kaşarlı mantarlı tost. tam şuan yemelik. kaşarı çift kat yapıp arasına konserve mantarı bir güzel dilimleyip boşluk kalmayacak şekilde dağıtın, sonrası tost makinesi. malzemeyi bol tutmanızı tavsiye ederim.
Hiç beklemediği bir anda bir kadının dudaklarına yapışmak, kimseye haber vermeden yurtdışında bir ülkenin sokaklarında kaybolup dolaşmak, kedi sahiplenmek ve ticarete atılmak. Yaşadığını hissetmeli insan...
Sevdiğiniz kızın size olan sevgisi üzerinizdeyken boktan olaylar sonrası kız herne kadar bağlı olsa da onu gerçekten sevdiğinize inandıramıyorsanız, canınız çok pis sızlıyor. Diğer kadınlar, kızlar anlamsızken onu inandıramamak. Kurduğunuz cümlelere eskiden ben de seni çok severiyorum dediği zamanki gülüşü aklınızdan çıkmıyosa, gece yatarken iyi geceler, tatlı rüyalar, yanaklarından çokça öpüyorum dediğinizde iyi geceler, tatlı rüyalarda kalıyosa. Çok canınız acıyor, sorumluluğu her ne kadar çevreye atsanızda sorumluluk hissediyorsanız. Dolduysa gözler, boğaz düğümlendiyse, malesef tavsiye ediyorum. Benim kadar aptal biri varsa gönül rahatlığı ile deneyebilir, kalbini mahvetmek istiyosa...
Biraz şöyle düşündükten sonra aklıma birkaç bir şey geliyor . Evet evet ! Şöyle sıralayalım ;
-Virane bırakılmış bir beton yapının içinde devasa bir ateş yakmak.
-Hırsızlık kötü bir şeydir ama çocukken inşaatlara girip saçma sapan işe yaramayan alet ve edevatları çalmak .
-Troleybüs hattına halat fırlatıp , saçılan kıvılcımları izlemek (Ama insanların sağlığı için yapmayın ) .
-Eğer yüzmeye gidiyorsanız , iş çıkışı saatine denk gelmiş Metrobüs kabalığına sahip bir otobüse binim hiç soyunmadan denize girmek.
-Sıcak bir yaz günü içip içip sarhoş olup gecenin geç saatlerinden denize çıplak girmek (Fazla açılmayın dikkat ! ) .
-Ve tabii ki sağanak bir yağış altında yüzmek eylemini de ekleyeceğim .
-Gecenin yalnızlığında eve dönerken sağanak yağışa tutulmuşsanız külotla eve neredeyse çıplak bir halde koşmak (Yaz günü tavsiye edilir ) .
-Kavga çok kötü bir şeydir ama eğer gecenin bir vaktinde sarhoşun tekiyle bir münakaşaya girmişseniz kavga tecrübesi yaşamak fena sayılmaz (Tabii herhangi kesici ve delici aletlerden muaf bir dövüş kastım.) .
-kayak veya kış sporlarıyla ilgileniyorsanız sokaklarda yoğun bir kar yağışından sonra ekipmanlarınızı giyip , kuşanıp ana caddelerde kayıp , eğlenmek .
-Bahçesi olan bir yerden herhangi bir meyve ağacını yağmaya uğratıp sahibi ve köpeği tarafından kovalanmak (Tüfek varsa durum değişir tabii) .
-Ara sıra hiç bilmediğiniz sokaklara dalmak , dolaşmak , gezmek , şehrin benliğinde kaybolmuş virane ve nadir güzellikteki yerleri keşfetmek .
-Karadeniz'de bir yaylaya çıkıp havasını içine doya doya çekmek , gezmek , özü keşfetmek . Hatta at binmek .
-Maddi açıdan tuzlu olmasına rağmen okçuluk , kayak sporlarıyla ilgilenilebilir .
-Canınızın çok sıkkın olduğu bir zaman aralığında hiç tanımadığınız bir insanla tanışmak , derdinizi dökmek , dertleşmek .
-Ara sıra bağ bahçe işleriyle uğraşmak , ağaç büyütmek , sebze yetiştirmek . Benliğinizi unutmamanızı sağlar ve stres düzenleyici etkiye de sahiptir .
- Son olarak bir şelale eteğinde ya da akarsu yatağında yüzmek , çocuklar gibi eğlenmek .
