demirkırat

entry13 galeri0
    1.
  1. Bir Demokrasinin Doğuşu Mehmet Ali Birand, Can Dündar ve Bülent Çaplı'nın hazırladığı ve Fahir Atakoğlu'nun müziklerini yaptığı Demokrat Parti dönemini anlatan TRT yapımı belgesel dizisidir. Belgesel 10 bölümden oluşmaktadır.
    0 ...
  2. 2.
  3. Fahir Atakoğlu'nun en bilinen bestesi budur herhalde. (ya da 12 adlı parçası ki Sertap Erener'in "Lal" adlı parçasının müziğidir aynı zamanda) Bu parçayı Demirkırat belgeseli için bestelemiş Atakoğlu. Mehmet Ali Birand ve Can Dündar belgeselleri ile 90'lı yıllarda görünmeye başlamıştır ya da en azından benim ilgimi o zamanlar bu belgeselleri seyretmem nedeniyle çekmiştir. Ayrıca Mithat Bereket'in Pusula adlı programının jenerik müziğini bestelemiş. Bu belgesel müziklerini topladığı albümü dışında başka albümleri de vardır.

    Burada örneğini verdiğim parça Cumhuriyet'in 75. yıl dönümü kapsamındaki etkinler çerçevesinde verilen konser kaydından. Atakoğlu bu albüm için "Konserde Türkiye'nin işgal altından günümüze kadar gelişini müzik ve görsellikle anlatmaya çalıştık." demiştir.

    Demirkırat, Oniki, Medcezir orkestra ile çalınınca harika olmuşlar. Bunun dışında dikkatimi çeken bir parça da Ana. Medcezir ile aynı melodiye fakat farklı yorumlamalara sahip. Orkestral eserlerden hoşlanıyorsanız mutlaka dinleyin derim.
    0 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. demokrat kelimesini söyleyemeyen o zamanki halkımıza söylenişinin kolay olması için bulunduğunu söylemişti eski bir yazar arkadaşım bu terimin.
    0 ...
  7. 5.
  8. birand'ın türkiye'nin çok partili sisteme geçiş hikayesini anlattığı güzel belgesel.

    izlenmesi şiddetle tavsiye olunur.
    1 ...
  9. 6.
  10. aydınlatıcı, herkesin izlemesi gereken, siyasetin inceliklerine dair ipuçları barındıran yansız bir seri.
    1 ...
  11. 7.
  12. izlenmesi gereken,mehmet ali birand'ın sunduğu,10 bölümden oluşan güzel bir belgeseldir.tabi bundan sonra izlenmesi gerekenler ise aynı ekipten çıkma olan 12 mart belgeseli ile 12 eylül belgeselidir.
    1 ...
  13. 8.
  14. Son bölümünde gözlerimin dolduğu belgesel.isteseler engel olabilecekleri idama,göz göre göre izin vermişler.Bu olayda emeği geçenlerin ateşi bol olsun.
    0 ...
  15. 9.
  16. sevdiğim, güzel, akıcılığını koruyan bir belgeseldir. Boş zamanlarınızda izleyin, devamını getirirsiniz zaten.
    1 ...
  17. 10.
  18. türk siyasi tarihinin perde arkasını merak eden her türk gencinin izlemesi gereken mehmet ali birand belgeseli. tarafsız bir belgesel olması nedeniyle.
    3 ...
  19. 11.
  20. her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bir kere de olsa izlemesi gereken belgesel.
    0 ...
  21. 12.
  22. 'Demokrasi dünyanın en narin çiçeğidir. Onu yaşatan hoşgörüdür, uzlaşıdır, diyalogtur. Size bu gece ülkemizde yetişen demokrasinin doğuş ve emekleme öyküsünü anlatacağız. Coşkulu, ancak güç bir dönemin örtüsünü açacağız.'

    ed: her türk gencinin bir kez de olsa izlemesi gereken belgeseldir. kitabı ve cd'si de bulunur arşivimde.
    0 ...
  23. 13.
  24. 1. bölüm- şef:

    türkiye'nin çok partili yaşama geçmesi kolay olmadı. bununla ilgili üç deneme; sırasıyla 1924, 1930 ve 1946'da yapıldı. üçüncü deneme, yani demokrat parti'nin kuruluşu ile türkiye'de tek partili yaşam, bir daha geri gelmemek üzere tarihe karıştı.

