her takımda bulunan vasat futbolcu kontenjanından kendisi, arada bir kaç maç oynasa yeter zaten. bir diğeri de selçuk şahin.
şimdi yiğido, adam normal bi topçu. arada iyi oynasa da genelde kötü oynar. büyük maçlarda kritik hatalar yapar , 5-6 senedir fenerbahçede bu adam. dile kolay lan, tam bilmiyorum kaç sene olduğunu ama 5 sene bile olsa söylemesi kolay, 5 sene yuh. sen uefa kupasıdır, ne bileyim bi şampiyonlar ligidir debelen dur, boşa kürek çekiyosun haberin yok.
aslında daum çok haklı haco, kulübede cristiano ronaldo var da ben mi oynatmıyorum diyor adam, ne içmiş petrol mü içmiş bilmiyorum. ama iyi diyo, haklı çünkü. lugano'nun yedeği olarak deniz barış'ın oynadığı dünyamı zikeyin. hadi önder turacıyı koyduk diyelim ki nereye koyuyosun adam sağ bek oynuyor. evet evet, lugano'nun yedeği olarak deniz barış'ın oynadığı dünyamı zükeren. zükeren - lokeren maçı varmış, üst olur.
şampiyonlar liginde çeyrek finale çıktığımız zamanlarda neydi be deniz ne güzel oynuyordu orta sahada o vardı sürekli sonra eşini falan kaybetti bir şey oldu tamamen çöktü futbolu..
sağda solda görünen haberlere göre antalyaspor ile anlaştığı söylenen orta saha oyuncusu.
deniz barış'ı ilk ersun yanal'ın o çılgın atan gençlerbirliği kadrosuyla tanıdı herkes. deniz fizikli, mücadeleci, fena da top yapmayan bir oyuncuydu. savunmanın göbeğinde veya ön libero oynayabiliyordu o zamanlardan hatırladığım kadarıyla.
cristoph daum 2003-2004 sezonunda fenerbahçe'yle şampiyonluğu yakalayınca, deniz'i takviye olarak istedi ve aldırdı. deniz ilk sezon orta karar bir performans gösterdi, ikinci sezon tam müthiş bir randımanla ve istikrarla oynamaya başlamışken ilhan cavcav'ın türlü zorlamalarıyla lisansı donduruldu ve deniz sorun çözülene kadar beklemek zorunda kaldı. bu arada selçuk şahin kendisinin görevini devralarak fenerbahçe taraftarlarını ekstradan kanser etme görevini üstlendi.
şampiyonluk kaçtı, zico geldi, yüzüncü yıldı vs derken deniz zico'nun da gözdesi oldu. hiç kimse zico'nun deniz'i ortada görevlendirip, stephen appiah'ı sağ tarafta oynatmasına ve mehmet yozgatlı'nın yedek kalmasına anlam veremedi. fenerbahçe'yle son şampiyonluğunu kazanan deniz, ertesi sezon kimsenin kendisinden beklemediği derecede iyi bir performans gösterdi. gerek lig, gerekse avrupa maçlarında oynadığı soğukkanlı ve basit futbolla nihayet dediğimiz bir anda ağır bir sakatlık geçirdi ve zaten sonrasında kendisinin yerini yine alan selçuk, maldonado ve josico gibi adamlardan bahsetmeyeceğim bile...
cristoph daum'un fenerbahçe'ye geri dönüşüyle birlikte herkes tahmin etmiştir deniz'in biraz daha fazla forma şansı bulacağını. deniz gerçekten de daha fazla forma şansı buldu, ama çok nadir kendi yerinde görev yapabildi. savunmanın göbeği, sağ bek, sol bek, sağ açık ve nihayet kendi yeri olan ön libero olarak forma giydi. 2007-2008 sezonu dışında olduğu gibi her maç ıslıklandı, yuhalandı, günah keçisi ilan edildi.
ve sonunda sözleşmesi bitti, fenerbahçe yönetimi de kendisine herhangi bir teklifte bulunmadı anlaşılan. e yaş geldi 33-34'e tahminimce. aykut kocaman genç ve diri bir takımla yeniden yapılanma peşinde, dolayısıyla normal bir karar.
bu adam biz 2004 avrupa şampiyonasına katılamazken o meşhur 2. golde topu sektiren adamdı, iyi veya kötü oynamasına bakılmaksızın tribünler tarafından ıslıklanan bir adamdı, karısını kaybeden ama iş ahlakını asla kaybetmeyen bir adamdı yine de...
hayat şansı yok deniz barış'ın belli ki. ama umarım yolu bundan sonra açık olur, belki teknik direktör olarak, belki de sportif başka anlamlarda görevler üstlenerek türk futboluna katkı sağlar.
