gelişen ekonomiler, bilgiye ulaşma ve akışının kolaylığı, toplumların ilerlemesi gibi nedenlerden dolayı yetersiz kalabileceği ve hatta toplumların ihtiyaçlarına tam anlamıyla cevap veremeyeceği nedeniyle oluşabilir bir hadisedir. tamamen bir sistem olarak ele alınırsa korumasız bir sistem olduğu bile iddia edilebilir, demokrasiye hayat veren tabii ki insanoğludur ancak yine de toplum yönetimi olacak sistemin kendini koruyabilecek nitelikleri olmalıdır, tıpkı diğer yönetim sistemlerinde olduğu gibi. oysaki demokrasi aksine kırılgandır ve bundan dolayıdır ki uygulanması için tamamen iyi niyetli ellerde bulunmasını gerektirir, peki ya demokratik irade iyi ellerde değil ise? işte böyle bir durum geçmişte yaşanmış ve sistem kendini korumaktan aciz kalmıştır; adolf hitler seçimle iktidara gelmiş fakat demokrasinin kalbi olan meclisi hiçe saymıştır, yani demokratik yöntemle iş başına gelen lider in antidemokratik uygulamalarda bulunabilme kolaylığıdır burada ki sorun.
demokrasi, halkın bütünlüğünü koruyabilen ve toplumun tüm kesimlerini kucaklayabilen bir sistem olarak yetersiz kalmaya başlamıştır. insanoğlu bir çok yönetim sistemi uygulamıştır toplumlar üzerinde ancak hala mükemmel sisteme ulaşamamıştır, peki bu mükemmel sistem ulaşılabilir bir şeymidir, tabii ki ulaşılabilir, insanlığın ve toplumların gelişmesiyle her şey mümkündür.
belki de demokrasiyi daha da geliştirmek gereklidir, kim bilir.
öyle bir nokta geliyor ki demokrasi tıkanabiliyor, demokrasiden vazgeçmeyip daha da geliştirme çabasına gidilmelidir. demokrasi yetersiz kalabildği durumlar olabilir ve buna yine demokrasi içerisinde bir çare bulunmalıdır.
ülke iktidarları tarafından birer cehalet dolu et yığınına dönüştürülmüş toplumların artmasıyla birlikte şiddetle sorgulanması gereken sorudur, demokrasi toplumlar için yeterli bir yönetim sistemimidir?
artık toplumlar, görmüyor, duymuyor, okumuyor, bilmiyor ve dolayısıyla da sorgulamıyor, eleştiremiyor, sadece yönlendiriliyor, oysaki demokrasinin temel taşlarındandır, eleştirip sorgulamak, muhalefet ruhuyla icraatlarin hesabını sormak, doğruyu geliştirip yanlışı geri döndürmek. yanlış ellerde kuklaya dönen demokrasi tartışılmalıdır, geliştirilmesi için çaba harcanmalı veya insanoğlu için çok daha iyi bir yönetim sistemi üzerinde çalışılmalıdır, bunun araştırılması gerekmektedir. tabi büyük sermaye güçleri ve dünya üzerinde ki devletlerin liderleri buna müsaade eder mi, bilinmez. fakat bu dev sermaye güçleri ve siyasi iktidarlar demokrasi adı altında modernize bir faşist düzenle ilerlemektedirler.
demokrasi çıkmaz bir yola saptırılmış gibi..
demokrasi kavramının kişiler ve ya kurumların kendi kafalarında oluşturdukları kaba sokması sonucu meydana gelen durumdur.
gerek ordunun kendine demokrasiyi koruma ve kollama misyonunu yüklemesi gerekse bu zaman kadar gelmiş iktidarların demokrasiyi ideolojilerine göre yorumlaması yetersiz demokrasi olgusunun başlıca nedenleridir.
olaya objektif bakamayan bu zihniyetler demokrasiyi istediği kılıfa sokup kendi doğrutularında kullanmak isterler. bunun sonucuda ülkede istikrarsızlık, temel hak ve özgürlüklerde kısıtlama ve hatta yasaklama gibi hayati önem taşıyan konularda gözlü görülür sıkınlar doğurur.
asker tabanlı demokrasi sancılı bir demokrasidir. demokrasinin asıl anlamından uzak kalıp monarşi güdümlü yapay bi demokrasi anlayışı her daim yetersizdir.
demokrasinin sivilleşmesi gerçek demokrasi anlamında atılacak en büyük adımdır.
bunu yapacak olan kesimde siyasi kesimdir. sivil kesimdir. sivil toplum örgütleridir.
demokrasinin yetersizliğinden ziyade demokrasinin uygulanışının yetersiz olmasından doğan yanılgıdır. ha demokrasi yetersiz olamaz mı? olur tabii. neden olmasın?
şu an alternatifin olmaması keşfedilmeyeceği anlamına gelmez, alternatif bir yönetim sistemi olabileceğini düşünmek veya böyle bir yönetim sistemi için çalışmak, çaba harcamak, düşünmeyip beklemekten iyidir, şimdi altenatif bir sistem veya demokrasiyi geliştirebilme daha güçlü hale dönüştürme konusunda bir fikrin, bu konuya harcayacak vaktin yoksa, sen bsg!, yok hem bsg hemde bana bi türk kahvesi, şekersiz!
ayıca demokrasinin orduyla bağımlı veya bağımsız olması bu olayda pek bağlayıcı değildir, en yakın örnek ise fransa da geçtiğimiz yıl cereyan olaylardır, ki fransa da ordunun demokratik sistem içerisinde ki yeri olabildğince azdır.
