demokrat parti döneminde yapılan baskı ve zulüm

entry56 galeri0
    1.
  1. Demokrat Parti döneminde gençlere, halka, muhaliflere yapılan baskı ve zulümü tarihleriyle gösteren yazıdır. Menderes hükümetinin aslında masum olmadığını ve her alanda insanlara baskı ve zulüm uyguladığını göstermektedir. Mazlumları oynayanların gerçek yüzünü göstermektedir. Ekonominin berbat hale geldiği, basının her türlü engellemeye tabi tutulduğu, başka partilerden insanlara saldırıldığı engellendiği dönemdir. Ülkenin aslında git gide daha battığını manda haline geldiğini göstermektedir.

    okunduğunda aslında demokrat parti döneminin sadece ekonominin kötüye gittiği, halkın bölündüğü, ülke topraklarının yabancı işgaline açıldığı, muhalefet yapanların saldırıya uğradığı, basının susturulduğu bir dönem olduğu gözükecektir.

    bu yazı darbeyi savunan bir yazı değil aslında mazlum gözükenlerin mazlum olmadığını gösteren bir yazıdır.

    1950'den itibaren yıl yıl yazılmıştır*. Ocak'ta yeni bir yıla geçildiğini anlayabileceğiniz için yılları yazma gereği duymadım. copy paste değildir tekrar söylüyorum kendim kontrol ederek düzenleyerek yazdım. kaynak arayanlar wikipedia'da bulabilir kronolojiden aldım.

    ---
    28 Temmuz'da Türk Barışseverler Cemiyeti’nin başkanı Behice Boran ve genel sekreter Adnan Cemgil, Türkiye askerinin NATO'ya peşkeş çekilerek Kore'ye ölüme gönderilmesini protesto ederek bildiri dağıttı için tutuklandı.

    28 Ağustos'da Demokrat Parti'li bir yazar tarih kitaplarından ismet inönü'nün adını çıkardı.

    25 Eylül'de General Tahsin Yazıcı komutasındaki 4500 kişilik bir tabur, tüm masraflar Türkiye'ye ait olmak üzere ve TBMM kararı olmaksızın Kore Savaşı’na gönderildi, asker NATO'ya peşkeş çekilerek ölüme yollandı.

    12 Aralık'da Hükümet, CHP Genel Merkez Binasına el koydu.

    20 Şubat'da Rus yazarların kitaplarının okutulması engellendi, kütüphaneden kaldırıldı.

    24 Şubat'da Kırşehir’de Atatürk büstü Demoktat Parti'li bir grup tarafından saldırıya uğradı.

    13 Mart'da Demokrat Partili bir belediye başkanı ismet inönü'nün sınırdışı edilmesini istedi.

    25 Mart'da Demokrat Partili Milli Eğitim Bakanı Tevfik ileri, solcu öğretmenleri tasfiye etti.

    28 Mayıs'da Demokrat Parti Sendika'ları komünist düşünce ürünü bulduğunu kaldırılması gerektiğini açıkladı.

    22 Haziran'da Statlardan ve çeşitli kurumlardan ismet inönü'nün adı kaldırıldı.

    9 Ekim'de Devlet iç borçları yüksek bir artışla 2 milyar 565 milyon lirayı buldu.

    21 Ocak'da Demokrat Parti'nin Amerikancı politika sonucu girdiği Kore Savaşı'nda 34 subay, 46 astsubay ve 1252 er şehit oldu.

    18 Şubat'da Türkiye resmi olarak NATO üyesi oldu ve düşman işgalinden zar zor temizlenen Türkiye topraklarına NATO ve ABD üsleri kurulmaya başlandı.

    8 Ekim'de inönü Balıkesir'e miting için giderken şehirde Demokrat Parti'li bir grup inönü'ye linç girişimi için şehirde konuşlandı.

    21 Ocak'da Türkiye petrollerinin işletilmesi bir ABD şirketine verildi.

    9 Nisan'da döviz açığı 553 milyon doları buldu.

    17 Nisan'da Ev kiralarına yüzde 100, dükkan kiralarına yüzde 150 zam yapıldı.

    30 Mayıs'da Sovyetler Birliği, Türkiye'ye bir nota vererek toprak taleplemediklerini sadece dostluk kurmak istediklerini bildirdi fakat Menderes hükümeti bunu kesin bir dilde reddederek komşu ile ilişkileri gerdi.

    14 Aralık'da CHP'ye ait mallara hükümet tarafından çıkarılan bir yasa ile el konuldu.

    24 Aralık'da CHP’nin Ulus Gazetesi’ne eleştiri yazıları yüzünden el konuldu.

    18 Ocak'da Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu ile yabancı sermaye ülkede güçlendirildi.

    7 Mart'da Petrol isletmeciliğini yabancı sermayeye açan ve Max Ball adlı bir yabancının hazırladığı Petrol Yasası Menderes Hükümeti tarafından Meclis’te kabul edildi.

