykal'a ve chp her girdiği seçimi kaybediyordu ama artık mesele seçim kazanmak filan değildi. zira birilerinin miadı dolmak üzereydi ve kuklacı zaten kuklalarını sandığa kaldırmaya hazırlanmaktaydı. sadece bu sön dönemeçte hiçbir bok beceremese de doğruları çatır çatır söylemeye devam eden bu ayakbağı susturulmalıydı... belli mi olur, belki de bu kez uyanırdı bazıları uykulardan.
ve sonunda yıllar yılı debelenip bir falsosunu bulamadıkları bu adamın sikinden taşağından medet umacak kadar alçaldılar. çünkü tam da bu dönemde işlerini şansa bırakamazlardı. bırakmadılar da... eveeet şimdi baykal'ı da yolladılar evine. son don kişot'da susturuldu ve artık önleri açıldı... şimdi bu araba son hız uçuruma doğru gidiyor ve bunu durdurabilecek tek bir güç var...
eeeeeyyy türk milleti... uyan artık uyan... aç gözünü... yoksa hala makarna mı istiyorsun ha?
kabul eder veya etmez o benim sorunum değil açıkcası. eşinin ve kiminleyse veya değilse onun sorunudur.
bu tip siyaseti midem kaldırmıyor.
doğduğumdan beri sol görüşe inanıyorum. hemde bunu aşırı sağcı bir ailenin içinde yapıyorum.
adnan menderes in uçkurunu bir tek bizimkiler (ailemdekiler) konuşuyor zannımca. ben chp saflarında iken hiç bir zaman uçkurunun derdine düşmemiştim doğrusunu söylemek gerekirse. çünkü önemli bir mevzu değil. siyaset bu şartlarla yapılmaz.
siyasette kimsenin özel hayatı önemli değildir. bu adamlar günlük yolda ki insanlar gibi sevişiyor sıçıyor ve bazı zamanlar eşlerini aldatıyorlar. çoğunun yasak aşkları var ama benim umurumda bile değil. insanlar gücü daha fazla şeye ulaşmak için istemezler mi zaten.
siyaset yapan adamların hiçbiri peygamber değil. hepsi küçükken kahraman olmaya çalışan çocuklar. kahramanlar her zaman ilgi görür.
ama bazen sıçarsınız sizinde normal bir insan olduğunuz anlaşılır. işte o gün zaten kahramanlıktan istifa etmişsinizdir.
deniz baykal türk siyaseti açısından hiçbir zaman kahraman olamadı. süpermenin devamlı gazeteci hali kaldı. hiçbir zaman süpermen elbiselerini çıkaramadı. türk siyaseti açısından önemli bir karakterdi ama hiçbir zaman başrollerde olamadı.
hep figüran olup başroldeki oyuncuyu yüceltti.
istifa etmeyi bile beceremeyen bir şahsiyet olduğunu öğrenmemize vesile olmuştur. istifa ederken bile siyaset yapması, kendi kaçamağının(gerçek yada düzmece) faturasını iktidar partisine kesmeye çalışması ve buna rağmen insanların "vay bee, önce mesai arkadaşıyla beraber oldu, sonra istifa etti. ammada onurlu adammış" demesi çok garip. birde tabi geri gelme potansiyeli var. partisi için hayırlı olmuştur.
anadolu insanı'nın değer yargıları ne doğulu ne de batılı bir ülke insanınınki ile özdeştir.
derler ya! nevi şahsına münhasır diye, işte! tam da öylesine bir yaklaşımı vardır o'nun. sevmedi mi sevmez, kanı ısınmadı mı birisine; o kişi ağzı ile kuş tutsa nafiledir artık!
kötü bir insan değildi belki ama deniz baykal'ın halkın büyük çoğunluğu nezdindeki durumu da buydu, malesef. bu durum, seçim dönemleri sandıklara da yansıyordu doğal olarak.
onun bu gidişi bana şu beyitini hatırlattı büyük üstadın;
''...
Mesele falan değildi öyle,
To be or not to be kendisi için;
Bir akşam uyudu;
Uyanmayıverdi.
Aldılar, götürdüler.
Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
Duyarlarsa öldüğünü alacaklılar
Haklarını helal ederler elbet.
Alacağına gelince...
Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.''
Bazıları vardır o kadar zeytinyağımsı tavırları vardır ki en aşağılık durumda bile kendilerine pay çıkarabilmektedir.Son 3 gündür gördüğümüz olaylar o kadar mide bulandırıcıdır ki insana '' ulan kime güvenecez be hiç mi güvenilir bir adam yoktur bu dünyada'' dedirtiyor.
