recep tayyip erdoğan'ın sıklıkla kullandığı söz öbeği. artık baymaya ba$ladı. kimse inanmıyor ama o tekrar etmekten bıkmadı. misal mi?
gazeteci: g
r.t.e : r
g- sayın ba$bakan hükümete yöneltilen kadrola$ma iddaaları ile ilgili neler dü$ünüyorsunuz?
r- öncelikle türkiye cumhuriyeti demokratik laik sosyal bir hukuk devletidir. bu iddaa kabul edilemez. hadlerini bilsinler
g- peki sayın ba$bakanım fenerbahçe'nin uefa'dan elenmesi konusunda ne dü$ünüyorsunuz?
r- fenerbahçe ,demokratik laik sosyal bir eee.. pardon efendim. gönülden bağlı olduğumuz bir takımın elenmesi bizleri çok üzdü.
MADDE 2. Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
akp hükümetinin içlerinden sadece ''demokratikliği'' aldığı -onun da ne ölçüde olduğu tartışılır-, türkiye cumhuriyeti devletinin dört temel niteliği.
akp hükümetinin ve onun başındaki muhteremin siyasi duruşu laiklik karşıtlığının odağı olmaktır. laikliğin yeniden yorumlanması gibi kavramlar, din ile devlet işlerinin birbirine karışmasından ziyade artık dinin toplum yaşamındaki her olay için baş değerlendirme ölçütü olduğu bu toplumda yaşayan mantıklı her insanın anlayabileceği bir gerçektir.
akp hükümeti sosyal devlete karşıdır. imf talimatlarıyla çıkardıkları her yasa bu ülke emekçisinin kanına ekmek doğramaktadır. akp emeklilik yaşını 65'e çıkartmış ve insanları mezarda bile emekli olamayacak duruma getirmiştir. akp hükümeti çalışanın yani emeğin bir numaralı düşmanıdır. sağlıkta yapmaya çalıştıkları darbelerle artık doktorlarında hayatını karartacaklardır. akp'nin sosyal devletten anladığı tek şey seçim dönemlerinde halka kömür, bulgur, pirinç dağıtmaktır. yani akp devletimizin temel niteliklerinden sosyal devlet ilkesi ile de kavgalıdır. zaten varlığını batı kapitalizmine ve burjuvazisine bağlayan bir siyasal partiden başka bir davranış beklenemez.
akp devleti hukuk ile kavgalıdır. devletin tepesinde tümü ile geçiremedikleri tek erk olan yargı erkine karşı türlü dezenfermasyonlarla düşmanca bir tutum sergilemektedirler. çoğu defa hukuk kuralları ile din kurallarını karşılaştırmış ve esas bağlayıcının din kuralları olduğunu söylemişlerdir. bizzat başbakan şeriat hukukundan örnekler vermiş ve bunu savunmuştur. kapatma davası açıldıktan sonra fethullahçı gladyo aracılığıyla yürüttükleri karşı operasyonla ucunu başsavcıya dayandırmaya çalıştıkları bir operasyon düzenlemişler ama elbette ki başarısız olmuşlardır. aleyhlerine açılan bir dava sürecini sukunetle takip edip, kendilerini savunmak yerine anayasa değiştirmeyi düşünecek kadar şaşırmışlar ama sonra buna da cesaret edememişlerdir. hülasa akp hükümeti demokrasinin, laikliğin ve sosyal devletin işlerliğinin bir numaralı dayanağı ve koruyucusu olan hukuk devleti ilkesi ile de kavgalıdır. oysa ki sürekli dem vurdukları batı demokrasisinde hukukun üstünlüğü ilkesi bir numaralı kavramdır. hukuk toplumun düzenini koruyup kollayan ve tüm bireyler, kurum ve kuruluşlar için adil, tarafsız olan ya da olması gereken bir mekanizmadır. böyle bir güce siyaset bulaştırılırsa bu demokrasi olarak nitelendirilemez. halkın çoğunluğuna sahip olmak hukuk kurallarına saygısızlık yapmak özgürlüğünü sağlamaz. hukuk kuralları anayasal yollardan değiştirilene kadar o ülke için en önemli bağlayıcıdır.
kısaca akp hükümeti demokrasi çığlıkları atarken birbirini bütünleyici parçalar olan laikliği, sosyal devleti ve hukuku boşvermektedir. bu yoldaki en büyük ortağı ve destekçisi olan ab'den de herhangi bir eleştiri gelmediğine göre hedefi türkiye cumhuriyeti'ni bölüp-parçalamak olan bu odaklara karşı koyma ve 2010'lu yıllarda türkiye'nin yeni bir ırak, yugoslavya ya da afganistan olmasını engelleme görevi bu ülke vatanseverlerine kalmış durumdadır.
aslında demokratiklik geri kalan hepsini barındırır bilir misiniz?
sadece demokratik cumhuriyettir desen yeterlidir. insan haklarına saygılı ve demokratik olup da sosyal, hukuk devleti olmayan, dinlere saygı ilkesini benimsemeyen devlet olabilir mi? tabii ki olmaz. demokratiklik dışındaki kelimelerin başka gizli anlamları olmalı... veya birileri sadece laikliğe uymakla yetinip anayasa da var diyebiliyordur.
darbelerle demokrasi kaldırıldığında da başka değerleri korumak için yaptık diyebiliyorlardır.
aslında şöyle olmalı: "türkiye cumhuriyeti; insan haklarına saygılı demokratik bir cumhuriyettir nokta"