    1946'da kurulan dp'nin birçok kadrosu, aslında 1930'da kurulan serbest cumhuriyet fırkası'nın (scf) içindeydi. scp, 1929 ekonomik krizinden sonra cumhurbaşkanı mustafa kemal'in istek ve onayıyla kurulmuş, partinin başına da eski başbakan, sofya büyükelçisi ve mustafa kemal'in yakın dostu ali fethi bey getirilmişti. ne var ki, scf'nin bir süre sonra kontrolden çıkması, pek çok rejim karşıtının bu partiye akması ve en sonunda olaylı izmir mitingi, partinin kuruluşuna zemin hazırlamıştı. olaylı izmir mitinginde ali fethi bey'i karşılayanların içinde aydın il başkanı adnan bey de vardı. adnan bey, scf kapatıldıktan sonra tek parti konumuna geri dönen chp'ye katılacak, bir sohbet esnasında kendisini çok beğenen mustafa kemal'in isteğiyle 1933 seçimlerinde chp aydın milletvekili olarak meclise girecekti.

    1938 yılında mustafa kemal atatürk'ün ölümü ve hemen ardından patlayan ikinci dünya savaşı, türkiye için bir dönüm noktası oldu. türkiye savaşa girmemiş, ancak savaş türkiye'ye girmişti. savaştan kaynaklanan yokluklar, karaborsa ve derinleşen yoksulluk, tek parti iktidarına yönelik tepkileri kamçılıyordu. basın, her ne kadar cumhurbaşkanı ismet inönü'yü parlatma ve bu yolla otorite sağlama çabasına girse de bu çabalar ters tepiyor, halkın geniş kesimlerindeki hoşnutsuzluğu katmerliyordu. bu durum, atatürk'ün sağlığından itibaren inönü ile anlaşmazlık içinde olan celal bayar'ı da cesaretlendiriyordu. celal bayar, kendisi gibi düşünen milletvekili arkadaşlarıyla bir araya geliyor, bayar'ın evi, bir muhalefet merkezi halini alıyordu. chp içinde tam bir soğuk savaş egemendi.

    bu soğuk savaş, 1945 yılına dek sürdü. 1945 yılında ikinci dünya savaşı bitmiş, almanya ve italya'nın başını çektiği mihver devletleri bloku yenilmişti. türkiye'de artık batı bloku'na yaklaşma düşüncesi egemendi. bunun için de en çıkar yol olarak çok partili yaşam düşünülüyordu. 1945 yılındaki köylüyü topraklandırma yasası ile başlayan tartışmalar, yasaya karşı çıkan ve hemen ardından parti içinde reform yapılması talebini içeren dörtlü takrir imzacısı vekillerin tasfiyesiyle sonuçlandı. dörtlü takrirde imzası bulunan vekillerden adnan menderes ve fuat köprülü, chp'den ihraç edilmiş, böylece celal bayar'a da gözdağı verilmişti. bir süre sonra refik koraltan ve celal bayar'ın da chp'den tasfiyesiyle birlikte artık yeni bir parti için bütün koşullar oluşmuştu. sonunda celal bayar başkanlığındaki dp, 7 ocak 1946'da cumhurbaşkanı ismet inönü'nün onayıyla kurulmuş oldu.

    anlatanlar: baha akşit, aydın menderes, özden toker, cüneyt arcayürek, metin toker, mehmet ali aybar, kasım gülek, nilüfer gürsoy, ayhan timurtaş.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük