dempsey'nin montu koşarken sırtında bir sağa bir sola savrulurdu, bana da çok olağanüstü bir hareket gibi gelmiş olacak ki ben de evin içinde üstümde bir montla koşuştururdum. (bkz: çocukken yapılan salaklıklar) ama dizi güzeldi. hey gidi günler diyorum.
öyle sevmişim, karakterleri öyle benimsemişim ki 80'lerde yayınlanan ve bizi tv'ye yapıştıran bu diziyi, dergilerden fotoğraflarını keser, dempsey ve makepeace kolleksiyonu oluştururdum. 404 yapıştırıcıyla da fotoğrafları özenle dempsey-makepeace defterime yapıştırırdım. eve gelen arkadaşlarıma da bu defteri gösterir ve ne denli hayran olduğumun havasını atardım. (bkz: çocukken yapılan salaklıklar)
bir, hey gidi günler hey de ben çekeyim.
trt ' nin en büyük kıyaklarından biri olan dizi. mavi ay' ın sarhoşluğundan henüz çıkmamış biz yeniyetmelere cybille sheppard' ın ölümcül sarışınlığını unutturan makepeace ve david ' in şuh erkeksiliğini yakalayamasa da; puşt gülümsemesi ile sınıftaki bütün kızların aklını başından alan dempsey ile; her cuma dış dünyayla bağımızı koparmayı başarmıştır.
(bkz: o değil de bir ceyar vardı o noldu)
çocukluğumun yarısı bu dizinin verdiği heyecanla geçmiştir. mekpis izlerdim daha çok. demsi bir gün alıp başını gitse hiç ses çıkarmazdım. ne diziydi harbiden. "onlarla giden günlerimiz bir daha dönmeyecekler" faruk nafiz çamlıbel
ingiltereye, amerikanvari polisçiliği öğretmek için giden bir adamcağızın, güzel bir dedektif olan bir bayancğızla ortak çalışmalarını konu alan oldukça eğlenceli ve güzel bir diziydi. ama belirtmek isterim dizi 90 ların dizisidir. 80 li yılların değil.
düzeltme editi: evet dizi 1987 yılında gösterime girdiğini öğrenmiş bulunduğumdan bu dizi 80 li yılların dizisidir. yapmış olduğum hatadan dolayı sözlük ve türk kamuoyundan özür diler başarılarımın devamını dilerim. *