hbo'nun mükemmel tv filmlerinden. filmin en çok şu kadının pencereyi kırdığında hep beraber söyledikleri şarkı hoşuma gitti. will the circle be unbroken. amerikan folk müziklerinden. ama mükemmel bir parça.
kadınlar tarih boyunca her zaman ikinci plana atılmıştır.. nitekim günümüzde bile örneklerini görmek mevcut..
ve bu tür yapımlar ise tarihte neler yaşadığımızı kanıt olarak gösteriyor. kadınların eşit olma çabalarından biri olan "oy kullanma hakkı" konusu filmin temeli.
yola iki kişi olarak başlayan alice paul ve arkadaşı, amaçlarına ulaşana kadar yoldan dönmüyor.
bu yolda yeri geliyor kayıp veriyorlar yeri geliyor kendilerini sorguluyorlar ve yer geliyor ölüme meydan okuyorlar
ama eşit olma ülkülerini sonuna kadar savunuyorlar. bu açıdan bakıldığında filme "fikir filmi" diyebiliriz sanırım...
film temelde eşitlik istiyor ama birçok konuda da düşünmemizi sağlıyor, savaş zamanlarındaki kadınların tutumu tam bir ikilem,
diğer bir konuda özel hayat beklentileri var. herkesin kendince cevapları vardır elbette bu konular için ama çok az insanın alice ve arkadaşları kadar cesur olabileceğine inanıyorum.
film sinematografik açıdan da başarılıydı bence.
dönem elbiseleri ve mimari iyi yansıtılmış. fondaki müzikler ve çekimler beğenilmeyecek gibi değil.
senaryo ise başlı başına övgü hak edecek kadar başarılı olmuş.
senaryonun en zekice yanı ise, kadın haklarını savunucuların kendi fikirlerini savunmak için onları desteklemeyen başkan wilson'un kendi sözlerini kullanmalarıydı.
performanslar da senaryodan ağaşı kalır değildi hani * hilary swank yine güçlü bir kadın rölünde ve harikalar yaratmış. bu kadın işinde gerçekten çok iyi. keza frances o'connor da öyle.
üzerine düşeni fazlasıyla yapmış. julia ormand, vera farmiga, laura fraser ve molly parker işlerini gerçekten iyi yapmışlar.
sonuç olarak amerikada kadınların oy hakları için nasıl savaştıklarını izlemek istiyorsanız kaçırmayın derim.
---spoilersız yorum---
bence her kadının izlemesi gereken bir yapım.
8/10
abd'de kadınların oy hakkı için mücadele eden aktivist kadınların zor mücadelesini gerçek olaylardan hareketle hikaye eden izlenesi bir filmdir. bu arada bir not : filmde başkan woodrow wilson rolünde esaretin bedeli filmindeki kıl hapishane müdürü rolünü oynamış olan abi var.
atatürk'ün kendilerine verdiği hak ve özgürlükleri anlamayıp, atatürk'ün kıymetini bilmeyen kadınlara mutlaka -ama mutlaka- izlettirilmesi gereken film...
atamız olmasa şimdi belki onların başardığını bile başaramayacak ve daha kötü muamelelere maruz kalacaktık...
8 mart dünya kadınlar günü kutlu olsun ayrıca... böyle anlamlı bir güne böyle anlamlı bir film...
gerçek hayat hikayesinden modernize edilmiş, kadınların oy hakları için verdiği mücadeleyi müzikleriyle leziz bir şekilde betimleyen izlemenin zaman kaybı olmayacağı güzel bir televizyon filmi.
filmde iki sahne hayli vurucudur. birincisi, esas kızımız * hapishanede yaka paça götürülürken hisli bir şekilde topluca mırıldanan şarkıdır. diğeriyse, gene ona işkencelerden sonra sorulan sorularda alınan akılcı cevaplardır. bu sahnenin hemen sonunda akli sorunu var uydurmalarının konuşulduğu masada bir amerikan kahramanından alıntı yapılarak özgürlükler için verilen mücadelenin delilik olmadığının örneklenmesi manidardı.
kıssadan hisse ne diyoruz? bir şeyleri elde edebilmek için mücadele ve emek gerek. aksi bazı olguların sindirilmemesi olarak önümüze dikiliyor. mesele hakların önce verilmesinde değil kazanılarak özümsenmesinde. bu da toplumsal bilinç işte.
10 üzerinden 7.5!
seyrettiğimde çok etkinlendiğim film, kadınların haklarını elde etme mücadeleleri katıksız şekilde anlatılmış.
aktivist kadın hareketinin engel(hem de ne engel) tanımadığı aşikar.
orjinali iron jawed angels olan film. başrolü hillary swank oynuyor. amerika'da kadınların kendi haklarını elde ediş hikayelerini anlatıyor. uğruna savaşılmadıkça değeri anlaşılmıyor bazı şeylerin yazık ki!
