demeteren

entry232 galeri4
    75.
  1. sanal ortamda kılıçlar keskin olur, dilin kemiği yoktur amenna ama klavye de çok yavşak be kardeşim, şuursuzca yazıyor insan, hatta hoyratça, nobranca, fütursuz ve patavatsızca...

    şimdi bu güzel insan için öceden yazılmışların üzerine ekleyecek pek fazla bir şeyim yok lakin şu duruma ayar oluyorum, yahu bir insan bir başka insana kendini yazarak ne kadar anlatabilir?
    neyi nasıl izah edebilir?

    özellikle bir tartışma söz konusu ise, nasıl mümkün olabilir yazarak anlaşmak, uzlaşmak?

    elbette bir nebze olabilir fakat asla içe sinmez, sağlam olmaz, hele taraflardan biri sırf polemik yaratmak için yazıyorsa... al sana bir kaya nerene dayarsan daya...

    şu sözlükte yazmaya başladığım ilk günden beri derim ki; güzel kardeşim, yüzüme söyleyemeyeceğin şeyi burda yazma ! zira komik oluyorsun, samimiyetsiz ve yavşak oluyorsun aynı zamanda ( bu samimiyet mevzusu var bir de, cancis kunkiş miydi neydi, ona döneceğim bir ara )

    burdan yazarak ben herkese her şeyi söyleyebilirim ki, bunda ne var, yazıyorsun sonuçta, hariçten gazel hesabı,
    al eline klavyeni yaz aklına geleni ama yüzyüze olsak? burdaki fütursuzluğundan eser kalır mı acaba? adım gibi biliyorum ki kalmaz, adını söyleyemezsin belki de, daha önce örneğini çok gördük yiğidim, uzun lafın kısası, bu güzel insanı tanımadan, bilmeden dam dum konuşmayacaksın, konuşacaksan da, sanal ortamın kahpeliğini kullanmayacaksın işte o kadar.

    'sen nerden biliyorsun güzel insan olduğunu?' dersen, ki dedin biliyorum;

    yemek yedik, yola gittik, borç alıp verdik... diğer birçok arkadaşım gibi onunla da sözlükten tanıştık, bunlar bir şey ifade ediyordur sanırım? ötesi de bize kalsın, kendi aramızda geçen muhabbetleri sözlüğe taşıyıp, samimiyetsiz bir şekilde! canciş kunkiş olmanın bir anlamı yok !

    şimdiiii, gelelim mardin mevzusuna, ulan çok kızdım ama ne yalan söyleyeyim çok da güldüm elimde olmadan,
    sen günlerce hatta aylarca, sırf kendi çabalarınla, bir iyilik uğruna, ordan oraya koştur, geceleri uykusuz kal, gündüzleri bazen işinden feragat et, taaaa mardin'e kitap, kırtasiye gibi belki de en mantıklı yardımlardan birini yap
    -ki sonrasında sıcağı sıcağına, ordaki doktorlarla görüşüp, ilaç ihtiyaçlarını da öğrenmiştir kendisi- sonra çıksın bir iki, güzel kardeşimiz ( bakın kötü demiyorum ) sadece ve sadece sanal ortamda yazmanın verdiği rahatlıkla dam dum konuşsun, yok efendim, göz boyuyormuş, yok efendim yapmacıkmış, yalanmış...

    yahu mardin'e kitap yollamaktan bahsediyoruz, hatta ne yollaması, bizzat götürmekten, kaçınız yaptı bunu ya da buna benzer bir şeyi efendiler? kaçınızın çorbada tuzu oldu? sırf kendi fikir ve görüşlerinize ters bir iki kelamı oldu diye mi, bu narin konuyu kullanarak, düşüncesiz ve kusura bakmayın ama ahmakça polemik oluşturuyor ve güya aklınızca ayar veriyorsunuz?

    e iyiymiş, yalnız şunu söylemeden geçemeyeceğim, bu yaptığınız şeyi yıllardır yapanlar var, bir yere varamadılar, troll ünvanı ve yedi gün yirmi dört saat kulaklarını çınlatan sinkaflı gazeller dışında bir şey kazanamadılar, yapmayın bence...

    ona buna laf yetiştirene kadar, birer defter kitap da, siz alın da bir işe yarayın yiğitler...
    14 ...
  2. 76.
  3. sebepsiz yere çaylak olmuş yazar.

    (ara: adalet)

    -the search returned with no results..
    5 ...
  4. 77.
  5. ülkemin bir ucundaki -tıpkı ankara'nın kırk kilometre batısındaki köyüm gibi- kitapsız bir okula kitap-kırtasiye yardımı yaptığı için eleştirilen yazar.

    şimdi bu eleştirilerin temeli iki psikolojide yatar.
    1-gurur yapıp bu yardıma laf bulmaktır ki biz buna düşüklük psikolojisi diyoruz. gerçek bir insan evladının yapması gereken en son şeydir. çünkü art niyetli bir yaklaşım söz konusu değildir!

