Büyük bir işkence yöntemiyle erken yaşlarda tanışmış bahtsız nesildir. berberin yanında kendinizi yünü kırpılan koyun gibi hissederdiniz. Üstelik kafayı acıtması da cabası. Eşek tıraşı kavramı işte bu makinelerden yadigar. https://galeri.uludagsozluk.com/r/801645/+
erkekliğede laf ettirmemek için kökünden koparılan her saç teli için için için ağlayan nesildir. bir de pezevenk sanki daha da keskinleşecekmiş gibi ikide bir yağlardı aleti. sonrada onu bir güzel saça tekrar sürerdi. 12-13 yaşıma kadar hatırlıyorum hep bu zımbırtıyla traş olmuştum, nefret ederdim berbere gitmekten. teknolojiye şükürler olsun bizi bu çin işkencesinden kurtardı.
Hırt Hırt Hırt diye saçın kesiliş sesi kulağınızda yankılanır. Ara ara saçı çeker canınızı acıtır. Yüzde doksan saçınız yamuk yumuk olur. Öyle güzel bir aletti işte.
ilkokula gittiğim sıralarda memlekete gitmiştik. Benim saçları da kestirmemişti bizimkiler. Ama koca kafam onları öyle bi rahatsız etmiş olmalı ki merkeze kadar indirmeyip, köyün kavesinde saç traşı yapan dayıya götürmüşlerdi. Normalde makinayı bilirdim ama bu makas bozması makina ne boka yarıyor anlamamıştım. Saçlarım hem bok gibi hem de uzunlu kısalı kesilmişti. Bu lanet makinayla orda tanıştım bir dahada görmedim zaten. Şimdi görünce eskileri hatırladım bir an.
dedem berberdi ve torunlarını bu makine ile tıraş ederdi. allah taksiratını affetsin, vefat ettikten sonra da bunları babam aldı ve ne kadar zor olabilir ki diyerekten benim saçıma girişti. tabii sonuç hüsran. hem çok zorlandı hem de fazla kısa kestiği için berbere gittiğimde düzeltmek için kazımak zorunda kalmışlardı saçımı. hey gidi günler...