An itibariyle Dtp'nin Diyarbakır'da yüzde 43 oy almasının ardından okuduğum, "Diyarbakır'ın yüzde 43 ünün terör yanlısı olduğunu kanıtlayan belge, entrysinden sonra düşündüğüm meseledir. Öncelikle terör kime göredir ? Objektif bir açıdan baktığınızda Pkk kürtlerin bir kesimi için özgürlük savaşçısı, kürtlerin diğer bir kesimi için kötü bir örnek, türklere göre ise teröristtir.
Aynı şeyi filistin için düşünürsek, Hamas israil'e göre terör örgütüdür, ancak Filistin'deki çocuklar küçük yaştan hamas uğruna ölebilmek için yetiştirilir ve onlara göre hiç de bir terör örgütü değildir.
Bu tür örgütler için kullanılabilecek kelimeler, rebelist veya seperator 'dur. Bu ön bilgiyi verdikten sonra gelelim can alıcı noktaya. 2007 seçimlerinde Dtp yüzde 43 Akp yüzde 40 ve onları Dp ile Mhp izlemektedir. Eğer o yüzde 43 lük kesim terör yanlısıysa, geri kalan yüzde 57 lik kesim terör yanlısı olmayanlardır ve kürtlerle özdeşleşmiş bir şehir olan Diyarbakır için bu demektir ki kürtler eşit değildir terörizm !
Ulus-devlet inşası sürecinde yapılan etnik temizlikler ve yeniden yaratılan bir tarih ve benlik sayesinde insanlar farklılıkları ötekileştirmeye çalışıyor. Şunu unutmamak gerekir, eğer Kurtuluş Savaşı başarılı olamasaydı ve itilaf devletleri halen bu ülkeyi yönetiyor olsaydı, büyük ihtimalle bu tür söylemlerde bulunamayacaktınız. Tıpkı ortadogu'daki halklar nasıl israil'e karşı savaşıyorsa, siz de yanınızdaki diğer halklarla beraber bağımsızlık için savaşacaktınız ki bu senaryoyu geçelim, Kurtuluş Savaşı'nda zaten böyle olmuştu.
kendini tanımlama ve eylemlerine yön veren düşünceyi konumlama durumunun dışarıdan yapılan tanımlamalarla uymaması subjektiflik anlamına gelmez.objektiflik de bunun tam tersi değildir.ama gel gör ki ideoloji de objektiflik ve subjektiflik derdine düşmez zaten.peki ben neden konuya buradan daldım.çünkü eylem ideal uyuşmazlığı, doktriner çatlaklardan kaynaklanan bir tadilat süreci gerektirir.demokrasi için dağa çıktığını iddia eden bir grup obektif terör eylemlerine girişiyorsa kişiler arası bir iletişim manasını barındıran demokrasiyi aslında isemediklerini delillendirmiş olur.oysa talep edilen şeyle talep eden arasında anlamsal bir bağ bulunmalıdır.
hadisenin kürt/terör eşleştirmesi açısından nesnel bir ıspatı olmadığı kısmına girmek gerekir mi bilmem.lakin a eşittir b eşitliğinin kusursuz olabilmesi için b nin karakteristik yapısının ve tümel vasıflarının tamamının a tarafından desteklenmesi ve sözkonusu b'lik özelliklerini bünyesinde bulundurması gerekir.oysa dikkat edersek a ile b arasında kocaman bir fark var.