günümüz ergenlerinin bir derece de 23+ yaş grubunun içinde bulunduğu durumdur. yaz yaklaşır etekler kısalır, göt yanağını gösteren mini şortlar yerinden çıkar tatillere gidilir, yenilir, içilir, sevişilir falan. tabi bütün bunların doğal getirisi olarak ''aşk'' ya da ''aşkımsı'' şeyler yaşanır cinsler arasında. yağlı bronz tenler birbiri üzerinde kayar, alkolün etkisiyle saçma ama samimi itiraflara girilir ve bu etkileşimler sonbahara girdiğimiz bu dönemde düşüşe başlar. demet akalın'ın yüksek tempolu ama ayrılık kokan''hala ibrahim kutluay atıflı şarkılarıyla eğlenilirken, yaşanmışlıklar boka sarma sendromu ile karşı karşıya kalır ve(bir fight club repliği ile artık herşey tek kullanımlık) patlar gider...
işte bu noktada son türk düşünürü, 60dk'lık aynı riitm üzerine tek düze bir şarkı yapan serdar ortaç devreye girer. istanbul-ankara-izmir nerede yaşanıyorsa, orda serdar ile içlenilmeye ''o derin yeşl su gözleri batsın'' nidaları atılır, beni sevmeyen o kalpsiz utansın diye feryatlar edilir. yani sözün özü ''demetle başlayan aşklar, serdarla biter''
hayır ulan ''aşk bu kızılötesi, yaralı müzesi, hareket edemem'' diyen bir adam ne ifade edebilir insan için öküz ?
