"iletişimci olmak önce hukuks onra ekonomi fakültelerini bitirmek gerek. daha sonra da oluşan altyapı ile iletişim fakültesini bitirmek gerek" diyerek "yok eben, ben sadece iletişim bitirdim senden de daha iyi olduğuma eminim" dedirtmiş zat ı muhteremdir.
ses tonunu çok güzel kullanan, bugünkü haber bülteninin sonunda nazım'ın yeni ortaya çıkan şiirini o güzel sesiyle okuyup hepimizi mest eden spikerdir.
bu gece edibe sözen sayesinde nasıl gözlerinden alev cıkacak kadar sinirlendiğini -sinirlenebildiğini- görmüş olduğumuz spiker. ayrıca aydın bey'i fena eyvahlara getirmiştir bugece edibe hanıma ayarları verirken. emin çölasan'ı belli bir kesim okuyordu aydın doğan; ama bugece Deniz Arman'ı onmilyonlar izledi. neolduu? sevdik.seviyoruz. salak bir spiker olarak sadece soru sorar cevap alır haber sunumu görevini yapardı zaten öylede yapsa böyle de yapsa aynı maaşı aynı hayatı sürerdi ama o enkaz altında kalan kızlardan, yurtlarda ölen kızlardan bahsetti. seviyoruz.
tam olarak olmasada edibe sözen in 'tacize uğrayan kızlarımız var, cinsel şiddete uğrayan kızlarımız var' şeklinde kızların sadece cinsellikle ilgili ezildiğinden, cinselliğe bağlı nedenlerle öldürüldüğünden bağseden konuşmasından sonra edibe sözene 'enkaz altında ölen kızlarımız için de koruma yasaları hazırlıyormusunuz? benzeri bir laf etmiş bunun karşısında afallayan edibe sözen ayyy o olay münferit edendimm eeee öööö erhan bey yaaa demiştir. en güzel yanı da deniz arman ın 'erhan değil efendim deniz' kısmıydı.
ayrıca başka bir akşam hükümeti överse bana ne? bu akşam edibe sözen çakalına verdiği ayarlar hoşuma gitti sadece.
konuşmanın bir bolumunde sizi de partinizi de yasa tasarınızı da diye sovmeye başlayacağını düşünmekten kendimi alıkoyamadığım spiker. kim ne derse desin.
DÜN BiR ANLıĞıNA GiRDiĞi AYARMATöR MODUNUN ETKiLERiNDEN KURTULAMAMış SPiKERiMiZ. BU AKŞAMKi ABUKLUKLARIYLA
DÜN YAPTıĞı KARiZMAYı SıFIRLAMıŞTıR. ADAM ANA HABERDE KRAVATıYLA OYNARKEN ÇEKiME GiRiLDi RESMEN YA.
bu akşam tam anlamıyla hayal kırıklığı yaşamış olan haber spikeri. antalya'daki bisiklet yarışlarında kaza geçirmiş ve kafasını kaldırıma çarparak yaralanmış bir bisikletçinin haberini yayınladıktan sonra, acı dolu bir ifadeyle ekrana bakmış ve aynı acı dolu ifadeye sahip ses tonuyla şöyle bir diyaloğun temellerini atmıştır:
d.a- evet sayın seyirciler.. henüz gencecik, henüz 19 yaşındaki* yusuf, şu anda yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. şimdi kaza anında yusuf'un yanına ilk koşan kişi, yusuf'un annesi, hattımızda ve ondan yusuf'un son durumu hakkında bilgi alacağız. aloo?
d.a- efenim iyi akşamlar.. henüz 19 yaşındaki yusuf'un geçirdiği kazadan dolayı hepimiz çok üzgünüz. inşallah en kısa zamanda geçecek biz buna tüm kalbimizle inanıyoruz. yusuf'un durumu nasıl acaba?**
y.a- valla efendim yusuf çok iyi. şu anda tehlikeyi atlattı, kendine de geldi, konuşuyoruz da onunla, iyileşti yani biz şu anda çok mutluyuz.
d.a- ııımm...** evet efendim biz çok mutlu olduk gerçekten şimdi yusuf'la konuşabilir miyiz bıdı bıdı...
hadi tamam.. rating derdiniz var anlarım, haberin izlenebilirliği için sinekten yağ çıkarırsınız anlarım da o ses tonundaki hayal kırıklığı, üzüntü, bi bozulma belirtisi filan nedir arkadaş? utanmasan yusuf yoğun bakımdan çıktı, ölmedi diye ağlayacaktın.. ayıptır yahu.
hani kimileri sabah uyandığında kesik kesik cevap verir,fazla soru sorma demenin kısa bir yoludur bu.en nanemolla surat ifadesini takınır bi de..
hah!
işte son zmaanlarda haberleri tam olarak böyle sunmaktadır.yani içerdekiler hazırlıyo metinleri biz de okuyoz abi modunda..
hani, mehmet ali birand'ın tarzı tamamen ters o bakımdan.
nerde abartılı mimiklerle ağaçta mahsur kalan kedi haberi sunan birand, nerde sigara yasağı protesto edildi derken bayhan bakışlarıyla bakan arman.
söz merkezde.