üç gündür üzüntüden uyuyamıyoruz. başbakan bize 'selahattin' demeyecek. çalışalım mı bırakalım mı kararsız kaldık. ülkeye vaadin ne? 'ona selahattin demeyeceğiz.' böyle şey olur mu ya? sen başbakansın başbakan. farkına var. biliyorum sen de farkında değilsin. benim ismimle uğraşacağına vaatlerini anlat. ben ismimin anlamını biliyorum. kürt selahattin'in neler yaptığını iyi biliyorum, merak etme. hacı dedem dört kez hacca gitti. camide namaz kılarken öldü. bir kulağıma kuran diğerine ezan okuyarak ismimi koydu. asla adaletsizliğe boyun eğme, insanlara zulüm karşısında korkma dedi. hacı dedem bize bunları anlattı. asla hırsızlık yapma, hırsızlara boyun eğme de dedi. sen ahmet isminin, muhammed isminin ağırlığını taşıyabiliyor musun? hz. muhammed öldüğünde 7 dirhem 7 kuruş geride miras kaldı. bir hırkası bir çulu vardı. yoksul yaşadı yoksul öldü. asla paraya servete tenezzül etmedi. etrafında hırsız barındırmadı. hepimiz ölümlüyüz, güçlerimiz servetlerimiz bitecek. 8 haziran'da da birbirimizin yüzüne bakacak yüzümüz olsun.
böyle basit ve ince şakalarla geçse keşke seçim dönemleri. silah almak-bırakmak, pazarlıklar, sertlikler, şunlar bunlar pariteler yakışıksız şeyler yani. gerek yok.