"Kendimi anlatmanın rahatlığından sonra, benden hep kadın esprileri istenmesi, sınırlandırılmışlık duygusu yarattı. Kendime niçin kadın esprileri yaptığımı sordum. Ama erkekler de hep erkeklerle ilgili espriler yapıyorlardı. Ve erkek karikatürlerindeki kadınların yaşamadıklarını, sadece karikatür tipi olarak kaldıklarını fark ettim. Kadınlar ya fahişeydi, ya da cinselliksiz namuslu kadınlardı. Kadın psikolojisi, kadının kendi çevresiyle olan ilişkisi, kadına yöneltilen şiddet, tabularla yüklü kadın cinselliği çokça işlediğim konular oldu. Biz kadın çizerler karikatürü erkeklerden öğrendik, ama espri bulurken kadın olmanın farkındalığını yarattık. Ramize Erer
"Ben mezarlıkları ziyaret ederken aslında birçok şeyi ziyaret ediyorum. Ölmüşleri, ölümü, kendi ölümlülüğümü, ölümün küçük kopyaları olan hayattaki birçok kaybı, kendi küçüklüğümü, hırslarımın anlamsızlığını, acıyı, çürümeyi, gözyaşlarımı, kaybetmekten korktuğum duyarlılıklarımı, babamı, babamın ellerini, ellerimin ona benzeyişini ve daha bir çok şeyi, ama bütün bunların sonunda aslında hayatı ziyaret ederim. " Cem Mumcu
Ben yalnızca belirli bir "zaman içinde" mi varım? Bana o "zamanlarda" mı telefon edilip, ulaşılır? "Her zaman seni seviyorum". Nedir Tüm bunlar ?Zamanın dışına çıkabilmek... Yaşamdan kopmak mı olur bu, yoksa sonsuz bir özgürlük mü?Sevdiğim birini sabaha karşı arayabiliyor muyum?Yoksa ürkütüp derin bir uykudan mu uyandırmış olurum yalnızca? Mistiklerin "zamanı" durdurmak veya akışını değiştirmek için kullandıkları haşhaş, afyon, marijuana... Nazlı Eray
"Tutucu değilim ve fakat değişim, çağın gereği olarak peşinden koşturduğumuz bir serüven oldu artık; sanki her şey değişmek zorundaymış gibi bir telaşın içindeyiz gibime geliyor".