ilk tanıştığımızda buradaki gibi sivri dilli herkesin eteklerinde küçük çocuklar gibi ilgi beklediğini hatırlarım.
onu sözlüğe getirdiğimde de aynı şey oldu ve herkes yine etrafında pervane, yine sivri dili güzel cümleleri ile zirvelerde.
lades tuttum,
göynüm sende
Manyak bu.
Dişi bukowski benim gözümde.
Bir şeyler anlatırken, çok iyi betimliyor. Bir olay yaşadıysa, size anlattığı takdirde Zihninizde direkt canlanıyor.
Sözlükte yazım dilini beğendiğim nadir yazarlardan.
Kendisini zeki bir insan olarak zihnimde yer edindirmiştim, ama böyle bir insan için bu kadar uzun entry girmesi Akıl kârı değil zamanına yazık, sevdiğim için söylüyorum.
ilkokuldayken bütün kompozisyon yarışmalarında 1. Olamamasını hakkının yenmesine bağladığı için hırs yaparak ömrünün sonuna kadar en net cümleleri bile betimleyerek yazma yolunu seçmiş yazar. *
Kapısına gittiğim dost boş yoğurt kovama şeker istediğim halde brokoli koyan ve şeker hastası olduğumu yüzümden gözlerimden anlayan bu duyarlı bu tatlı kadına ne denir bilemiyorum.
Ben daha anlatmaya başlamadan beni anlamış bu tatlı kadına söylemek istediğim bir iki dize var.
Dempatik kalbimi yakan bir volkan gibidir.
En sevdiğim yemek brokolidir.
Karadutum çatal karam çingenem.
Nar tanem, nur tanem, bir tanem.
Koy az daha çorba da içem.