demokrasiye ilk darbe 27 mayıs 1960

entry39 galeri3
    35.
  1. ülkeyi abd uşağı yapmak o zamanlar suçtu .
    şimdi ise uşaklığı reddetmek suç.
    2 ...
  2. 34.
  3. hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler mehmet ali birand, can dündar, bülent çaplı nın hazırladığı 1991 yapımı demirkırat belgeselini izleyebilirler.
    1 ...
  4. 33.
  5. Darbe kelimesinin antipatisine ragmen bu olayın en önemli özelliği (bkz: 1961 anayasası) 'nın gelişidir. Bu toprakların görüp görebileceği en saglam sarsılmaz anayasaydı. Fakat ne acıdır ki bu anayasa yine aynı darbelerle delik deşik edilmiş ve maiyetinden eser kalmamıştır.
    Demokrasiye darbenin nasıl yapılacagını şuan çıplak gözle izliyoruz kimse ders vermeye kalkmasın.
    2 ...
  6. 32.
  7. Ya Adnan Menderesin yaptıkları demokrasimi sayılır..

    -binlerce subayı zorla koreye gönderip savaşa sokan kim.

    -kendisine oy vermeyen Sinop ve kırıkkaleye tüm yatırımları kesen kim.

    -halktan 2 katı vergi alıp zorla incirlik üssünü yaptıran kim.

    -imfye bizi borç batağına sokup,cumhuriyet tarihinin en büyük borcuna sokan kim.

    syn Adnan bey...
    3 ...
  8. 31.
  9. Bu ülkeyi ilk yiyenlerin adnan mendersin oldugunu ögrendim.. Ülkeyi kalkındrcaz ama kendi cebimize atacagız mantıgının çıktıgı, ülkeye bir takım yatırımlar yapıp pastadan buyuk pay aldıgını, milletin radyosundan ülke çok büyük refaha girmiş ülkede aç insan yoktur diye metin okutuldugunu, ülke radyosunu kendi propagandası için kullandığı,ekonomisi kötüye gidince KOREYE ZORUNLU adam gönderme şartıyla borç alınmasını, 1954.de döviz rezervinin sıfıra indigini karaborsaya düşütügünü, 6-7 EYLÜL olaylarının yaşandığını, 1950.de darbe palnladıkları gerekçesiyle res'en emekliye alınan askerlerin oldugunu , 1955.den sonra ekonominin bittiğini OKUDUM ABiLER...

    (Yani geçmişin Adnanı Şimdkinin aynısı.gibi )

    VAKTiNiZ VARSA SiZDE ATGÖZLÜĞÜNÜ BIRAKIP OKUYUN..
    3 ...
  10. 30.
  11. demokrasi ne yaaa ? 27 mayıs, tarafların siyasi basiretsizliği ve sınırsız hırslarından kaynaklanan bir iktidar savaşıdır. masum taraf yoktur.
    1 ...
  12. 29.
  13. demokrasiye ilk darbe II. abdülhamit'in 93 harbini bahane ederek meclisi kapatmasıdır.
    2 ...
  14. 28.
  15. işkence insanlık suçudur diyenler yerden göğe haklıdır ancak 27 mayıs'ın yaptıkları hakkında olumsuz bir şey söylemediğim doğru değildir. işte konuyla ilgili mesajım: (bkz: demokrasiye ilk darbe 27 mayıs 1960/#27840307)...

    eksik mi? evet, eksik... madem öyle tamamlayayım: 27 mayıs'ta menderes ve ekibine karşı takınılan tutum, itilip kakılmaları, işkenceye varan muamelelere maruz kalmaları, savunma haklarının kısıtlanması insanlık suçudur. unuttuğum bir şey varsa söyleyin, onu da yazayım...

    fakat bunları yapanlar -sizlerin görüşüne göre- darbecidir. dolayısıyla böyle yapmalarında şaşılacak bir şey yok... peki asıl hayret edilmesi gereken sözde demokrat olanların yaptıkları değil mi? bak ben öyle kıvırmam, doğru neyse, işime gelmese de yazarım. peki sizler neden demokrat parti iktidarının işlediği demokrasi, anayasa ve insanlık suçlarını yazmıyorsunuz?

