her türlü güzelliği çatısı altınada topladığımız bu kavram sadece çoğunluğun gücüne dayanan bir uygulmadan ibarettir. "hoşgörü" kavramı çoğunluğun lütfudur.
gelmeye çalıştığı yerlerin de içine ettiğini göre; bu demokrasi denen illet iyi bir şey midir?
kurallı olduğu kadar anlamlı olmayı becerememiş bir soru cümlesidir.
şuna benzer bana göre;
"su iyi bir şey mi?"
su aslında çogiyi bi şeydir. olmadan, yaşam olmaz bir su markasının reklamına da konu olduğu üzere.
peki aynı su bir tomanın tankerine girdiğinde? ya da serinlemek için yasak olmasına karşın sulama kanalına giren sabileri yuttuğunda, dalgalarla bizi içine çeke çeke ve yutarak öldürdüğünde de su iyi bi şey midir hala?
demokrasi de su gibidir. yeri gelir yangın söndürür, yeri gelir yakaladığı ne varsa yutar. bu tamami ile kullanımına bağlıdır. bugün, "demokrasinin hakim olduğu" ve birbirine komşu olan iki ülkede bile uygulamalar o kadar farklıdır ki...
demokrasi: ilk çağ uygarlıklarından her hangi biriyle akrabalık ilişkisi olduğunu iddia edip bununla övünmek dışında bir meziyeti olmayan haklarda görülen, pardon görülmeyen, var olduğuna inanılan, varlığı kutsanan ancak ne olduğuna dair kesin bir hükme varılamayan yönetim biçimi. başka yerde daha matah örnekleri vardır belki, bizdeki ahvali, tavuğun suyunun suyu. 5 yılda bir içimizden durumu müsait olanlar sandığa gider, reyini en kazanç sağlayan partiye verir. budur kısa demokrasi hikayemiz. bizimki yine iyi. komşular bizden beter. onlara tomahawkla gitti demokrasi. Şimdi hangi şehri sorarsanız haritanın tam ortasında bir kan golü. nehirler taşıyamıyor cesetleri. kısacası demokrasi iyi birsey midir degil midir bilemem. ahir ömrümde görüp de gideremedim hasretimi. lakin ömrümüz adını sayiklamakla geçiyorsa ve uğruna gebertiyorsak birbirimizi... iyi birşeydir herhal.
cogunlukla aynı seyı dusundugunuzde aynı paydada bulusabıldıgınızde ıyı bırseydır.ama esas aldıgı sey ısın dogrusu degılde cogunlugun mutlulugu oldugu ıcın her zaman huzursuzluklar olacaktır.