bilinç düzeyi düşük olan, katılımcılıktan uzak, insan haklarına çok önem vermeyen ve ekonomik eşitsizliklerin önemli düzeyde olduğu,eğitim ve kültür düzeyinin düşük olduğu; dolayısıyla medya vs yollarla insanların fikirlerinin kolay manipüle edilebildiği toplumlarda olma ihtimali olan bir tehlikedir.
ama bunun böyle olması demokrasinin gelişmesini ve halkın katılımcılık ve hak mücadelesini gereksiz görüp otoriter rejimlere yönelmeyi gerektirmez. aksine, kültür ve eğitim düzeyinin, dolayısıyla insanların bilinç seviyesinin artması ve demokrasinin gerçekten insanların kendi yönetimleri hakkında söz söyleyebileceği bir şekilde işlemesi için çaba harcamayı teşvik edici bir durumdur.
(edit : başlık adonisss namlı yazarca açılmış ve başıma kalmıştır.)
Hangi sistemin toplumları oyalamadığını söyliyememki dediğim başlık, politika zaten bir uydurmadır, bir maske yada göstermelik bir olaydır.. işlerin underground dediğimiz çerçevede döndüğü aşikardır, demokratik veyahut demokratik olmayan devletlerin hepsinde bu böyledir.. Büyük amcalar saldırmak istedikleri küçük hanımlara demokrasi yada başka bir yönetim tarzı altında nabzına göre şerbet döker.. Zamanı gelincede bir gazoz içelimmi diye sorar..
işin paranoyak yapısından çıkıp gerçek boyutuna gelirsek, Demokrasi her nekadar açıkları olan bir sistem olsada (açığı olmayan bir sistem yok zaten) bugune kadar gelebilmiş en iyi sistemdir nitekim zamanında düşünürler almışlar konusmuslar bu demokrasi nasıl iş lan diye.. Haklılarmı? sapına kadar..
toplumların değil, türkiye'nin afyonudur. güzide ülkemizde fanatizm seviyesinde partizanlık olduğundan ve karşıt görüşte esasında mantıklı olan bir şeye 'a mantıklı vallaha!' tepkisi vermeyi büyük bir onursuzluk ve saygısızlık olarak algılayan insanlar olduğu müddetçe (ki bu insanlar istatistiki açıdan ülkenin %75-80'lik kısmını gösteriyor.) gerçekten de doğru tespittir.