    öğrencilerin meydanlarda öldürülmesi insanlık suçu değil mi?

    bir polis şefinin babası yaşındaki rektörü tokatlayarak yıktıktan sonra "bok çuvalı gibi yıkıldı teres" diyerek övünmesi insanlık suçu değil mi?

    dp'nin anayasaya ve demokrasiye karşı işlediği suçları zaten yazdım. tekrarlamayayım... velhasıl söz konusu göt kılı polis şefi dahil, rüzgar ektiler, fırtına biçtiler... olan biten budur...

    madem insanlık suçlarından bahsediyoruz, akp'nin ve ortağı paralellerin -sözde- demokrasiyle ülke yönettiğini söylediğiniz 2011 öncesi yaptıkları insanlık suçu değil miydi?

    insanların sahte delillerle yargılanması insanlık suçu değil miydi? delillerin sahteliğinin araştırılması taleplerinin reddedilmesi insanlık suçu değil miydi? mahkeme salonunda, yargılananlarla avukatları arasına mikrofon sarkıtılması insanlık suçu değil miydi? dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde uygulanmayan "gizli tanık" uygulaması insanlık suçu değil miydi? keza bugün akp'nin paralellere yaptıkları insanlık suçu değil mi? tabi ki paralellerle mücadele etmelerini kastetmiyorum. bana göre paralel zihniyet hain bir zihniyettir ve mücadele edilmesi gerekir. fakat söz konusu mücadelenin hukuk çerçevesinde yapılması lazım gelir. bakıyorum da akp'nin mahkemeleri, zamanında paralellerin mahkemeleri (tabi akp'nin bilgisi dahilinde ve onayıyla) ne yaptılarsa aynısını yapıyorlar...

    yahu beni suçlayanın kim olduğunu bilmezsem o kişiyle bir alakam olmadığını, beni tanımasının, şahit olduğunu iddia ettiği olaylara şahit olmasının imkansız olduğunu nasıl ispatlayabilirim? abd'de mafya davalarında bile tanıklar açık ifade verirler ve ancak ondan sonra kimlikleri değiştirilir, başka bir yere taşınırlar...
    1 ...
  16. 27.
  17. o zaman bazıları 1958'deki devalüasyonu da bilmez delikanlı. borçsuz devraldığı ülkeyi batıranın demokrat parti olduğunu da bilmezler.

    oku kardeşim oku. umarım daha yaşın çok gençtir ve okumak için önünde uzun yıllar vardır.

    http://www.mevzuatdergisi.com/2004/04a/02.htm
    2 ...
  18. 26.
  19. iktidarlıgı boyunca (tek başarısı ki bu muhafazakarlar için) ezanı TÜRKÇE OKUTMAK yarine arapça okutmayı başarmıştır. (bu durumda aklıma bu soru geldi: Türkçe okumak günah mekruf yada caiz değilse neden Kuranın TÜRKÇE meali vardır) Ezandan başka bişeyi olmayan gerisinde gayrı meşru bebek, zina ve zimmete para geçirmek olmuştur.. Taaaa o gunlerden bugune devam eden olaydır.

    edit: Asılması dogru bulmadığımıda söyelrim.. Saygılarımla ant içerim
    5 ...
  20. 25.
  21. Türkiye nin gördüğü en iyi devrimlerden biridir. türkiye en demokratik donemlerini her zaman iktidarlarin korktugu bir ordu varken yaşadı. Bugun ordudan korkmayan bir iktidarin neler yaptigini izliyoruz.
    3 ...
  22. 24.
  23. milletin adamlarından biri olan adnan menderes'in suçsuz yere asılması olayıdır.
    2 ...
  24. 23.
  25. kimisinin "efendim 1950'den önce demokrasi mi vardı? inönü ne hakla demokrasi talep ediyordu?" diye saçmalamasına vesile olan yalandır. bir de akp'nin 2011'den sonra demokrasiden saptığını söylüyorlar!... "demokrasi bizim için tramvaydır, zamanı gelince ineriz" diyen bir zihniyetin liderliğini yaptığı hareket ancak 2011'den sonra demokrasiden sapmış! iyi, aferin...

    neyse, asıl konumuz "1950'den önce demokrasi mi vardı?" konusu... peki 1908'den önce demokrasi mi vardı? 1908'den sonra demokrasi kaç gün yaşadı? fatih sultan mehmet han hazretleri döneminde demokrasi mi vardı? şunların haline bak!... ateşten yıllar geçirmiş, uçurumun kenarından dönmüş, halkı kör cahil bir ülke, dünyada demokrasinin hiç de yaygın olmadığı 1923 - 1950 döneminde neden demokrasiye geçmemiş? üstelik söz konusu dönemin, 5 yılı 1929 kriziyle, 5 yılı dünya savaşıyla, 5 yılı da sovyet tehdidiyle geçtiği halde!... valla ayıp olmuş! başka ne diyeyim?

    hadi diyelim ki o dönemde demokrasiye geçmemek büyük hata olmuş olsun... ya demokrasiyle iktidara geldikten sonra demokrasinin ırzına geçmek daha büyük hata değil mi?

    bilinen sözlerdir ama yeri geldiği için hatırlatayım: inönü bir gün mecliste demokrat partinin yaptıklarını eleştirirken, dp sıralarından "sen değil miydin istiklal mahkemelerini kuran? sen değil miydin takrir-i sükun yasasını çıkaran?" sesleri yükselir. inönü'nün verdiği cevap şöyledir: "evet, dediklerinizi yapan benim... aramızdaki fark şudur ki ben oradan buraya geldim, siz buradan oraya gidiyorsunuz..."

    başka bir konuşmasında ise tantana yapan demokrat parti grubuna şöyle seslenmişti: "tarih kürsüsünden halinize bakıyorum.. suçluların telaşı içindesiniz... böyle devam ederseniz sizi ben bile kurtaramam..."
    4 ...
  26. 22.
  27. demokrasiye olan ilk darbe olmayan eylemdir. ilk meclisin dağıtılmasından demokrat partinin gelmesine kadar olan dönem zaten başlı başına bir darbe yönetimidir. demokrat parti iktidara geldikten sonra da statükonun baskısını her zaman hissetmiş ve bu baskıyı dengelemek için de amerikan desteğini yanına almaya çalışmıştır. demokrat partiyi savunmak niyetinde değilim ama tek parti tahakkümü ve darbeler her zaman bu ülkenin toplumsal ve siyasal dengesini bulmasını engellemiştir. 80 yılda hala sistemimizi oturtamamamızın sebebi budur. milletin seçimlerine karşı, milletin üzerindeki darbe baskısı kalkmadıkça; belli kesimler hala darbeyle iktidara gelme hevesini bırakmadıkça demokrasi bu ülkeye yerleşemez.
    0 ...
  28. 21.
  29. sözde demokrat, özde otokrat amerikancı demokrat partinin diktası ilk darbedir. onu sıralı darbeler geçidi izlemiştir.

    dp, eline geçen fırsatı heba etmeseydi, türk demokrasisi ok daha sağlam zeminlerde gelişebilir, akp belası gibi anomaliler yaşanmazdı.
    2 ...
  30. 21.
  31. osmanlı'dan islamcılık, islamcıdan demokrat çıkartmak isteyen kitle adnan menderes üzerinden prim yapıyor.

    adnan menderes;

    milliyetçi -gerçi şeyh saitle kan bağı olan birini aday gösterme olayı kendisi ile başlamıştır ama merkez sağcıdır normaldir-
    liberal,
    merkez sağcı, -islamcı yani aşırı sağcı olmaması babında tekrar ediyorum-
    entelektüel,
    nazik,
    ve hatta;
    kemalisttir -celal bayar'ın göz bebeğidir, atatürk'ün resmini paralara yapıştırmış, ona özel kanun çıkartmıştır.-

    ama her merkez sağcı gibi gücü ele geçirdiğinde ve kendini hazır hissettiğinde karşıt görüşleri sindirmek için uğraştığından partisinin ismi ile tezat şekilde 'demokrat' falan değildir.

    adnan menderes'in idamı tartışılmalı ve kınanmalıdır. fakat ona jan dark muamelesi çekmek gerzekliktir.
    2 ...
  32. 21.
  33. tarihe not düşmek açısından , mahir çayan 'ın konuyla ilgili bir durum degerlendirmesi ;