    8 Mart'da Basın Kanunu ile basın üstünde sıkı bir denetim ve baskı kuruldu, eleştirinin önü kesildi. Hakaret suçlamaları için kanıt gerekliliği ortadan kalktı.

    14 Mart'da Demokrat Parti’den istifa ederek CHP’ye geçen Adnan Menderes’in yeğeni Özdemir Evliyazade, Celal Bayar'a hakaret etti gibi bir bahane ile tutuklandı.

    18 Nisan'dA Mersin’de seçim konuşması yapan ana muhalefet lideri inönü Demokrat Parti'li bir grup tarafından saldırıya uğradı, inönü ölümden zor kurtuldu.

    14 Haziran'da Seçimlerde CHP’ye oy veren Malatya ceza amacıyla bölünerek Adıyaman ili kuruldu.

    7 Ağustos'da Bir yazısında Adnan Menderes'i eleştiren Millet Gazetesi sahibi Fuat Arna, Adnan Menderes'e hakaret etti gibi bir bahane ile tutuklandı.

    18 Ağustos'da Nurettin Ardıçoglu ve Hüsnü Söylemezoğlu Millet Gazetesi'ndeki eleştiri yazıları yüzünden 7’şer ay hapis cezasına çarptırıldılar.

    28 Ağustos'da Emekli General Sadık Aldoğan, Millet Gazetesi'ndeki eleştiri yazısı yüzünden tutuklandı.

    23 Eylül'de Yeni Ulus Gazetesi yazarları Hüseyin Cahit Yalçın, Cemal Sağlam, ibrahim Cüceoglu hapis, Nihat Erim para cezasına çarptırıldı, eleştiri yazısı yüzünden.

    1 Aralık'da Yeni Ulus Gazetesi yazarı Hüseyin Cahit Yalçın sert eleştiri yaptığı bir yazı yüzünden 26 ay hapse mahkum edildi ve 79 yaşında hapse girdi.

    20 Mayıs'da Muhalif Akis dergisi yazı isleri müdürü Cüneyt Arcayürek tutuklandı. Eleştiri yazıları yüzünden 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    20 Temmuz'da Polis hükümetten gelen bir emirle CHP Isparta Il Kongresini dağıtıp CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek kürsüden indirildi.

    24 Ağustos'da Karadeniz gezisine çıkmış olan CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek, Sinop’ta tutuklanarak Istanbul’a getirildi ve bir gün hapiste kaldı. (Ertesi yıl benzer bir geziye kalkışması ve Rize’de dükkân sahiplerinin elini sıkması, gösteri yürüyüşü sayılarak 6 ay hapse mahkûm olacaktır).

    5 Eylül'de Demokrat Partililerin tertibi ile Mustafa Kemal'in Selanik'teki evine bombalı saldırı düzenlendi.

    7 Eylül'de 6-7 Eylül olayları hükümet tarafından planlı bir şekilde Komünistlere yıkıldı ve Emniyet Amirlikleri’nce komünist olarak bilinen 48 kişi, tahrik ve tahrip suçlamasıyla tutuklanıp Harbiye’ye getirildi. idam talebiyle yargılanması öngörülen bu kişiler arasında Aziz Nesin, Kemal Tahir, Dr. Can Boratav, Asım Bezirci, Hasan Izzettin Dinamo da bulunuyordu. Olayların büyümesi üzerine sıkıyönetim ilan edildi.

    19 Eylül'de Muhalif yayınlarından dolayı Ankara’da Ulus Gazetesi süresiz, Istanbul’da ise Hergün, Hürriyet ve Tercüman gazeteleri 15 gün süreyle kapatıldı.

    15 Ekim'de Demokrat Parti 19 milletvekilini görüş farklılıkları sebebiyle partiden ihraç etti.

    2 Mart'da Ulus gazetesi yazarı Şinasi Nahit Berker eleştirisel yazıları yüzünden bir bahane ile 1 yıl hapse mahkum edildi.

    8 Nisan'da Adnan Menderes muhalefete sapık, sahtekar, inkarcı, adi ve alçak diyerek hakaret etti.

    7 Haziran'da Demokrat Parti hükümetinin hazırladığı yeni Basın Kanunu Mecliste kabul edilerek basın özgürlüğü tamamen kaldırıldı.

    14 Haziran'da CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek 1 yıl hapse ve 4 ay Bursa’da ikamete mahkum edildi.

