Halk dilinde "kansızlık". Eksikliği de fazlalığı da tehlikelidir. Tüm vücudun dengesini bozar. Takviye almak şarttır! En iyi faydayı c vitaminiyle birlikte alındığından sağlar. Devletin verdikleri faydasız demir formları olduğundan emilimi düşüktür. Mesela demir "bisglisinad" formu en iyilerden biridir. iyi markalar tercih edilmelidir. C vitamini ile kombine edilmiş olan "solgar" ve "venatura" markaları kullanılabilir.
2014 yılında ortaya çıkan ve bünyemin demir depolarının dolmaması ve bağlamların zayıf olmasından dolayı yoğun bir tedavi ile 90 kiloya çıkmama neden olan hastalık. Şükür 25 kilosu gitti fakat kontrol altında tekrar tekrar o demir ilaçlarını kullanmam gerekiyor. ilaçlardan sonra yapılan dışkı kokusu ve rengi içler acısıdır.
Bünyeyi paspasa çeviren, tüm enerjiyi emikleyen, "çeken bilir" eksikliğidir.
Her fonksiyonunuzu etkiler, uykusuzluk ayyuka çıkar, iştahsızlık, huzursuzluk, konsantrasyon bozukluğu, saç, cilt ve tırnaklarda görülen matlık ve cansızlık, sinirlilik ve daha neler neler...
Kadınlarda görülen demir eksikliği anemisinin en büyük sebebi, regl dönemlerinde yaşanan kanamanın yoğun ve uzun sürmesidir.
Mutlaka sebebi araştırılmalı ve tedavi edilmelidir.
Hunharca demir tedavisi görseniz bile, nedeni ortadan kaldırmadığınız sürece, depoları dolduramazsınız.
Çeşitli formda ilaçlar ve takviyelerle giderilebilir bir eksikliktir.
Depoları doldurmanın en hızlı yolu, demirin damar yoluyla, serum tarzında verilmesidir.
Çok düşük olduğu durumlarda, hekiminiz bunu önerecektir. Ya da siz ricacı olun.
Beslenmeye de dikkat ettiniz mi, hızlıca toparlanmaya başlarsınız.
Kahve, çay gibi içecekler oldukça az ya da hiç tüketilmemeli, demir tedavisi süresince süt ve türevleri gıdaları, ilaç saatlerinden en az 2 saat önce ya da sonra almaya dikkat etmelisiniz.
ihmale gelmez, adamı devirir, silindir gibi üstünüzden geçer, aman haaa!
aşamadım geçmedi, doktor tavuk ciğeri dalak falan dedi.
Sakatattan nefret eden bünyem buna razı gelemiyor. kiloluyken de vardı zayıfladım yine var.
iğne yada serum hangisi olacağına karar verilecek ama korona döneminde hastanelere gitmek de korkutuyor.
Bir gece ani kalkış hareketi ve sonunda bayılmayla kendini gösteren eksikliktir. Diğer belirtileri sürekli yorgunluk , halsizlik , sinirlilik hali , baş dönmesi , unutkanlık ve nabız yüksekliğidir. Kan tahlilinde çıkar eksiklik. Hap , iğne vs şekilde eksiklik kapatılmaya çalışılır. Ihmal edilmemesi gerekir. Yoksa bir yerde yığılır kalırsınız.
ferinject serum taktır. serumunu devlet ödediği halde biraz pahalı. özellerde serumu takabilmek için 1500 liradan fazla para istiyorlar ama devlet acilde bedavaya takıyor. depoları en çabuk o dolduruyor.
ayrıca bu başlığı okuyan arkadaşlara yardımcı olabilmek amacıyla kendi tecrübelerimi aktarayım. kansızlık asla ihmal edilebilecek bir hastalık değildir. sen ihmal etsen de vücudun en temel ihtiyacı kan olduğu için belirtiler sadece halsizlik değildir, vücudun hayati fonksiyonlarını yerine getirmez. mesela benim geçen ay 8.8 e düştüğünde sadece 45 dk yerden kalkmaya çalıştım. hgb değeri 7 ye düşen birini eline ilaç verip sen takıl demezler. acilde hastane yatışı yapıp duruma göre kan veriyorlar. 7.1 lere düştüğümde 2 torba kan tranfüzyonu yapılmıştı. ben 8 lere düştüğünde sürekli düşüyorum baygınlık geçiriyorum. kaldı ki benim bütün kan yapıcı vitaminlerim yerinde.
