dendera ampulleri

entry2 galeri4
    1.
  1. nil nehri'nin güneyinde dendera'daki hathor tapınağı'ndaki duvar kabartmalarında görülen ampule benzetilen şekillerdir.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2035701/+

    bir ampul fanusunun içinde enerji yayan iletkenler ve bu iletkenlere bağlı bir kablonun bir enerji kaynağından besleniyor olması bunların birer antik ampul olduğu fikrinin doğmasına yol açmıştır.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2035702/+

    antik mısırbilimciler dendera ampulünün içindeki şeyin lotus çiçeğinden çıkan bir yılan olduğunu düşünseler de ilerleyen yıllarda gize'deki piramitlerde yapılan keşiflerde büyük piramitte de kraliçe odasına giden enerji hattı kanallarının bulunmuş olması, antik mısır'da elektrik kullanıldığına dair tezleri kuvvetlendirmiştir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2035703/+
    yukarıdaki görselde bir dandera ampulünün bağdat pilleri kullanarak aydınlatma sağladığını görebilirsiniz.

    dendera ampulleri'nin çalışma prensibi;
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2035704/+

    bu konuyla ilgili en net yorumlar antik uzaylılar belgeselinde yapılmıştır.
    söz konusu belgeselde, antik mısır'da elektrik kullanımı ve elektrik enerjisinin nakli tesla deneylerine dayanılarak kanıtlanmıştır.