    15 Haziran'da Akis Dergisi muhalif tavrı yüzünden toplatıldı.

    27 Haziran'da Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu Demokrat Parti hükümeti tarafından kabul edilerek gösteri ve yürüyüş hakkı engellendi.

    30 Temmuz'da Ordu, Giresun ve Trabzon’da CHP'nin toplantı yapılmasına izin verilmedi.

    4 Ağustos'da Ulus gazetesi muhalif tavrı yüzünden toplatıldı.

    11 Şubat'da CHP Genel Başkanı inönü’nün damadı ve Akis Dergisi başyazarı Metin Toker muhalif tavrı yüzünden tutuklanarak cezaevine girdi.

    11 Nisan'da Halk gazetesi sahibi Ratip Tahir Burak bir eleştiri karikatürü nedeniyle tutuklandı.

    17 Nisan'da Atatürk Orman Çiftliğinden arazisinin satımının önünü açacak yasa hükümet tarafından kabul edildi.

    6 Mayıs'da isçi sendikaları kapatıldı.

    27 Mayıs'da Demokrat izmir gazetesi muhalif tavrı yüzünden 1 ay süreyle kapatıldı.

    31 Mayıs'da Bazı fabrikalar hammadde yokluğundan kapanmaya başladı ve kapanan bir fabrikada 720 işçi işsiz kaldı.

    6 Temmuz'da Hükümet, Istanbul Gazeteciler Sendikası’nı kapattı.

    20 Ekim'de Adnan Menderes Adana’da yaptığı seçim konuşmasında "Istanbul’u ikinci bir Mekke, Eyüp Sultan Camiini de ikinci bir Kâbe yapacağız” gibi konuşmalarda bulunup dini istismarda bulundu.

    27 Ekim'de DP'nin oyların % 47,9’unu aldığı 1957 seçimleri Türkiye tarihinin en şaibeli seçimi olarak tarihe geçti. Örneğin Gaziantep'te önce CHP'nin farkla kazandığı açıklanmış ardından birden oy oranları değişerek DP'nin kazandığı açıklanmıştır. Bu yüzden çıkan olaylar sırasında CHP'li 1 kişi DP'li bir grup tarafından öldürülmüş hükümet tarafından buna yayın yasağı konulmuştur.

    29 Ekim CHP'liler Cumhuriyet Bayramı alanına sokulmadı, buna tepki veren CHP'liler ordu kullanılarak tehtid edildi. Birçok CHP milletvekili tutuklandı.

    1 Kasım'da Demokrat Parti hükümeti halk tepkisinden çekindiği için hükümet orduyu kullandı, meclis çevresine ordu ve tank konuşlandırdı.

    27 Aralık'da Basın kısıtlamalarına olan eleştirileri yüzünden Anayasa Profesörü Hüseyin Nail Kubalı hükümet tarafından Istanbul Üniversitesi’ndeki görevinden uzaklaştırıldı.

    09 Nisan'da Milletvekili Bülent Ecevit’in bir eleştiri yazısı yüzünden muhalif Ulus Gazetesi tekrar kapatılmıştır. Gazetenin sorumlu müdürü Ülkü Arman 1 yıl, karikatürcü Halim Büyükbulut da 14 ay hapis cezası aldı.

    06 Mayıs'da Ulus gazetesi yazı işleri müdürü Nihat Subaşı 8 aylık hapis cezasını yatmak üzere cezaevine girdi.

    07 Mayıs'da Ulus gazetesi yazarı Şinasi Nahit Berker 8 ay yatmak üzere cezaevine girdi

    08 Mayıs'da Yeni Gün gazetesi yazı işleri müdürü Erdoğan Tokatlı 34 gün yatmak üzere cezaevine girdi. Sıkıyönetim kararlarına uymadığı iddiasıyla Milliyet gazetesi 15 gün süreyle kapatıldı.

    09 Mayıs'da Yeni Gün gazetesi ve Akis dergisi birer ay kapatıldı. Yazı işleri müdürleri Altan Öymen 10 ay, Tarık Holulu 16 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    14 Mayıs'da Akis Dergisi sorumlu müdürü Ziya Ademhan 1 yıl hapse mahkum oldu.

    28 Mayıs'da Eskişehir’de Hür Bilek gazetesinin sahibi Abdülkadir Gürol ile yazarı ismail Aras 1’er yıl hapis cezasına çarptırıldı; gazete 1 ay süreyle kapatıldı..

    28 Mayıs'da Akis dergisi yazı işleri müdürü Yusuf Ziya Ademhan 3 yıl, başyazarı Metin Toker 1 yıl hapis cezasına çarptırıldı; dergi de 3 ay kapatıldı.