    " 1950, Türkiye'de karşı devrimdi. Çünkü tefeci bezirgan, finans kapital temsilcileriyle yönetime geliyordu. Yönetime gelen Anadolu ticaret burjuvazisiydi. Kasaba kodamanı yönetime gelmişti. Bu asalak zümre, kendisi gibi asalak bir zümre ile ittifak kurarak iktidara geldi. işte hakim ittifak bu idi.
    1960, 27 Mayıs harekatı bir devrimdi. Reformist burjuvazi, feodal artıkları, tefeci bezirgan hegemonyasını yıkıp yerine bir hakim ittifakı iş başına getiriyordu. Tekelci burjuvazi ve emperyalizm neden 1950'de reformcu burjuvaziyi hakim ittifaktan atmadan tefeci bezirgan ve toprak ağasına omuz verdi? Neden 1960'da tefeci bezirgan ve toprak ağası takımının yönlendirici rolünü reformist burjuvazinin almasına en azından göz yumdu? Ve neden reformist burjuvaziyi tali plana iterek bu kalıntılarla ittifak kurdu? Durum son derece açıktır.
    Türkiye'de devlet 1970'e kadar burjuvazinin hiçbir zümresinin kesin hakimiyeti altına girmemiştir. 1919-23 harekatı reformist burjuvazinin harekatıydı. Cumhuriyet, reformcu burjuvazi, radikaller, tefeci bezirgan ve eşraf devletiydi. Hakim ittifak burjuvazinin bütün fraksiyonlarıyla, toprak ağalarından oluşmaktaydı.Yönlendirici güç milli burjuvaziydi (reformist burjuvazi). Tekelci kapitalizm şartları içinde yıllar ilerledikçe reformcu burjuvazi ekonomik hayatta etkisini yitiriyordu ve dışa bağımlı unsurlar egemen oluyordu. Emperyalizm iyice içeriye sızıyordu.Ve daha çok toprak ağalarına ve tefeci bezirganlara dayanıyordu. Tekelci burjuvazi de yavaş yavaş güçleniyordu.
    1950 harekatı oldu. Emperyalizm tam yönetim sağladı. O anda dayanacağı temel güç tekelci burjuvazi değildi.Tefeci bezirgan ve toprak ağaları takımı idi.
    Tekelci burjuvazinin durumu temel dayanak olabilecek seviyede değildi. Yıllar ilerledi, emperyalizmin çıkarları açısından, kapitalizm açısından, bu müttefikin tasfiye edilmesi şart oldu. Emperyalist üretim ilişkileri tekelci burjuvaziyi de güçlendiriyordu. Nihayet 1960 harekatı oldu. Tekelci burjuvazi daha temel güç olma durumunda değildi. Bu yüzden ABD reformist burjuvaziye devrimde destek oldu. Nasıl olsa 60 dünyasında reformist burjuvazinin ekonomik, idari ve sosyal bütün tedbirleri tekelci burjuvaziyi güçlendirecekti. Ve öyle oldu. "
    2 ...
  34. 20.
  35. karşıdevrimcilere inat, hakkını vererek "demokrasi bayramı" olarak kutladığımız gündür.

    yahu bir tarafta iktidarlarını borçlu oldukları demokrasinin anasını belleyen tiranlar, diğer tarafta bunları devirip, halka en saygılı, en özgürlükçü anayasayı yapan devrimciler... neden demokrasi bayramı olarak kutlamayalım ki?

    ya ne yapacaktık? demokrat partinin basını sansürlemeye başladığı günü mü, yoksa vatan cephesini kurduğu günü mü, yoksa öğrencileri öldürttüğü günü mü, yoksa tahkikat komisyonunu kurduğu günü mü "demokrasi bayramı" olarak kutlamamız icap eder?
    2 ...
  36. 19.
  37. bir de bu tarihi "demoğrasi bayramı" olarak kutlayan müptezeller var.

    bunların ekseriyetle kemalci olması ne kadar da ilginç.
    5 ...
  38. 18.
  39. kimi karşıdevrimcinin "bilgi" diye bir sürü saçmalığı sıralayarak savunduğu tezdir.