eğer kansızlığınız varsa öncelikle sebebini araştırın. hangi hastalık kansızlık yapıyorsa onu giderin. eğer beslenmeden kaynaklanıyorsa beslenmenizi düzenleyin. asla ihmal edilecek bir hastalık değil. kimse düz yolda yürürken baygınlık geçirip düşmek, çarpıntıdan nefessiz kalıp morarmak, günlük fiziksel aktivitesini yapamayacak hale gelmek istemez.
En korkunçlu hastalığa yakalanmış gibi paçavraya çevirir.
O denlu halsiz ve bitkin hissettirir ki, konuşmaya, düşünmeye, donunuzu indirip işemeye bile gücünüz olmaz.
Sehpada çalan telefonu görür, duyarsınız da elinizi uzatmak zul gelir.
En çok kadınlara musallat olur bu musibet!
Bir hafta hunharca kanayıp ölmüyoruz ama sürünüyoruz!
Evet güncel olarak yazıyorum, ferritin 3 hemoglobinim 9.
Mütemadiyen sarhoş gibiyim.
Yıllardır bununla uğraşıyorum, demir takviyesi anlamlı şekilde artırmıyor en fazla 7-8 oluyor, kilo aldığımla kalıyorum. Sağlıklı besleniyorum diğer değerlerim normal.
iyi bir hematologtan randevu aldım, bana deva olacaktır umarım dediğim asla sonlanmayan bir hastalıktır.
Tüm enerjinizi ve yaşama sevincinizi emikleyen, ölümüne üşüten, tutam tutam saç döken nefret durumdur. Öldürmez ama süründürür.
Yoğun adet kanaması yaşayan kadınlar ve et ve sebze tüketmeyip, tahıl odaklı yetersiz beslenen kimseler en sık görüldüğü gruptur. Zayıf insanlarda olduğu kadar kilolu insanlarda da görülmektedir.
Kadınlarda özellikle aşırı adet kanamaları nedeniyle çok daha sık görülen ve tedavisi kolay bir durumken, erkeklerde daha seyrek görünmekle birlikte daha ciddi hastalıkların habercisi olabilir ve daha fazla dikkate alınması gerekir. Bu hususta akla gelen ilk ihtimal, gizli kanamaya neden olabilen mide ve bağırsak hastalıklarının araştırılmasıdır.
Demir hapı takviyesinin bazı kimselerde yan etki olarak sindirim sistemi şikayetlerine yol açması nedeniyle, bu kimselerde düzenli olarak kan iğnesi vurulma yoluna gidilir.
Toparlanma sürecinde yaş veya kuru kara üzüm, üzüm pekmezi, brokoli, yer fıstığı, imkan varsa kırmızı et ve ciğer ve tüketilebiliniyorsa dalak yenmesi önerilir. Bu süreçte çay tüketiminin mümkün olduğunca kısıtlanması ise hayatı daha da zorlaştırır.
Keza orak hücreli anemi diye doğuştan gelen bir hastalık türü de vardır, demir eksikliği onlara bakınca tedavisi kolay bir durumdur.
Kandaki Demir seviyesinin düşmesi sonucu yaşanan, hem bedensel hem de ruhsal etkileri vardır.
Basit gibi gòrünüp, ciddiye alınmasa da, tıbbi yardım, òzenli bir tedavi ve beslenme gerektirir.
Tedavi sırasînda, çay, kahve, sigaradan olabilduğunce uzak durmak, bol yeşil sebze, kırmîzı et ve ciğer hatta tüketebiliniyorsa dalak yenmesi önerilir.
Tedavi sonucu, yükselen demir seviyesiyle, yeniden doğarsınız.
Bir enerji, bir hareket, bir bıcır bıcır haller...
Hayat böyleyken güzel beeee!