    02 Haziran'da CHP basın toplantısına yayın yasağı konuldu. Muhalefetin sesi kesilmek amaçlandı.

    05 Haziran'da Lüleburgaz’da yayımlanmakta olan Özdilek gazetesinin sahibi ve başyazarı Gültekin Arda 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    06 Haziran'da Basına baskılar sürüyor; Ulus gazetesi yazı işleri müdürü Ülkü Arman ile aynı gazetenin yazarı Oktay Verel 1’er yıl, cezaevinde bulunan Şinasi Nahit Berker’le Nihat Subaşı da 4’er ay hapis cezasına çarptırıldı. E

    16 Temmuz'da 11 bin ABD askeri incirlik üssüne getirildi.

    19 Temmuz'da Nükleer silah taşıyan ABD uçakları incirlik üssüne indi.

    02 Ağustos'da Devalüasyon oranı yüzde 221 oranına yükseldi.

    04 Ağustos'da Menderes hükümeti IMF'den 250 Milyon Dolar kredi aldı.

    06 Eylül'de Adnan Menderes muhalefet partisini tehdit etti.

    21 Eylül'de Adnan Menderes basının her istediğini yazamayacağını söyledi.

    12 Ekim'de Demokrat Parti tarafından Vatan Cephesi adında bir oluşum başlatıldı. Bu oluşum CHP'ye karşı oluşturuldu. Bu olay siyasi gerilimi ve bölünmeyi arttırdı.

    18 Ekim'de Güvenlik güçleri Zile'ye gelen inönü'yü karşılamaya gelen vatandaşlara saldırdı ve bu saldırı sırasında silaha varana kadar her şey kullanıldı.

    30 Kasım'da Demokrat Parti Adalet Bakanı Esat Budakoğlu ilk sekiz yıllık hükümet dönemi içerisinde 811 gazeteciye toplam 57 yıl hapis cezası verilmiş olduğunu açıkladı.

    21 Ocak'da Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Ulus Gazetesi’ndeki muhalif bir yazısı nedeniyle kendisi ve yazı işleri müdürü Ülkü Arman birer yıl hapse mahkum oldu; gazete bir ay süreyle kapatıldı.

    22 Ocak'da Demokrat izmir Gazetesi yazı isleri müdürü Şeref Balçık’a 15 gün, gazetenin sahibi Adnan Düvenci’ye 1 yıl mahkûmiyet cezası verildi.

    20 Şubat'da Uçak kazası sonrası kurtulan Adnan Menderes ülkeye döndüğünde Demokrat Partililer tarafından evliya olarak adlandırılmaya başlandı.

    11 Mart'da Vatan gazetesinden alıntıladığı bir eleştiri yazısından dolayı, Ulus gazetesi Yazı isleri müdürü Ülkü Arman 1 yıl 4 ay hapse, 4 000 lira ağır para cezasına mahkum edildi. Ayrıca Ulus gazetesi1 ay süreyle kapatıldı.

    12 Mart'da Haber gazetesinin sahibi ve yazı isleri müdürü Vedat Refiioğlu’na usulsüz tekzip yayımlamaktan 12 gün hapis cezası verildi.

    ***arkadaşlar artık gazetecilerin eleştiri haberi yüzünden hapse atılmasını daha fazla yazamayacağım ara ara vereceğim çünkü arka arkaya 10 tane var şu an.

    01 Mayıs'da Uşak'tan ayrılan inönü'ye Demokrat Partililer tarafından taşlı saldırı yapıldı. izmir’de CHP’nin yapmak istediği toplantı engellendi. DP’li partizanlar, Demokrat izmir Gazetesi’ni bastılar, matbaa makinelerini parçaladılar.

    02 Mayıs'da izmir’de CHP Genel Başkanı ismet inönü’yü karşılamaya gelenlere jandarma saldırdı, olaylar sonucu 10 kişi yaralandı; olaya yayın yasağı kondu.

    04 Mayıs'da ismet inönü'nün aracı polis tarafından durdurulduğu sırada bir grup tarafından saldırıya uğradı ve son anda linç girişiminden kurtuldu. Olaya hükümet yayın yasağı koydu.

    11 Mayıs'da Bursa’da yayımlanan Yeni Ant gazetesinden Derviş Sami Tasman ve Fethi Tasman da 1 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldılar.

    20 Mayıs'da Vatan gazetesi yazarlarından Sadun Tanju eleştiri yazısı yüzünden saldırıya uğradı.

    27 Mayıs'da Ankara’da yayımlanan Zafer ve Yenigün gazeteleri ve Ulus gazetesi eleştiri yazıları yüzünden 1 ay süreyle kapatıldı. Ulus gazetesi yazı isleri müdürü Ülkü Arman, Bülent Ecevit’in bir yazısı nedeniyle 10 ay hapis cezası aldı.

