kendini reel sosyalizmin baskıcı misyonundan soyutlamış 'demokratik sosyalizm'in gelmesinin gerekliliğidir.
dünya'daki yaşam, kapitalist sistemin vahşiliği ve bencilliğinin getirdiği yıkımlardan, sömürüden dolayı yakın bir gelecekte yaşanılırlığını yitirecektir. kapitalist sistemin sömürü hegomonyasında gelişen vurdumduymazlığı hat safalardadır. son zamanlarda dünya'nın içine girdiği ekolojik yıkım bunun en büyük kanıtlarındandır. reel sosyalizmin de hali hazırda kapitalist düzenin yarattığı yıkımı komunizm gelinceye kadar sürdüreceği de kuşkusuzdur. sosyalist örgütlenmelerin reel sosyalizmin yanlış noktalarından soyutlanması elzemdir. eğer bu soyutlanma gerçekleşmezse ne sosyalist bir düzen kurulur, ne de insan türünün refahı söz konusu olabilir. demokratik sosyalizm, kendini reel sosyalizmin hiyerarşik vasıflarından soytulamış bir anlayıştır. bu anlayışın geliştirilmesi ve egoist, zaafsal miyonlardan arınılması dünya'nın lehine olacaktır. geleneksel sol anlayış ülkemizde ve dünya'da hareketi sınırlayan bir anlayıştır.
demokratik sosyalizm anlayışı neticesinde kurulacak kominal yaşam, bireyi ataerkil kirlilikten ve sömürüye dayalı anlayışlardan soyutlayacaktır. ancak günümüzdeki gözlemlenebilecek hareket daha bir aylık bebeği anımsatmaktadır. bebeği besleyecek ve onu geliştirecek olan biz bilinçli neferler, bu yolda atılan her adıma dikkatle bakmalı ve bunun üzerimizde yaratacağı etkileri iyi idrak etmeliyiz.
insanlık vahşi düzenleri hep yok etmiştir ve edecektir de. feodal sistem yıkılmıştır, kapitalist sistem yıkılacakken reel sosyalizmin açmazları sayesinde galip gelmiştir. insanın düşünsel ve yaşamsal bir atılım gerçekleştirmesi demokratik anlayışa bağlıdır. eğer insanlık bilinçelenmezse, ne yazıkı ki torunlarımız güzel bir dünya göremeyecekler...