    2 bunu düünmek bile istemiyorum ama bu da güçlü bir neden. orada terörist olsun diye okuldan-eğitimden uzak tutulmaya çalışılan, aç bırakılan çocuklara bir umut olsun diye yapılan bu yardımların onların kendi saflarına katılmamalarından korkmak!

    yapılan eleştrilerin ırka yönelik olmasının tek nedeni karşısındaki kişinin ırkçı olması olmasın sakın!
    zira insan karşısındaki kişinin aynasıdır. ırkçılık temelinde bir savunma yaparsan karşındaki de eninde sonunda ırka vuracaktır.

    ırk faşistlerinin hakkında kustukları yazar.
    5 ...
  6. 78.
  7. çaylak kalmış yazardır. yardımseverlere karşı; siz değilmisiniz deniz fenerine karşı çıkıp onunların yolundan gidip millete yardım edenler diye haykırmıştır. hatta atatürk e karşı çıkıp sürekli ilkeleri ve inkilapları için saçma sapan şeylerdir demeştir. Sözlük düzenini bozmaktan, pkk yı desteklemekten bahsetmiştir son olarakta.
    madem saçma sapan şeylerden konuştum;

    (bkz: abe bende pkklıyım bea diyen trakyalı)* demek geldi içimden.*
    2 ...
  8. 79.
  9. hiç anlam veremedigim bir şekilde çaylaklığa geçmiş olan dost. sen hiç merak etme her zaman yanındayız.
    sen yeterki yılma ve vazgeçme...
    2 ...
  10. 80.
  11. sözlükte o kadar saçma başlık açıp altını da saçma sapan şeylerle dolduran insan varken, onun çaylak olmasına bir türlü anlam veremediğim sözlük kullanıcısı.
    (bkz: uludagsozlukten soğuma nedenleri)
    3 ...
  12. 81.
  13. çaylak olma sebebini merak ettiğim dost yazar. kıçı kırık yazarlar dururken bu arkadaş kime ne yaptı da çaylak edildi acep. *
    3 ...
  14. 82.
  15. (bkz: #5558507)

    --spoiler--
    provoke eden başlıktır. bunu yapan da orçocuğudur
    --spoiler--

    gibi bir manzumeye imza atmış yazar kişisi. entrysinin başlığın kendisini tanımlaması bir yana, bir yazara utanmadan orospu çocuğu demektedir. aklısıra sansürlemiş bir de. acaba burada yazan her insanın bir ailesi olduğundan haberdar mıdır? hangi yetkiye ve insanlığa dayanarak bir yazara orospu çocuğu demektedir? dahası nasıl yer lan burası? 2 gündür yazarım hayatımda görmediğim küfürü gördüm.

    bunları yazarken yukarıda kendisi ile ilgili yorumlara gözüm ilişiyor. kitap yardımı yapmışlar birilerine. annelerine de bakmıştır umarım çocukların. bir orospu çocuğuna falan gitmiş olmasın kitaplar?
    9 ...
  16. 83.
  17. her zamanki gibi pek adil pek tarafsız pek doğru kararlar veren uludağ sözlük yönetiminin gazabına uğramış yazar.

    bu sözlük öyle bir yer ki türkiye cumhuriyeti devletinin yıllarca silahlı mücadele ettiği zatların dolaylı desteklenmesi serbest.
    fakat bunu yapana küfretmek yasak.

    işte ben böyle anlayışa sokarım.
    5 ...
  18. 84.
  19. her konuda söyleyeceği vardır. bir konuda hatalı çıkarsa, gider sonuna kadar mevzuyu öğrenip gelip ba$ınıza kakmadan sizinle payla$ır. rezonans yakaladığım ki$idir.
    2 ...
  20. 85.
  21. yarın karmasını en çok arttıran yazar olma ihtimali yüksek yazardır. öyle ki bugün girdiği her entry süperdir.
    3 ...
  22. 86.
  23. sözlüğün en lafını esirgemeyen, en güzel yazan yazarlarından; sohbeti tatlı, hep canlı ve umutlu, iyi ki var yazardır...
    6 ...
  24. 87.
  25. 88.
  26. 1000. entrymi kendisine sakladığım güzel ablam.
    4 ...
  27. 89.
  28. 90.
  29. milletini, ülkesini düşünen, bazılarının b.k atmaya çalıştığı nesildaş yazar.
    2 ...
  30. 91.
  31. msn listemde mevcut olmasına ve gayet de samimi sohbet etmemize rağmen tek bir kez bile sözlükte oy istememiş yazardır.

    ayrıca bir yazısında kanımın zehirli olduğunu söylemiş kişidir kendisi. seviyorum onu. tek şikayetim son zamanlarda beni özlememiş olmasıdır.
    3 ...
  32. 92.
  33. oy istemekten gına getirtmiş yazar.