    03 Haziran'da Polis Zonguldak Maden işçileri Kongresine hükümet emri ile saldırdı. izmir Demokrat gazetesi 1 ay kapatıldı. Gazeteci Adnan Düvenci ve Şeref Baksık 16’şar ay hapis cezasına çarptırıldılar.

    13 Temmuz'da Trabzon’da bir Amerikan üssü kuruldu.

    29 Temmuz'da Istanbul’da 3, Nazilli’de 1 gazeteci hapse mahkum edildi.

    19 Eylül'de Çanakkale'ye gelen CHP milletvekilleri ibrahim Saffet Omay ve Daniş Yurdakul’a Demokrat Partililer saldırdı, aynı saldırı istanbul'a geldiklerinde de oldu.

    01 Ocak'da Lüks otomobiliyle bir süredir yurt gezilerini sürdürmekte olan Said-i Nursi Istanbul’a getirildi.

    25 Şubat'da CHP’li Cemil Sait Barlas, 10 ay hapse mahkum oldu.

    26 Şubat'da Hükümet, inönü’nün ve başka birkaç milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi.

    02 Nisan'da Partisinin il kongresine gitmekte olan CHP Genel Başkanı ismet inönü’nün bulunduğu tren askeri birlikler tarafından hükümet ve vali emriyle durduruldu.

    03 Nisan'da Ankara’ya dönüş yolunda Yeşilhisar’a uğramak isteyen inönü’nün otomobili incesu köprüsü üzerinde askeri kamyonlar ve askerlerin oluşturduğu barikatlarla durduruldu.

    07 Nisan'da CHP Genel Başkanı ismet inönü’nün Kayseri gezisinde karşılaştığı engellemeler ve bunlara alet edilmeleri nedeniyle bazı subaylar ordudan istifa etti. istifa eden subaylar tutuklanarak cezaevine konuldular.

    12 Nisan'da CHP'ye Demokrat Parti tarafından silahlı bir ayaklanma başlatmak gibi bir iddiada bulunuldu.

    27 Nisan'da iddialar sonucu DP tarafından oluşturan komisyonda 12 CHP Milletvekili 3-6 , inönü ise 12 oturum Meclis’ten çıkarılma cezası aldı. Bu sonuca itiraz eden ve direnen CHP'li vekillere meclise giren polis saldırıda bulundu. Mecliste hükümet tarafından yayın yasağı başlatıldı. Bu komisyon bu cezaları vermek dışında sivil ve askerî savcılarla yargıçların tüm yetkilerine sahip olma, istediği ev ve kuruluşu basabilme, öngördüğü evrak, belge ve eşyalara el koyabilme, gazeteleri toplatabilme ve matbaalarıyla birlikte kapatabilme gibi yetkilere sahip oldu. Komisyon kararlarına karşı gelmenin veya savsaklamanın cezası üç yıla kadar hapis oldu.

    28 Nisan'da TBMM görüşmelerini haber yapmaya kalkışan tüm gazeteler hükümet tarafından konulan yayın yasağı yüzünden toplatıldı.

    28 Nisan'da Istanbul Üniversitesi öğrencileri, üniversite merkez binasında hükümet aleyhine gösteri yaptı. Güvenlik güçleri, gösterilere saldırdı. Güvenlik güçlerinin üniversiteden ayrılmasını isteyen rektör Prof.Dr Sıddık Sami Onar, tartaklanarak Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Polis çaresiz kalınca ordu birlikleri çağrıldı. Gösterilerde, Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz polis ateşi sonucu vurularak öldü, 40 kişi yaralandı. Üniversiteden çıkıp Sirkeci’ye kadar ilerleyen gençlerin karşı tarafa geçmemesi için köprüler açılarak geçiş kesildi. Ankara ve Istanbul’da sıkıyönetim ilan edildi.

    30 Nisan'da Gençlerin protesto eylemleri sırasında tankı engellemek için üstüne çıkan ve düsen Nedim Özpulat adlı genç öldü. Istanbul’da bir gün sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ali Ulvi’nin karikatürü nedeniyle Cumhuriyet gazetesi 10 gün süreyle kapatıldı.

    04 Mayıs'da Yeni Sabah gazetesi 10 gün süreyle kapatıldı. Demokrat izmir gazetesinden 16 kişi mahkum oldu.

    05 Mayıs'da Demokrat Partililer hükümete destek için Ankara Kızılay’da bir gösteri düzenlemeye karar verdiler. iktidara karsı gençler de aynı gün, aynı saat, aynı yerde 555K adlı toplanmayı yaptılar. Dolayısıyla DP’nin gösteri planı geri tepmiş oldu ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes alanda protestolarla karşılandı.

