* tüm kanunları mahkemeye taşıyarak meclisin yetkisinin anayasa mahkemesi tarafından gasp edilmesine ortaklık yaparak bu ülkenin cunta sorununda asıl azmettiricinin kim oldugunu ortaya dökmektedir,
* önder sav gibi tipleri partiden atmayarak, chp nin islam la olan mesafesinin boyutunu kör göze parmak sokarcasına deşifre etmesidir,
* onur öymen i partden atmayarak şimdi de alevileri nasıl kullandıklarını, aslında onlara karşı tam bir takiyye içinde olduklarını kör gözü parmak anlatmıştır/deşifre etmiştir.
* eylem ve söylemlerinin tamamı ise, türkiye ye hiç bir zaman fayda getirmemiş koalisyonlardan ülkemi uzak tutmuş, türk milleti chp başa gelmesin diye tabanda koalisyon kuararak, ülkeyi tek partiye yönettirmektedir.
çatık kaşları ile millet lehine her konuda çıkıp bu bir rejim sorunudur demesi, milletin iplemedigi bu açıklamaların daha sonra akp kapatılma iddianamesinde ortaya çıkması ise, deniz baykal ın milletin lehine olmasa bile bir takım 80 heveslileri ile nasıl top çevirdigini göstermektedir.
daha parti içi demokrasiyi sağlayamazken (bkz: mustafa sarıgül) bir sol partinin lideri olarak tüm ülkenin demokrasisini sağlayacağını iddia etmektedir. bu ülkeye olan katkısı türkiyenin solunun belki gelecek 20 yılını heba etmiş olan insandır. kendisi bir lider olamadığı gibi arkasındada bir ekip bırakmamıştır. Mustafa Kemal Atatürk e bile nasip olmayan tek liderliği büyük başarıyla sürdürmüştür tebrikler.
ülkeyi güçlü bir tek partinin yönetmesidir, birde sürekli ergenekon terör örgütünü savundugu için, bu yapıyı kimlerin desteklendigini halka en iyi anlatan kişidir.
katkısı hakkında bi fikrim yok lakin solculuğumdan soğumamın sebebidir zat-ı aliyeleri. en yakın zamanda artık chp'den elini eteğini çekmesini temenni ediyorum. **
deniz baykal' ın bu ülkeye olan tek katkısı, ana muhalefet olmasıdır. başka da hiç bir katkısı olmamıştır. ve hep de bu şekilde kalması temenni edilmektedir.
zira bir ülke için ana muhalefet, çok önemli bir gereksinimdir. hangi hükümet olursa olsun, başta bulunan hükümeti yönlendirmesi açısından çok önemlidir.
içinden geçtiğimiz tarihin bu kırılma evresinde, ülkemizin (şimdilik de olsa) bir renkli-turuncu devrime yenik düşmemesindeki en önemli lider olması olabilir.
şöyle ki; a.k. partililerin de çok iyi bildiği gibi abd ve emperyalist güçler, türkiye'de iktidarları belirleme kudretine sahip olabilmekte. mesela adb, iktidarı, a.k.partililerin (bkz: cüneyt zapsu) istediği gibi deliğe süpürmedi, kullanıyor tepe tepe. bir an düşünmeye bile gerek yok, bir ülkede iktidarı belirleyebilen güç, muhalefeti de dünden belirler. işte deniz baykal ve chp burada anlam kazanıyor. baykal yeterli, mükemmel bir lider olmayabilir. ama satılmış değil, çıkarcı değil, kalpazanlık dosyası yok, gemicikleri yok tenezzül de etmez, babalar gibi satıp yandaşa peşkeş çekmez. baykal, türkiye cumhuriyetini kuran partinin bugünkü lideri olarak, süregelen sivil darbenin önünde dimdik durmaktadır. ergenekon davasındaki tavrı bile yeterlidir.
neymiş, statükocu imiş, darbecileri savunuyormuş. kimmiş o darbeciler, ergenekon'dan yargılananlarmış. yargılanmışlar mı, iddia hükme ulaşmış mı, yoo. gerek var mı hukukun birinci ilkesinin (suçluluğu ispat edilene kadar herkes masumdur) ilkesinin ırzına geç, yargısız infaz yap, darbeci ilan et, baykal da hukuku savunduğu için darbeci olsun. neydi, 'kendi halkına düşman ordu' ve bu orduyu savunmak zorunda kalan darbesever baykal. baykal'ın dediği gibi, sevsinler sizi, sevsinler...
mustafa sarıgül gibi bir olsaydı chp'nin başında bugün, a.k.partisi iktidarında ikinci cumhuriyet ilan edilir, kurdelayı da sarıgül'le tayyip beraber keserdi.
ne mutlu ki 2011 yılında chp iktidarında, baykal başbakanlığında, yüce divanda bir bir ortaya dökülecek bu renkli-karşı devrim girişimleri.
"dünya bir gün o da bugün, yemişim istikrarı" siyasi felsefesinin son temsilcisidir, demirelle arasında hiç bir fikir ayrılıgı olmaması ise bu milletin kimler tarafından nasıl aldatıldıgının canlı izahı.