bu arkadaşlar özellikle son dönem aşırı şımartılma sonucunda her platformda t.c. den demokrasi istiyoruz diye olur olmaz ortalarda zıplarken, kendi özgün hayatlarında bildiğin ağalık sistemini sürdürüyor olmaları sonucunda demokrasi denilen olgudan ne kadar bihaber olduklarını gösteren haldir.
ağalık sistemine ve onun kendileri için olan getirisine alışmış olan kişilerdir. yanlış bilinen bir nokta var burada. istisnai durumlar olsa da - diyarbakır bismil'deki gibi- genellikle vatandaşlar ağalık sisteminden memnunlar. çünkü ağalık sistemi onlar için bir garanti. maaşlı, sigortalı bir işten çok daha avantajlı. kurallara uyulduğu sürece işten çıkarılma durumu söz konusu değil. çocukların veya kendilerinin bir sağlık sorunu olduğunda ağa, "ağalığını" yapıp tedavi için gereken masrafları karşılıyor çoğu zaman. bunun yanında yeni evlenen gençlere parasal yardım, kimi zaman ev tahsisi de yapılıyor. elbette kara kaş kara göz için değil, bir nevi bağlama politikası olarak da nitelendirilebilir bu. tüm bu getirileri bir yana bırakıp "ağalık istemiyoruz" demeleri kolay mı bu insanların?
bugün iyi bir firmada işe başlayan bir mühendis bile evlilik dendiğinde kara kara düşünür. eşyalar, ev, o bu ne olacak der. ama bu insanlar böyle bir şeyi düşünmüyorlar. ben, siz veya onlar işten çıkarılırsam ne yaparım diye düşünüyoruz ama bu insanlar için böyle bir durum da söz konusu değil. yani demek istediğim o insanlar ağalık sisteminden memnunlar. istediğiniz kadar "hayır ağalar baskılıyor" deyin bu durum böyle. ırgatı da, köylüyü de tanıdım ben bizzat sizin ağa dediğiniz insanları da. hepsiyle konuşma imkanım, sorma imkanım oldu mevcut sistemi. hepsinin söylediği alanın da satanın da memnun olduğu. ben memnun muyum? elbette değilim. ama bu başkalarının memnuniyetini değiştirmiyor.
Bir enteresan durumdadur. Ancak bilinmelidir ki, PKK bu saçma durumun dışındadır. PKK, bölge halkının, ağalık faşizminden kurtulması için de çalışır. PKK'dan haliyle nefret etmekle birlikte, temel argümanında bunuda barındırdığını biliyorum. Komik olan durum, aynı toplumdan hem ağa, hem ağa karşıtı militan nasıl çıkar, insana garip geliyor. Tabi bu tip dilemmalar, sadece kürt toplumunda yoktur.
yine bir eleştiri,yine bir hakaret. peki şöyle açıklayayım o zaman size, bu ağa dediğiniz feodaller bölgenin zengin ve güçlü ailelerinden oluşuyor,işçileride bizim köylü ahalisi yani rençber kesim.
- işin sahibi kim ?
- ağa.
- işçi kim ?
- gariban köylü.
- bu toprağı ağaya kim verdi ?
- devlet.
- devlet nerede ?
- ????????????
-seçim zamanı geldimi ağaya selam salıp 3000 oyunu alıp onuda meclise sokan kim.. ?????????
-bu durumdan rahatsız olan halkın arkasında duran kim ?????
-devlet ağayla iş birliği içerisindeyken halk kimden destek istesin.ayaklanırsa kim müdahale edecek bu halka??????
gelelim bu tespitin batı ayağına,burda kürtler türkler diye ayıramayacağım memleketin doğusu ve batısı diyeceğim.
- işin sahibi kim
- sabancılar,koçlar,holdingler vs vs..
- işçi kim ?
- ben, sen gariban halk.
- bu malları bu holdingler nasıl kazandı ?
- çalışarak mı dediniz. dıtttt... yanlış cevap.
- devlet nerde ?
- ????
- ama işçiler eziliyor !!!
- ?? ama vergiyi onlar veriyor...
şimdi demem o ki insanlar doğudada batıda da demokrasi istiyor. peki sorarım size sözlük ahalisi ahalisi.
diyarbakırdaki toprak sahibi ağayla,istanbuldaki holding sahibi patron arasında sadece paralarını nasıl işlettikleri konusu dışında bi fark varmıdır.