    06 Mayıs'da 555K gösterilerinin fotograflarını ve haberini yayımladığı gerekçesiyle Zafer gazetesi 1 hafta kapatıldı.

    09 Mayıs'da Hür Adam gazetesi 10 hafta kapatıldı

    16 Mayıs'da Menderes Hükümeti 19 Mayıs gösterilerini yasakladı.

    18 Mayıs'da Aksam gazetesi 20 gün süreyle kapatıldı.

    25 Mayıs'da Meclis, 20 Haziran 1960 tarihine kadar tatil edildi. Bugünkü birleşimdeki konuşmaların yayınlanması yasaklandı.

    27 Mayıs'da ihtilal oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri idareyi ele aldı. Meclis feshedildi. Yeni anayasa ve demokratik müesseselerin kurulması hazırlığına başlanıldı.
    ---
    42 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. hakkında "efendi adamdı astılar", "demokrasi şehidi" diye menderes sömürüsü yapanların örnek alıp da ileri götürdükleri baskı ve zulümdür.
    9 ...
  5. 4.
  6. 5.
  7. o kadar çok zulüm oldu kii sonra chp darbe yaptı, başbakan astı ve zulümü kovduu. o günden sonraa, tüm seçimlerde chp hep tekbaşına iktidar olduu. masalımız da burda bittiii... eneee, uyumuş ya la.
    5 ...
  8. 6.
  9. bu yazılanları kaynaktan alırken tek tek kendim kontrol ederek yazdım sözlüğe. bu tayyip asılsın diyen bir yazı değil aslında menderes hükümetinin baskı ve zulüm hükümeti olduğunu gösteren bir yazıdır.

    darbelere sonuna kadar karşıyım. sadece mazlum gösterilenin mazlum olmadığını gösteriyorum. bu yazıda yazılanları tek tek okuyan kimse mazlum ayaklarını yemeyecektir. darbeyi chp yapmaz ordu yapar ayrıca birilerinin herkesi susturup tek adam olma hevesi elinde patlamış gözüküyor.
    10 ...
  10. 7.
  11. Bu müslüman lanse edilen toprak ağasının başlangıcına iyi bakmak gerekir. Ben toprağımı fakire mi verecekmişim diye parti kuran bir adamdan hangi müslümanlığı bekliyordunuz ey yobazlar. 70 yıldır şu herifin yaptıkları yüzünden amerikanın kölesi bir ülkeyiz. Yok değiliz diye iddia edebilecek var mı ulan. Bir de asılacağı zaman öyle mazlum ayaklarına yatıyor ki evlere şenlik. Açın o zamanın gazetelerini bir okuyun neymiş bu adam bir görün.
    7 ...
  12. 8.
  13. bunlardan ne anlıyoruz, tabiki de erdoğan ın finali menderes gibi olacak.

    ama biz darbelere karşıyık, ühühüh.

    hayal ürünü olan zulümler.
    4 ...
  14. 9.
  15. demokrasi şehidi, duygusal kibar adam diye sunulan kişinin aslında bir abd'ci baskı makinesi olduğu gösteren yazıdır.

    erdoğan'ı ordu değil halk götürecek siz rahat olun. ordu darbe yapsın ilk önünde biz dururuz sevgili genç siviller.

    hayal ürünü değil o dönem yaşanan gerçeklerdir.
    9 ...
  16. 10.
  17. akp dönemine çok ama çok benzemektedir. özellikle basına yapılan sansür neredeyse aynıdır.
    8 ...
  18. 11.
  19. siyaset bilimi okumama rağmen çoğunu sadece üstünkörü bildiğim baskılardır. ne yazık ki sırf tek partinin adam yerine koymasıyla bir anda halk nezdinde patlama yapıp sonra da şikayet ettiği şeylerin kat kat fazlasını kendileri yapmış ve ölümü ne kadar hunhar bulsam da o dönem şartlarına göre öldürülmeleri gerektiğine inandığım nitekim de öyle olan partinin yaptıkları şu an iktidara kaynak açısından zenginlikler sunmaktadır.

    edit: bilmiyorum ya da kısmen biliyorum demek bir acizlik belirtisi değildir.
    5 ...
  20. 12.
  21. bugün olanların yirmide biridir. ibretliktir. en iyisi sessizlik.

    (bkz: söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil)
    4 ...
  22. 13.
  23. örnek vermek gerekirse şöyle bir şeydir.