Son günlerde 3 kesimden insan görüyoruz
1. baykal a sorgusuz sualsiz destek çıkan baykal bunları da aşar diyen kesim
2. yapılan aşağılıkça özel hayata müdahale ama baykal ında istifa etmesi gerekir diyen kesim
3.açık açık yaptığını çok vahim bir durum ve affedilemez birşey olarak gören kısım
öncelikle Gönülden bir chp li olarak ben kendimi 3. kısım olarak nitelendiriyorum.
Nedenlerine gelirsek
olay ilk duyulduğundan itibaren bende inanmak istemedim olay o kadar büyüktü ki bir an doğruluğunda olabilecekleri düşündüm
Chp de bu kadar ilkeli bir partide bu kadar kirli, bu kadar aşağılık, bu kadar adice bişey yapılmaz dedim.Kesin yarın baykal ortaya çıkar türkiye yi ayağa kaldırır ve belki bu hükümeti bile götürür diye düşündüm.
Ama saatler geçti günler geçti ne bir yalanlama ne bir inkar geldi. Sadece bir suskunluk ve chp yi parsellemiş bazı Aristokrat siyasetçilerden hedef saptırmak için beyanatlar gelmeye başladı o an anladım ki bu kaset doğru.
O zaman düşündüm acaba bu kadar aşağılık bir durumda Baykal nasıl bir tavır takınacak. Yine olayı soğutup sineyemi çekecek yoksa bu sefer Kişilikli bir şekilde gidecek mi.
2.tahminim doğru çıktı ve en azından bu olayda onurlu bir şekilde istifa etti . inşallah göreceli bir istifa değildir.
Gelelim açıklamanın içeriğine.
Baykal konuşmanın geneli itibariyle olayın aşağılık bir komplo olduğu ve sonuna kadar mücadele edeceği üzerinde yıkılmamış bir adam portresi çizmeye çalıştı. Ama ne bir türk halkı ve chp seçmeninden özür vardı nede olayı bir kabullenme.
Şimdi benim söylemek istediğim asıl konumuz baykalın yaptığı aşağılık davranış mı yoksa ona yapılan aşağılık davranışmı. Komplo komplo diye ortalık ayağa kaldırıldı ama komplo tuzağa düşürmektir. Olayda ki kahramanlardan biri senin milletvekilin biri de sensin nerde burda tuzak. Belli ki herşey bilerek isteyek ve bilgin dahilinde oldu. 72 yaşındaki bir adam kalkıp milletvekiliyle birlikte olup ve bu milletvekili evliyse ve sende evliysen daha sonrasında bu milletvekilini parti içinde yükseltiyorsan ve Bu türkiyenin en onurlu ve dürüst adamının kurduğu partiyi bu duruma sokup hala hayasızca bana komplo kurdular diye kendini savunabiliyorsan kusura bakma baykal amca sen şuan akp den daha büyük bir kötülük yaptın bu ülkeye ve chp ye. Atatürk'ün şuan kemikleri bırak sızlamayı tuz buz olmuştur.Bundan sonra bütün chp liderleri senin chp ye sürdüğün pisliğin hesabını türkiye ye vermeye çalışacak. Çok yazık ettin chp ye baykal amca çok.
Ayrıca çocuğu olan ve evli olan bir kadını koynuna alıp sonra karşılığında siyasi bir makam veriyorsan kusura bakma ama iyiki de iktidara gelmemişsin baykal amca.iktidara gelince neleri neler uğrunda verirdin düşünemiyorum bile baykal amca.
Bunları yaptıktan sonra hala televizyonlara çıkıp kendini onurluve dürüst bir adam olarak değerlendirmene aklım hayalim almıyor. Bundan 5 10 yıl sonra o kadının çocuğu kalkıp senin suratına tükürse ne diyebileceksin o çocuğa baykal amca. Kendini düşünmedin o kadının ailesini durumunu da mı düşünmedin o çocuk toplum içinde nasıl rahat dolaşabilecek artık nasıl başı dik dolaşabilecek bunu sorarım sana baykal amca.
işin özür baykal amca keşke yolsuzluk yapsaydın birşeyler çalsaydın da chp nin onurunu gururunu,seçmenlerin onurunu gururunu ,bu kadar ailenin onurunu gururunu bu hallere düşürmeseydin.Korkarım ki bu yazıdan sonra baykal amcamda olamayacaksın.