demokrasinin yaşadığı ülkelerde yaşanan fakat daha çok demokratik ülkeler tarafından demokratik olmayan ! ülkere yapılan hareketler sonucunda oluşan zararlardır.
demokrasi vaadi ile sömürmek isteği ülkere saldırmak,
maddi ve manevi olarak besledikleri demokratik kitle hareketleri ve demokratik sivil toplum örgütleri ile ülkelerin bağımsızlıklarını ellerinden almak.
satın alınmış basın, satın alınmış örgütler ile halkı kandırarak, propaganda yaparak kullanmak. sonucunda emperyalist uşağı hükümetler yaratmak..
pollyanna mantığının siyaset ve sosyal hayat arasında sıkışma halidir.Ulusal egemenlikle paralellik gösterilmesine rağmen ülkemizde oyun hamuru gibi herkesin kendine göre şekil verdiği yönetim şekli...
reis: şimdi misal; ben alsancak a gidelim diyorum sami, sen de bostanlı ya gitmek istiyon, öbürü de balçova ya gitmek istiyor. nası anlaşıp orta yolu bulucaz? kimin istediği olacak? sami: tabii ki senin istediğin reis!..
demokrasi günümüzde insanlara en çok yarar getiren sistem olmasına rağmen var olan bazı zararlarını da söylemek gerekir. demokrasiler aslında bilinçli ve kendi hakkını savunan bireylerin oluşturduğu toplumlarda gerçekten iyi işleyen sistemdir. türkiye gibi insanların borç içinde yüzdüğü 1 ton kömüre oy verdiği ülkelerde demokrasinin eksik yönleri ortaya çıkar. demokrasiyi sömürerek iktidara gelen bazı kişiler kendi menfaatlerine uygun bir sistem oluşturur ve yandaşlarını beslerler. bu iktidar bazen öyle bir noktaya gelir ki kendisini başa getiren demokrasiyi yıkarak yerine totaliter rejim kurmayı bile başarabilir. demokrasinin zararlarından korunmak için halkın bilinçlenmesi ve yönlendirmelerden kurtularak kendi kararlarını verebilmesi gerekir.
akla, yetenege ve kaliteye degil, 10'da 9'u zaten aptal olan kalabaliklara onem verir. bu aptallarin oy varakalari ile de bir ulke idare edilemez. akli basinda ve samimi tek lider yeter de artar bile. hatalarinin yanlislarinin ceremesini de o ceker. ama demokrasiler de boyle bir sansiniz olamaz. ayaktakiminin verdigi oylarla parlamentoya dolan 500 tane yeteneksiz ve vasifsiz birbirini aklar durur.
En önemli zararı insanı strese sokmaktadır.
Zaten vatandaşın işi gücü vardır, çıkıp ''bakın demokrasi, artık ülkeyi sen yöneteceksin halkım'' diyip halkın sırtına birde bu külfeti yüklerler.
Hep sen ben değil ki haini hortumcusu hırsızı dansözü hepsi bir yerlerinden çekiştirmeye başlayınca vatanı mecbur ülke elden gitmesin diye bir ucundanda sen tutarsın.
Yoksa bi kere seçsek şöyle helal süt emmiş lider versek yönetimi de yönetse mis gibi.
çoğulculuğu benimsemiş demokrasilerde zararları söz konusu olamaz. fakat günümüzde doğrudan demokrasinin uygulandığı hiçbir ülke ve yönetim biçimi bulunmamaktadır. bü yüzden seçilenlerin hepsi heman olmaya soyunur. gölgelerin gücü adına güç bende artık. en azından yarı doğrudan demokrasi yöntemleri uygulanıyor olmuş olsa belki zararlarıda minimum düzeye indirgenebilir.
dağdaki çobanla aynı oy değerine sahip olmak. *
bunun sonucunda da daha demokrasi kelimesini bile söylemekten aciz Ahmet Türk (Kürt) gibilere katlanmak zorunda olmak.
Uygulamada farklı görüşler ve modeller olmasının yanında bazen tahammül bile edilemeyen bireylerle muhatap olmak durumunda kalmak. demokratik yollarla başa gelen değişik kafa yapısına sahip şahıslar tarafından yönetilmek ve onlar tarafından temsil edilmek.o aynı insanların demokrasiyi demokrasiye karşı kulanmaları, en kötüsü ise buna benzer eksikliklerine rağmen şimdilik en adil yolun bu olmasıdır.
normal demokrasi için konuşuyorsak herhangi bir zararı olmadığını düşündüğüm mevzudur. ancak "ileri demokrasiden" bahsediyorsak zaten gözümüzün önünde yaşanıyor her şey. demokrasi olduğu yerde iyi ilerisi falan bizi bozuyor. sonra seçimlerde fazladan oylar çıkıyor mahkemeler baskı altına alınıyor 11 sene bir terör örgütü ülkede cirit atıp iktidar ses çıkarmazken sonradan o örgüte 11 sene karşı olanlar o örgütten olmakla suçlanıyor kimsede "ileri demokrasi" yüzünden ses çıkartamıyor..