    #tarih
    12 ...
  2. 2.
  3. eski mısır’dan bahsedildiği zamanlarda mitler ve gerçekler her daim birbirine karışmıştır. bir zamanlar etkileyici bir medeniyet kuran bu uygarlığa olan hayranlığımız, biraz da okuduklarımız ve izlediklerimizin sonucunda da bu mitlerin çoğu kişinin kafasında soru işaretleri oluşturmasına neden olmuştur. bunlardan birtanesi m.ö. 2040-1640 aralığında, antik mısır tanrıçası hathor adına yapılmış olan dendera tapınak kompleksinde yer alıyor.denderah tapınağı, orta krallık döneminde kurulmuş olsa da, bugün görülen yapı ptolemaios hanedanı döneminden kalmadır. ptolemaios hanedanı'nın hüküm sürdüğü dönemde mısır sanatında büyük yeniliklerin yaşandığı bilinmektedir. mısır , dendera 'daki hathor tapınağıçerisindeki bazı kabartmalarda tasvir edilen alışılmadık bazı nesneleri tanımlamak için kullanılmış popüler bir tanım olarak önümüze çıkıyor dendera ampulleri. bu ampuller kıvrımlı kablolar ile bir jeneratöre veya açma kapama düğmesine bağlıdırlar. ampul şeklindeki cismin içine bir yılan tasviri konulmuş. bu da ampulün içindeki ince teli gösteriyor oldugu düşünülmektedir.görselden görebileceğiniz üzere kabartma resimler garip bir şekilde büyük bir ampule benziyor. gravürlerde ampul görünümündeki şeklin yanı sıra, izolatör olarak kullanıldığı tahmin edilen dikdörtgen bir sütun (ced sütunu) bulunuyor.bu görüntüler bir çok kişi tarafından modern bir aydınlatma sisteminin kanıtı olarak yorumladığından, mısır tarihinde önemli bir tartışma kaynağı olmuştur. bazı mısırbilimciler, tasvir edilen teknolojinin erken bir ampul şekli olan crookes tüpüne benzediğine inanmaktadır. bu görüşü paylaşan illk araştırmacılar arasında ünlü isviçreli arkeolog erich von däniken de var. von däniken aynı zamanda, dünya dışı ziyaretçilerimizin antik medeniyetler üzerindeki etkileri ile ilgili tartışmalı teorileri ile tanınan bir yazardır. von däniken’e göre, elektrikle çalışan ışık kaynaklarının varlığı, tapınaklarda ve mezarlarda siyah kurum ve karbon birikintilerinin yokluğunu açıklamaya da yardımcı oldugunu savunuyor. hathor tapınağının duvarlarındaki bu resimler için avusturyalı yazarlar peter krassa ve reinhard habeck, “firavunların ışığı, eski mısır’da yüksek teknoloji ve elektrik” kitabında (pharaonen der das licht. hochtechnologie und elektrischer strom im alten ägypten) bir “elektrik tezi” ortaya koydular ve şunları söylediler: “ “duvarlar, büyük boy ampulleri andıran ampul benzeri nesnelerin yanında insan figürleri ile betimlenmiş. bu “ampullerin” içinde dalgalı çizgiler halinde yılanlar var. yılanların sivri uçlu kuyruklarının çıktığı nilüfer çiçeğini, ampulün yuvası olarak yorumlamak için çok fazla hayal gücüne ihtiyacınız yok. yılana bağlı vaziyette, güç kaynağı sembolü olarak da iki kollu bir djed sütunu görüyoruz.” ikili, araştırma sonuçlarını ve ellerindeki belgeleri elın elektrik proje yöneticisi walter garn’a sunuyorlar. (garn, avusturya, tayland, türkiye, hindistan, endonezya, iskoçya ve isviçre’deki enerji santrallerinden sorumlu olarak görev almış bir isim) garn ilk önce konuya çok şüpheci yaklaşsa da, sunulan belge ve buluntuların fotoğraflarını inceledikten sonra hayrete düşüyor. garn, kabartma modellere uygun olarak tezi doğrulayacak 40 cm’lik fonksiyonel bir model tasarladı ve efektif ışıklar elde ederek şu sonuca ulaştı: “içinde iki metal parçası olan bir cam ampulden hava çıkarırsanız, daha düşük bir voltajda deşarjlar meydana gelir. 40 torr’luk bir basınçta (40 mm hg = cıva sütunu üzerindeki ölçüm birimi), bir ışık bir metal parçadan diğerine doğru yol alacaktır. emerek çıkarma işlemine devam edilirse çizgi, sonunda tüm cam ampulü doldurana kadar daha da genişler. tam olarak hathor tapınağının yeraltı odalarındaki görüntülerin önerdiği gibi.” firavun rahiplerinin, ki onlar dönemlerinin bilim adamlarıdır elektrik konusuna hakim olup olmadıkları ya da ne düzeyde bilgiye sahip oldukları sorusu garn’ı emekliliğinden sonra bile insanligi meşgul eden bir konuydu. 2010 yılında kanser sebebiyle kaybettiğimiz bu elektrik mühendisinin yarım kalan sorusu bu gün halen araştırmaya açık. yine firavun ışığı ismiyle ünlenen bu kabartmalar hakkında, arkeoloji ve kadim uygarlıklar alanında uzmanlaşan isimler, bu betimlemelerin bir tür sembolizma ve anlamının da dini inanç ve ritüellere dayandığını söylüyorlar. bir mite göre ıhy, lotus çiçeği her yıl başında şafak vakti (bkz: nun)’un sulak uçurumunda çiçek açardı. bazıları bu yüzden derler ki bu ampuller lotus çiçeğinin ampulleridir. mitolojik olarak tanrının doğumudur. diğer panelde bir lotus çiçeğinde ampul açıldığı gösterilir. yılan ayakta ve dik durarak tanrı ıhy’i temsil etmektedir. mısırbilimcilere göre ise dendera kabartmaları alegorik bir biçimde gündoğumunu aktarmaktadır. kabartmaların yanında bulunan hiyeroglifler, güneşin doğuşu ile bağlantılı olan dini söz öbekleri barındırmaktadırlar. buna göre kabartmalar, harsomtus isimli antik mısır tanrısını bir yılan şeklinde bir bulutun içinde göstermektedir. bu bulut ise yeraltından ayrılarak, gökler tanrıçası nuit'in rahmi suretinde yükselmektedir. harsomtus ve yeraltı dünyası kendisini açan bir lotus çiçeğinin içinden gelmektedirler. bu süreç hava tanrılarından biri olan ve tasvirde bir babun olarak karşımıza çıkan upu sayesinde koruma altına alınır. mısır sanatında nadiren rastlanan bu sahnelere eşlik eden hiyeroglifler 1991 yılında wolfgang waitkus tarafından çevrilmiş ve oldukça karmaşık görünen sahnelerin deşifresine katkıda bulunmuştur. belki de baktığımız şey’de gördüğümüz şeydir! açınıza bağlı olarak değişebilecek realitenin farklı varyasyonlarından sadece biridir. ne de olsa, farkli branslardan insanlar duvar resimlerine farklı bir dsiplin acisindan bakmamış olsaydı yeni bir ufuk elde etmemiz de imkansız olacaktı.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük