türkiye'de cumhuriyet kelimesi tüm dünyadan çok daha farklı anlamlar ifade eder.türkiye'de CUmhuriyet belli bir kesimin iktidarı, hükümranlığı demektir.Cumhuriyet değerleri, cumhuriyet kazanımları denilen şeyler hep bu kişilere verilen ayrıcalıklar ve yönetme yetkileridir.Cumhuriyet kazanımlarının tehdit edilemesi kaybedilmesi ise demokrasi eşitlik yolunda adımalar atıldığını ifade eder.
işte bu cumhuriyet savcısı da bu iktidar savaşında atacakları(darbe ihtimali ergenkon'un deşifre olmasıyla şimdilik yatmıştır) son kurşunu aceleyle sıkmıştır.
Cumhuriyet dünyada hiçbir anlam içermeyen çağdışı kalmış arkaik bir kavramdır.Demokrasi olmadan cumhuriyet'in hiçbir işe yaramadığı demokrasi olmayan cumhuriyet'in ya bir diktatörülük yada eğemen sınıf oligarşisi(türkiyede olan) olduğunu öküzler bile bilir.işte biz şuan; o kuzey kore, iran , suriye gibi cumhuriyetler liginden çıkıp batılı bir demokrasi olmak için uğraşan bir ülkeyiz. polüt büro dinazorları son nefesleriyle kükreyip korkutmaya çalışıyorlar bu yoldan çıkarmaya uğraşıyorlar ama kimse yemiyor artık.
AKP'nin kendince, avrupa ve amerika'daki destekcilerinin akillari ile, demokrasi ve ozgurluk yalanlarini kucaklayarak, cumhuriyetin temel direklini sarsacak sekilde, turk haklina empoze etmeye calistigi ikilem.
surekli demokrasiden bahseden , liderlinin daha 10 yil once;
demokrasi amac degil aractir sozunun ustu kapatilarak, asil amacin unutturulma cabasi icinde olan, turk milletinin ve turkiye cumhuriyetinin temel dayanak ve ilkelerini yeniden yazma ve degistirme sevdasinin, jargonu !
insanın rasyonel bir varlık olarak sayıldığı ya da öyle olduğu ülkelerde her ikisi şeklinde cevaplanacak sorudur.
ancak bu ülke her ne kadar yüce atam öyle uygundur dediyse de, kendi insanına güvendiyse de demokrasiye uygun bir ülke değildir.
kişilerin din-para ekseninde döndükleri, ülke bilincinden çok ben bilinci içerisinde oldukları, türk olmayı bir aşağılık olarak gördükleri, eşitlik dediklerinde aklına gelen şeyin kendi ve kendi gibi olanların öncü olması anlamına geldiğini düşündükleri sürece bu sorunun cevabı cumhuriyettir.
demokrasi kişilerin ihtiraslarını gerçekleştirme aracı olduğu sürece varolmamasında sakınca yoktur. içi boş bir kisve olacağına hiç olmasın.
baslik "monarsi mi cumhuriyet mi" seklinde olsaydi daha manali olur ve elle tutulabilir seyler yazilabilirdi. cunku demokrasi ile cumhuriyet arasinda bir tercih hem gereksiz hemde anlamsizdir. yani bir ulkenin demokratik olabilmesi icin cumhuriyet ne gerek-sarttir ne de yeter-sarttir hatta bu ikisi bir duzlemde ya da uzayda illa kesisirler/kesismelidirler diye bir seyde yoktur.
dunya uzerinde onlarca devlet vardir ki bunlar cumhuriyet olmadiklari halde demokratiktirler ve ayni sekilde cumhuriyet olduklari halde demokratik degillerdir. misal belcika, ingiltere, hollanda, japonya, danimarka, avustralya... cumhuriyet degil, monarsidirler ama hepsinde demokrasi vardir. bunun aksine mesela iran, cin,... gibi ulkeler, hatta bir donemin sovyetler birligi birer cumhuriyettir ama demokrasi ile yonetilmezler[di].
demek ki demokrasi ile cumhuriyetten ayni duzlemde kesisen kavramlar gibi bahsetmek, bu iki kavrami ya bilmemenin ya da anlamamanin gostergesi. tabii bu basligi salt boyle okumamak lazim yani bir de dagin arkasi var ama o kisma girmeyecegim. bunu yapabilmek ve neticesinde bir fikir ortaya koyabilmek icin asgari, kavramlarin manasini ilkokul seviyesinin uzerinde bilenler olmasi lazim...
aslinda kavramlarin daha dogrusu basligin icerigi sorgulanmiyor. oyle olsa zaten bunlarin, yani demokras ve cumhuriyetin, birbirlerine tercih edilip edilmemesi gibi bir durumun olmayacagi aciktir. yani "cumhuriyet olmadan demokrasi olmaz" ya da "demokrasi olmadan cumhuriyet olmaz" onermelerinin ikisi de yanlistir hatta sacmadir. cunku bir cok devlet var ki cumhuriyettir (iran, cin vb.) ve bir cok demokratik devlet vardir ki ( hollanda, ingiltere, japonya vb.) cumhuriyet degildir hatta monarsidir. demek ki baslik bir anlam ifade etmiyor.
basligin arka plani ise tamamen oligarsik bir seckin zumre'nin kendi kafalarindaki demokrasi ve cumhuriyet anlayisi karsisindaki tutumlarini gizleyen bir maske olarak cumhuriyet soylemleridir. tipki turkan saylan'in cikip: "biz asiliz, bizim istemedigimiz bir sey olmaz" demesi gibi. isine gelmeyince nutuk atip, vurgu yaptigin butun degerleri salla gitsin. varsa yoksa senin dusunduklerin ve bunlarin halka dayatilmasi. yoksa ne onemi var demokrasinin, cumhuriyetin. oligarsi size yeter. yeter ki sizin olsun ama camurdan olsun.
bari kavramlari bosaltmayin, degersizlestirmeyin...
demokrasi demos(halk)'a ait iktidar demektir.cumhuriyet ise respublica'dan gelir.respublica ise res-publica'dır.yani publica'ya ait olan şey demektir.publicaya ait olan şey de 'devlet'tir.yani başlıkta 'demokrasi mi devlet mi' deniyor.
dolayısıyla soru saçmadır.cevap verilmemesi gerekir.
klasik demogoji kalıbı. sanki demokrasi ile cumhuriyet bir arada yürümeyecek bir ikili gibi gösterip halkı kutuplara ayırmanın en basit örneği olsa gerek.
cumhuriyet'in temelinde zaten demokrasi yok mu?
hadi demokrasiyi çıkaralım ne kaldı elde, despot bir yönetim.bu sizi daha mutlu edecekse buyurun çıkarın demokrasiyi zaten içinize sindirememiştiniz. alışmıştınız sorunları demokratik yollarla çözemeyip postal gölgesi altında yaşama.
bu saçma soruyu soranlara cevap, "ikisi de" olmalıdır.
türk halkı demokrasiyi cumhuriyet sayesinde yaşamaya başladı. bunu bilmez gibi, yok ingiltere'den, yok amerika'dan ithal edilmiş göbekli ve bıyıklı ne idüğü belirsiz vatansızlar kendi yokluklarında insanların kafalarını karıştırmaya çalışıyorlar.