    (bkz: türban neyi örtüyor)
    0 ...
  24. 14.
  25. copy paste diye saldıranlar tarafsız tarihi kaynaklardan bu gelişmeleri rahatça sorgulayabilir.
    bütün basın şu an akp'nin arka bahçesi değil midir diye sormak lazım bazılarına.
    1 ...
  26. 15.
  27. solcu öğretmenleri Milli Eğitim Bakanı Tevfik ileri tasviye etmiştir ve mecliste bunu da kendi açıklamıştır.
    http://tr.wikipedia.org/wiki/25_Mart
    isteyenler burada kanıtını görebilir ayrıca diğerleri de wikipedia'da bulunmaktadır.
    2 ...
  28. 16.
  29. bu yılları en iyi anlatan kitaplardan biri (bkz: öfkeli yıllar)
    0 ...
  30. 17.
  31. rahmetli dedemden de bolcana duyduğum baskı ve zulümdür o dönemlerde yaşamadığım için bilemiyorum tabi.

    menderes'i günahım kadar sevmem ama adam rte'den kat kat delikanlıydı sırf bu yüzden takdir edilmeli. tayyip her yerde "kasımpaşalıyım" diyor ama henüz bir kasımpaşalılığını da göremedik. çıksa meydana "susun lan" dese bir ağırlığını koysa biz zaten "helal olsun taşşaklı adammış" der susarız ama o ancak "polis destan yazmıştır" diyerek polislerinin arkasına gizlenmiştir. tıpkı v for vendetta'da ki ingiltere devlet başkanı gibi adam kapatmıştı kendini bir yere ülkeyi oradan yönetiyordu. tayyip'in de sonu öyle olacak.

    bir kitapta okumuştum;

    menderes ve celal bayar (yanlış hatırlıyorsam kusura bakmayın) menderes'in makam otosuyla çankaya'ya giderken kızılay'da öğrenciler toplanmış memleketin gidişatını, hükümeti ve menderes'i protesto ediyordur. araç tam oradan geçerken menderes aracı durdurur ve arabadan inerek gençlerin arasına girer ve "hayırdır gençler ne istiyorsunuz, neden beni protesto ediyorsunuz" diye gençlere seslenir.

    böyle bir şeyi rte yapabilir mi? allah aşkına 300 koruma ile geziyor. ben ömrümde bu kadar korkak bir devlet başkanı görmedim. bu adamın adını menderes'in, turgut özal'ın yanında bile yazmak bu insanların kemiklerini sızlatır.

    turgut özal dediğiniz adam halkla iç içeydi. halka iç içeydi derken millete kemik atıp "gelin beni destekleyin" demezdi. gerçekten halka kendini sevdirmişti. gönül rahatlığıyla sağda solda gezerdi.

    "menderes'i astınız, özal'ı zehirlediniz, tayyip'i yedirmeyiz" diyorsunuz ama tayyip sizi çok pis yiyor haberiniz yok.
    4 ...
  32. 18.
  33. o dönemi değil de demokrat partiyi anlatan (kaynak gösterilerek) bir yazıda bile bahsi geçen baskıyı ve zulmü rahatlıkla görebilirsiniz. ayrıca akp nin de yararlandığı çoğunluk yasasının kim tarafından çıkarılmış olduğunu da görme fırsatınız olur.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Demokrat_Parti _(1946)
    5 ...
  34. 19.
  35. 'halk başa getirdi, domal dese; domalırız' kafasındaki adamların okumadan bok attıkları zulüm.

    bunlara ilaveten ismet inönü, adnan menderese; 'adnan böyle giderse seni ben bile kurtaramam' demiştir ve kurtaramamıştır da.
    3 ...
  36. 20.
  37. mazlumu oynayıp halkı kandıranların amerika işgaline, baskı ve zulmün nasıl başladığına, gazetecilerin nasıl eleştiri yazıları yüzünden içeri atıldığına, muhaliflerin nasıl saldırıya uğradığına nasıl engellenmek istendiğine, ülke askerinin nasıl amerika için korelerde öldürüldüğünü gösteren yazıdır.

    kesinlikle mazlumu oynayanlara karşı yayılması gerekmektedir, bu insanlar halkı rahatça kandırmaya devam edemez. milletin adamı diye verilenin aslında amerikancı baskı ve zulüm makinesi olduğunu görmek gerekir.
    0 ...
  38. 21.
  39. gülüyorum, tarih okumadan böyle kolay sallıyorlarya işte bu yüzden gülüyorum.

    halk zaten baskı,zulümden kurtulmak ve dinini yaşayabilmek için demokrat partiyi iktidar yaptı.1946 yılında açık oy gizli seçim olmasa bu zulüm daha erken bitecekti ancak bu sistemle seçime hile karıştırmıştır chp.

    zulmü demokrat parti değil asıl tek parti olan chp yapmıştır.

    **tek parti zamanında döviz yok diye hac yasaklandı ama milyonlar harcanarak her yeri kemal paşa ve inönü heykelleri ile donattılar.