    şunların yazdığına bakar mısınız? "muhaliflere baskı, basına sansür uygulamak" ciddiye alınacak bir şey değil bunların demokrasi anlayışında!.. sadece bahane!... sansürcülerin neden sansür uyguladığını, yaptıklarının sözde savunur göründükleri demokrasiyle uyuşup uyuşmadığını hiç dert etmiyorlar...

    ya en özgürlükçü anayasamız olan 1961 anayasası için ne diyorlar? efendim askeri rejim özgürlükçü anayasa yapmış zira yaptıklarını meşrulaştırmak istiyormuş!...

    iyi ya... neden savunduğunuz diktatörler de aynısını yapıp iktidarlarını meşrulaştırmadılar? bırakın özgürlükçü anayasa yapmayı, 1924 anayasasının sağladığı özgürlükleri bile anayasa mahkemesinin yokluğundan yararlanarak kısıtlamadılar mı? iktidarlarının meşruiyeti bu sebeple ortadan kalkmadı mı? bu sebeple cezalandırılmadılar mı?

    hayır, olmuşken "yaptıklarını meşrulaştırmak için" devraldıklarından çok daha özgürlükçü bir anayasa yapan başka bir askeri darbe örneği var mı yeryüzünde hele bir deyiverin... işte kaçıncıya soruyorum ama biri bile çıkıp şu soruma yanıt veremiyor şu tiran aşıklarının...
    1 ...
  40. 17.
  41. Bakıyoruz darbe yapanların isimlerini kimse bilmiyor.ama bayar,menderes,polatkan,zorlu bu halk tarafından unutulmamış.

    yassıada'da menderes'e yapılanlar bu ülkenin demokrasisinde kara bir leke.

    seçimle yönetime gelemeyenler darbeyle gelmeye çalışıyor hâlâ bu ülkede.
    5 ...
  42. 17.
  43. karşıdevrimcilerin "efendim inönü'nün toprak reformu tasarısı tuzaktı" diyerek sözde mağdurlarından taraf çıktığı devrimdir.

    işte bu zihniyet böyledir. öyle gerekçeye filan hiç lüzum yok! "bu iyidir", "bu kötüdür", "bu düşmandır" dediler mi yeterli! öyle demokrattırlar!..

    bu arada başını toprak ağalarının çektiği demokrat parti iktidarının "hasoların, memoların iktidarı" olduğu yönündeki yalanlarını da sürdüremiyorlar gördüğünüz üzere!...

    yahu madem toprak reformu yasası "rejimin bir tuzağı" idi, anlat bakalım bu görüşü neye dayanarak ileri sürüyorsun?

    ayrıca atatürk'ün toprak reformu konusunda en baştan beri ısrarcı olduğu doğrudur ve de inönü'nün son denemesine kadar toprak reformları zaten yapılmıştır. fakat o reformlar hiçbir zaman atatürk'ün istediği kapsamda olmadı. daha çok devletin elindeki toprakların topraksız köylüye dağıtılması ve mübadele edilen rumlardan kalan toprakların göçmenlere dağıtılmasıyla sınırlı kaldı. aslında doğu ve güneydoğudaki bazı ağaların da (seyit rıza'nın toprakları dahil! tunceli'nin neden uzun süre chp'ye oy verdiğini anlayamayan yandaşlara duyurulur) toprakları halka dağıtıldı ama tam olarak atamızın istediği kadar yaygınlaştırılamadı bu uygulamalar.

    bunun sebebi inönü değil, chp içindeki, başını celal bayar'ın çektiği sağ muhalefettir.
    3 ...
  44. 16.
  45. 15.
  46. ipeyim demokrasiyi size bir şey olmasın.
    Ruh hastası gibi bu ne la.
    0 ...
  47. 14.
  48. bir chp icraatidir.

    faşist , ulusta balo yapan tuzu kuruların ve ordudaki cuntacıların ortak eylemidir.

    allah belasını versin bu chp nin ülkenin laneti gibi.

    (bkz: allah bir daha bu millete chp iktidarı yaşatmasın)
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük