yurdum solcusunun demagojide vardığı son noktadır. neymiş efendim 12 eylül anayasasına dokunan irade faşistlik yapmaktaymış...niye böyleymiş belli yargı kurumlarında artık çeşitlenme olacak ve belli düşünceye sahip insanlar(tahmin edilebileceği gibi sol tandanslı düşünceler) mutlak çoğunlukla istediği kararı çıkartmayacakmış...vah vah ne büyük faşistleşme..çoğulculuğun adı faşistleşme olmuş...neymiş efendim artık darbecilere koruma zırhı olmayacakmış...bu da bir faşistleşmeymiş...istismarın sertçe engellenmesi,memura toplu sözleşme ve grev hakkıda faşistleşmeymiş,bak hele sen şu işe...yani tamam insan siyaset gereği atarda az destekli atar yahu denilesi bir durumdur.
bizzat başbakan youtube yasağına uymadığını ifade etmiştir. yargı mensupları başbakanın memuru değildir. yasaklanma gerekçelerine bakılırsa hiçte tayyip erdoğan duruşuyla alakası yoktur yasaklanmaların.
dokunulmazlıklara gelirsekte...yargı, yasama ve yürütmeyi tahakküm altına alamaz...diyelim hükümet x görüşünde yargıda y görüşü egemen...dokunulmazlıkları kaldırırsan sudan sebeplerle hükümet üyelerini yargı gücüyle sindirirsin...dokunulmazlık türkiye tam demokratikleşmeden kaldırılamaz...bugün dokunulmazlığın kaldırılmasını savunanlar yarın yargıdaki insanların genel eğilimleri değiştiği takdirde feryat figan ederler...dokunulmazlığın kaldırılması tam demokratikleşmemiş ve siyaseten kamplara bölünmüş bir ülkede kesinlikle doğru olmaz.
esas islamcılar demoktikleşmeden yana olamazlar demek faşizmdir..kim o demokrat olabilir bu olamaz mevkiinde olabilir ki...hem demokrasi çobanlığına soyun koyun gibi halkı gütmeye yelten hem faşizm edebiyatı yap oh ne ala memleket.