çünkü bilinmesi gereken bir şey vardır ki, çok yetenekli olmasalar da, saç baş yoldursalar da, görev verildiğinde her zaman hazır olup, zorlanmadan 90 dakikayı çıkarabilen iki adam vardı fenerbahçe spor kulübünde. biri deniz barış, diğeri de selçuk şahin bildiğiniz gibi. söylenene göre biri gitti, diğeri de bu gidişle futbolu fenerbahçe'de bırakacak.
ve son tanım: çok üst düzey bir futbolcu olmamasına rağmen, çok büyük bir profesyoneldir.
bu adamın fenerbahçe'den ayrılmasına sevinenleri anlayamıyorum. deniz barış benim gördüğüm en profesyonel ve efendi futbolculardan biriydi. yeteneği ölçüsünde bana göre başarılıda oldu. sağ bek, sol bek, stoper, ön libero hatta sağ açık bile oynadı. fenerbahçe için elinden geleni sonuna kadar yaptı. oyna dediler oynadı, otur dediler oturdu. kimse kusura bakmasın ama ben böyle adamın gitmesine sevinemem. ben böyle adamı ancak alkışlarla uğurlarım takımımdan...
antalyaspor ile anlaştığını bugün duyduğum futbolcu. Fenerbahçe'nin harcadığı yetenekler listesine girmiştir kendileri.
Şöyle bir geçmişe bakınca; gençlerbirliği'ndeki performansı, oradan milli takıma yükselmesi, 3 büyüklerin yanında werder bremen gibi bazı alman klüplerinin peşinden koşması, galatasaray ile anlaşma aşamasında iken fenerbahçe'ye geçmesi derken hüsran ile biten bir son.
Eminim ki çoğu fenerbahçe'li, gençlerbirliği'nde ki zamanlarını hatırlamıyordur bile. Birde ne hikmetse fenerbahçe rakiplerinin elinden aldığı futbolculardan bir hayır görmemiş. ilahi adalet mi dersiniz, şans mı bilemiycem artık.
st.pauli çıkışlı orta karar bir futbolcu.maddi manevi çok ağır travmalar geçirmiştir.özellikle manevi travmasını ilk duyduğumda,bir fenerli olarak,dünyam yıkılmıştı.kendisine halen allah sabırlar versin.kariyerinin sonlarında gidebileceği en güzel takıma gitmiştir.inşallah türkiye kariyeri sonrasında doğup büyüdüğü topraklara (bkz: almanya) geri dönüp,çocuklarını avrupa kültürüyle yetiştirir.
uzun yıllar boyunca fenerbahçemize hizmet etmiş, oynadığı maçlardaki mucizevi performansı ile sevenlerini hiçbir zaman şaşırtmamış doğa üstü orta saha. şu günlerde mumla aranmaktadır.
antalyaspor-galatasaray maçında riera'ya omuz atıp kendini de yere atmasıyla ne kadar kaliteli, karakterli bir futbolcu olduğunu ortaya koymuştur. şöyle herifleri de futbolcu diye oynatıp dünyanın parasını veriyorlar ya, aklınızı ...
trabzonspor'a messi gibi bir gol atmıştır. defanstan getirdiği top ile önüne geleni çalımlayıp son olarak da tolga'ya bir çalım atarak golü atmıştır. bu anlattığım golü deniz barış attı yani, bildiğimiz deniz barış. vay hammunnagoyayım.
trabzonspor maçında attığı golü gördükten sonra on dakika boyunca dumur halinde kalmama sebep olmuş futbolcu. deniz sen 5 metre yanındaki adama pas veremezdin yahu. şaşırtma bizi. ama sağlam çaktın trabzona helal olsun.