ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde, insanların kendileri adına karar vermesi için, önlerine sunulan 2 ya da daha fazla kertenkeleden birini seçerek uyguladıkları, üstüne bi de daha kötü bi kertenkele başa gelmedi allahtan diye sevinebildikleri yönetim biçimi.
asıl tanımı, halkın egemenliğine dayanan yönetim biçimi olmasına rağmen, günümüzdeki anlamı, hükümetin rejimi değiştirmek amaçlı yaptığı hareketler çerçevesinde arkasına saklandığı yönetim biçimini şeklindedir.
demokrasi sanıldığının aksine, özgürlükler silsilesi değil, halkın bir takım özgürlüklerini kısıtlayarak, huzurlu bir ortam yaratmaktır. ancak başbakan ve çevresindeki molla ordusu demokrasi eşittir özgürlük denkleminden yola çıkarak nedense çağ dışı girişimlerde bulunmaktadırlar.
başbakan yine aynı demokrasi kavramından yola çıkarak, camiler kışlamız diyebilmiştir. yine bu kavramdan yola çıkarak, şehitlerime kelle diyebilme yetisini kendinde bulmuştur. atatürk'ün milletin efendisi saydığı çiftçiye, "al ananı da git" diyebilmiştir.
yine bu kavramdan yola çıkılarak, unakıtan, yök başkanı için, kolaysa bizim istediğimiz şeklinde konuşmasın diyebilmiştir, ne de olsa burası özgür bir ülkedir!!!
kısacası demokrasi türkiyede olmayan bir kavramdır.
viski ve seks ile birlikte ucu bir arada guzel olan seylere verilebilecek en guzel ornektir. soyleki, nisan 2003'te irak'in isgali sirasinda 101. hava indirme tumeni irak'in guneyinde necef kentine girdiginde orada bulunan bir adam askeri birlikler, tanklar ve zirhli araclarin gecisini izlerken bir yandan da abd askerlerine el salliyordu. bir gazete * muhabiri adama neden el salladigini sordugunda, adam abd'nin irak'a demokrasi, viski ve seks getirecegini umdugunu soylemistir. iste olumsuz amerikan ruyasi.
aynı liberalizmde olduğu gibi çeşitli çevreler tarafından azına yüzüne edilmiş, anlamından çok çok uzaklara itilmiş ifadedir.
sofuların,
gericilerin,
teroristlerin,
cühelanın kıçı sıkıştığında arkasına sığındığı bir terim halini almıştır. 2008 senesinde bana bir liberal gösterin, ben de size gerçek demokrasiyi bu halka aşılayan atamızın kemiklerini sızlatan insanları göstereyim.
bizdeki ve dünyadaki bazı uygulamalarının gitgide totalitarizme benzediği gerçek anlamının uygulanamadığı dünya düzeni. Sadece demokrasiyi oy kullanma hakkı olarak görülmesi demokrasiyi çoğunluk totalitarizmine dönüştürmüştür. Demokrosinin en önemli öğesi bütün bireyleri ve fikirlerini önemsemek ve dikkate almaktır. Batıdaki uygulamalarda bile özdeki demokrasi öğelerinin altı oyulmakta ve gerektiği zaman suçları amaçları gizlemek için kullanılmaktadır (bkz: amerikanın ırak işgali)
Günümüzün en popüler lafı ve söylemidir.
anladık ki bu demokrasi lastik gibi bir şey. kim nereye çekerse oraya gidiyor.
bölücüler taleplerini demokratik haklar olarak gösterirler.
sosyal demokrat olduğunu iddia edenler hiçbir seçim sonucunu beğenmezler. adı cumhuriyet olan parti mensupları cumhurun hassasiyetleri yerine oligarkların hassasiyetlerini dikkate alırlar.
velinimetleri olan rejimi alttan alttan oymaya çalışanlar amaçlarına ulaşmak için trene benzettikleri demokrasinin arkasına saklanırlar.
olayları nesne makamından izleyenler de "demokrasi bu kadar boktan bir yöntemse ne gerek var bu demokrasiye" demeye başlarlar.
ama demokrasinin hakkını yememek gerekir. bu olsa olsa şark demokrasisidir.
çok soyut bir tanımı vardır. zira kapitalizm de algılanıldığının çok aksi sosyalist ülkelerde yaşanmaktadır. temsili ve katılımcı diye iki grubda değerlendirilir.
herkes için gerekli olan.ülkemizde bundan 30 sene önce,''gebersin dinsiz gomunizler,yaşasın cunta'',''söz konusu vatan ise gerisi teferruattır,demokrasi bile'' sloganlarını atanların,bugün ''demokrasi! kardeşim,onları halk seçti'',''demokrat bir ülkede olmamalı'' gibi söylemlerle,cihat çağrısı yapılmışçasına desteklediği olgu.
demokrasilerde akıllı insanların geleceğini koyun sürüleri belirleyebilir.
olası tepkilere önlem amaçlı edit: şükürler olsun türk seçmeni gayet bilinçli de, gelişmiş kalkınmış bir ülke olan türkiye'de demokrasi tıkır tıkır işliyor. ama az gelişmiş ülkelerde durum böyle değil. şeyhler, şıhlar emirleri altında bulunan davarların oyları sayesinde iktidarları belirleyebiliyor. o bakımdan dedim; evrensel açıdan yani.
Takım, takımdır; kadını erkeği olmaz.
Başkan adayı, başkan adayıdır; zencisi beyazı olmaz.
Ve demokrasi, demokrasidir; Müslümanı Hıristiyanı olmaz.
"Türkiyeliler", başka sıfat ihtiyacında değiller.
herifin biri yine kendisi gibi bir herifi öldürmek istiyor. öldürülme tehlikesindeki herif onu öldürmek isteyenin onu öldürmek istemesine saygı duyuyor. müstakbel katil maktüle saldırıyor ve müstakbel maktül de ona karşılık veriyor. kurtuluyor ya da ölüyor, önemli değil. önemli olan; birisi öldürmek, diğeri ölmemek için harekete geçiyor. karşılıklı saygı var. iyi olan kazansın.
mizansen
demek ki demokrasi ''başkasının özgürlük alanına girildiği anda biter'' geyiği ile tanımlanmaya ihtiyacı olmayan bir husustur. beni öldürmek isteyene her zaman saygım olmuştur. sadece bilmesi gereken; ''ölmemek için öldürebileceğim''dir. yani iyi olanın kazanmasına saygı duymaktır demokrasi. ne güzel hallediliyor değil mi demokrasi böyle algılanınca. fakir, muhtaç, zayıf ölsün. ama lafa gelince herkesin hakkını savunan biri var. yemezler. doğal seleksiyon. darwin doğru söylemiş.