    **kuran okumak yasaktı, kuran öğreten ihbar edilince 6 ay hapis yatardı ve halk gizlice dağlarda kuran öğrenirdi.

    **camileri yıktılar, sattılar, yerlerine nice ahlaksız yapılar diktiler.

    **varlık vergisi adı altında milletin kanını emdiler yıllarca.

    **şapka zulümü bu ülkenin ayıbıdır, insanlar şapka takmadığı için asıldı, rize'yi hamidiye zırhlısı ile iki gün bombaladılar.

    **milli mücadelede vermediğimiz kayıbları o gereksiz inkilaplar uğruna binlerce alimi astılar

    **hele bir istiklal mahkemesi diye bir icraatları vardır, avukat olmadan, temyiz olmadan, komünist mahkemelerden hiçbir farkı olmadan insanları astılar

    **dersim olaylarını bahsetmiyorum, bizzat kemal paşa emri vermiştir ama bugün evlerinde onun resimleri vardır.

    **halkı yıllarca fakirlik içersinde kırdılar ancak kendileri yatlarda sefa sürdüler.

    **nice kahraman onların bu dinsiz düzenlerine karşı çıktığı için hain ilan edilip yok edildi.

    **kemal paşa'ya muhalif milletvekillerinin evlerinin önlerine asker dikip seçim günü oy vermeleri engellendi böyle cumhurbaşakanı seçildi.

    ve daha nice zulümler ve acılar...

    gidin bir dedenize sorun o size çok iyi anlatır ama kemalist değilse.
    4 ...
  40. 22.
  41. ismet inönü-milli şef dönemindeki baskı ve zulümü demokrat partiye yoranların saçmalıklarıdır. adı üstündedir milli şef. idamını meşrulaştırmaya çalışıyorsunuz ama nafile. idamı gerektirecek hiç bir şey yapmamış aksine ülkeyi kirli ellerden arındırabilecek biri olarak hazmedilememiş ve asılmıştır. tarihte arka çıkmayacağınız tek adam ismet inönü olsun. hataları bir bir ortaya çıkacaktır.
    1 ...
  42. 23.
  43. tarihi kaynaklarda açık açık geçen şeyleri sallıyorlar diye eleştirenleri göstermiştir.

    demokrat parti bu ülkeye en çok zarar veren partilerden biridir. ekonomi chp döneminden kat ve kat daha kötü hale gelmiştir. demokrat parti zamanında yapılan baskının seviyesi eleştiri yazılarını yasaklayacak dereceye, yazanları da hapise attıracak seviyeye gelmiştir. sırf muhalefet yapmasın diye inönü ve chp'yi kapatma girişimleri, chp milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırma girişimleri olmuştur, inönü ve vekillerinden bazılarına yasaklama bile getirilmiştir dp tarafından. chp mitinglerini polis dağıtmış, toplantılarını basmıştır, mitinge giden chp üyeleri polis tarafından engellenmiş ve saldırıya uğramıştır.

    cami yıktılar, dini engellediler gibi durumlar varsa karşısında durulur fakat işin aslı öyle gözükmüyor.
    (bkz: menderes döneminde yıkılan cami)
    bu arada yatta değil de lüks arabasıyla dp sayesinde gezen said nursi diye bir şey var.
    ülkeyi kirli ellerden arındırdı deniyor nato ve abd üsleri hep bu dönemde kurmuş, kore'de askerlerimiz bu adam yüzünden ölmüş.

    halk sizin baskı ve zulmünüze ayaklandı
    555k diye bir şey var ortada.
    kimse idamı meşru yapmaya çalışmıyor, darbe olmasa halk indiriyordu zaten menderes'î sadece mazlum milletin adamı falan olmadığını gösteriyor.
    görmek lazım işte at gözlüğünü çıkarmak lazım.

    mazlumuz diye görünenden korkmak gerekir, bunlar hem mazlum olmadıkları gibi hem de gerçek mazlumların hakkını yiyip onların hak aramasını engelliyor.
    2 ...
  44. 24.
  45. tek bir şey söyleyeyim siz anlayın

    menderes ezanı ne zaman türkçe'den arapça'ya çevirdiyse (yani eski haline) işte o zaman onu indirmeye karar verdiler, başlangıç budur.

    cumhuriyet tarihinde halk menderes zamanında ilk defa huzura kavuştu ama uzun sürmedi her zamanki gibi kirli eller düzeni bozdu.
    2 ...
  46. 25.
  47. bu dönemde olanlara ek olarak akp döneminde binlerce türk subayı, gazetecisi, siyasetçisi, doktoru, avukatı, mühendisi ve polisi düzmece ve iftiralarla hapse atılmıştır.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük