ülkemizde araç olarak kullananlar tarafından kendilerine verilen oy yüzdesi üstünden değeri biçilir. formulü de aşağıdaki gibidir.
cehalet x (bedava kömür + bulgur + v.s.)
Demokrasi dedikleri, sürüleri peşinden sürükleme yarışıdır. bu yarışta en iyi çoban, kendisine ait olmayan sürüleride güder.. kişi; koyun olmayı kabullendikten sonra, hangi çobanın kendisini güdeceğini seçebiliyor olmasının bir anlamı kalmaz..
tüm tarihçilerin aslında bilmesine rağmen, avrupa'nın güzel anlatımları sayesinde yunan armağanı olduğunu düşündüğümüz yönetim biçimidir. aslında yunanlılar tarafından bulunmamıştır. ion uygarlığı tarafından ilk defa ortaya çıkartılmış ve bir çoğunun zannettiğinin aksine ionlar yunanlı değildir, tamamen doğu kökenli bir topluluktur. tabi ki güzel avrupa asla demokrasinin doğulu bir toplumdan geldiğini kabül edemez ama olsun biz gerçeğini bilelimde ne olur ne olmaz.
ülkemizde gün geçtikçe diktokrasi(diktatörlük+demokrasi) kavramına dönüşen olgu,partiye oy veren çoğu vatandaş kendi ilinde kimin milletvekili adayı olduğundan dahi haberi yok.parti başındaki bi adam herkesi kendi seçiyor o kimi söylerse bakan o oluyor,hatta cumhurbaşkanını bile kendisi seçiyor.mecliste çoğunluk onda olduğu için anayasayı istediği gibi şekillendiriyor,yargıyı da yürütmeyi de yasamayı da kendisi götürmek istiyor.medyaların haber yapma yetkisini kısıtlamaya çalışıyor.lafın kısası kendi karşısında olan herşeyi yıkmaya çalışıyor.umarım bugünleri de atlatırız ve demokrasi-gerçek demokrasi-bizim memlekete de uğrar.
Demokrasiyi tek sağlayacak Güç demokratik bir hukuk sistemidir.Tam bağımsız, objektif bir hukuk sistemi iktidarın bile alanını gerektiğinde dar eder, Tüm kurumların bir sınırı olur.O hukuk sisteminin dışına çıkamaz.Hukuk un gücü arttıkça insanlarda kanunlara uydukça Halkdaki bilinç arttıkça Demokrasi ortaya çıkacaktır.
Demokrasinin ortaya çıkması için Bu konuda Ülke içinde panaller , konuşmalar yapılmasıda şarttır.
ancak ve ancak eğitim seviyesi ile en üst seviyelerde yer alan ; bilinçli , mantıklı , objektif ve vatansever insanların yer aldığı , bireysel menfaatlerin toplumunkilerin altında yer aldığı. Refah seviyesinin devlet tarafından gerek sosyal gerek sağlık konularında en yüksek seviyerde tutulduğu ülkelerde uygulanabilecek olan yönetim şeklidir.
ne yazık ki günümüz türkiye'si bu saydığım vasıflara sahip olmadığında demokrasi uygulanamamakta uygulanmasına rağmen ters tepki vermektedir.
günümüz ideal yönetim sistemi gibi gözükmekle beraber, abd örneği verilecek olunursa; 2 partili ülkede yapılan seçimlerde %1'lik bir oy farkı ile bile, bir ülkenin neredeyse yarısı nefret ettiği siyasi görüş tarafından yönetilebilmekte bu sistem yüzünden.
bir ülkede veya bir yerleşim biriminde yaşayan insanların kendi kendilerini yönetmesi şeklinde özetlenebilecek yönetim şeklidir. doğrudan veya temsilciler vasıtasıyla uygulanabilir. günümüzde çoğunluk oyu nedeniyle azınlıklar üzerinde hukuksuzluklar uygulanması ihtimallerini önlemek açısından önemli bir insan hakları vurgusu ile iç içedir.
sanıldığı gibi birilerinin her istediğini söyleyebileceği ve herkesin de buna saygı duymak zorunda olduğu bi sistem değildir. demokrasinin de elbette bi sınırı vardır. ben sizin ananıza küfür etsem abi demokrasi istediğini söyler deyip geçmeyeceksiniz herhalde.
edit: osman baydemir küfür etmiş ama herkes saygı duymuş. demek herkes herşeyi söyleyebiliyormuş.