    icq hesabımı açmaya korkar oldum bunun yüzünden. msn listemde yok kendisi ancak, bir yolunu bulup kıpraşım atıyor. "gaipten bir yerden kıpraşım geldi" uyarısını gördüğüm anda anlıyorum ki, demeteren oy istiyor, korkudan "hen hen hen" sesleri eşliğinde oylama aparatını eskitiyorum.

    yetmiyor, özel mesaj atıyor, mail atıyor hatta geçenlerde eve mektup geldi lan "hani benim oyum" deyu. 20 gün öncesinin entry'si için. bir baktım, "böyle bir numara yok" deyipduru sözlük. kalleş ptt adam gibi hizmet vermiyor ki, 20 günde gelene kadar mektup çoktan silinmiş.

    sonra tüm bu eziyetlere katlanarak oy verme işlemlerime devam ettim ama bunu bazı arkadaşlarıma gidip "yha bilyo musuuun demeteren benden oy dilendi, veriyorum o oyu ama çok rahatsızım bu durumdan, bir şey de diyemiyo insan biliyo musuuun" dedim o anda g.tümde cameron diaz'ın şaplağını hissettim. "aşkım" dedi mütemadiyen "aşkım" der bana, işte ne diyordum? "aşkım" dedi, "madem rahatsızsın verme oy, hatta kıllığına eksi ver ve msn listenden, icq listenden kaldır" dedi, ben de "iyi de güzelim dedim" msn listemde zaten yok, manyak karı psikopat dedim.

    en iyisi gidip sözlüğe yazmalıyım bunları.

    evet böyle böyle sevgili yazar, msn'den rahatsız ederse, engelleyin bu ablayı. valla. eksiyi de basın lan. harbi diyorum.

    cameron neredesin?
    11 ...
  34. 93.
  35. milletten oy isteyerek istatistik listesine giren ablaymış.

    birkaç arkadaş mesaj attı isimleri bende kalacak her zaman, "sen öyle diyorsun ama benden oy istiyor gerçekten!" deyu.

    amacım bu ablayı savunmak falan değil kaldı ki, msn listelerinize ekleyip, msn muhabbetlerine giriştiğinize göre benden daha samimisiniz anlaşılan. (bkz: msn samimiyeti)

    ben diyorum ki, böyle bir talep varsa, bunun dedikodusunu yapacağınıza, açık açık "yahu ablacım bak sen 2'dir aynı şeyi yapıyosun, sıçıcam yazacağın yazıya ha" de hatta "fatih terim mode on" yap, "bana bunlarla gelme" de.

    bu mevzunun dedikodusunu çevirip, msn'de "aa tabi canım hemen oyluyorum" diyorsan da ilginç bir manzara çıkar. ha bu kadar organizeyseniz, ben olsam bunları dediği zaman "abi demeteren oy istedi, benden de, benden de, benden de" şeklinde muhabbet döndükten sonra eksilerim grup olarak, sokarım dünün en kötülerine demeteren de "vay hanuna goyim, bu oy isteme mevzusundan vazgeçmeliyim" desin.

    lan neyse muhabbete daldım, cameron'ı unuttum. cameron hayatım neredesin?
    8 ...
  36. 94.
  37. kendisine gelen hakaretlere cevap verdiği için çaylak olduğu öğrenilen yazar. *
    4 ...
  38. 95.
  39. kendisi ülkesini sevdiği için, atatürkçü olduğu için çaylak edilmiştir bence. hepsi bu akepenin işi. bütün muhalif sesleri teker teker susturuyorlar. oysa bu yazarın yapacak çok işi vardı daha. yeni bir kitap kampanyası başlatıp kürt sorununu çözmesi an meselesiydi.
    12 ...
  40. 96.
  41. kendisine getireceğim eleştrilerden sonra " bu aslında cumhuriyete yapılan bi saldırıdır, ablamm sen boşver o gotişleri, yine bi cia ( okunuşu yazılışı gibi ) köpeğinin havlamasına maruz kalmış ablamız " diyecek nick altı yalayıcılarının hepsinin gıdıklarından öpüyor, koltuk altlarından yalıyorum.

    ilk konu bu kişiye yoldaş diye hitap edilmesi. hangi yolun daşısınız kuzum siz? aynı yolu kullanan iki kişi anlamında kullanmadınız herhalde bunu. ittihatçı artığı elitist takım ne zamandır bir birine yoldaş diye hitap ediyor? ulusalcılık ve sosyalizm ne zamandır aynı kefeye koyulur oldu cankuşlarım? en basit haliyle ulusalcılık ve sosyalizm arasındaki farkı ortaya koyalım önce...
    1 ( yazıyla bir ) 2 ( yazıyla iki ) = ( yazıyla eşittir )

    1 (yazıyla bir ): çarpmada etkisiz eleman, f(x)= 1/x fonksiyonunun altındaki alanın, x=1 ve x=e hattı arasında kalan kısmının değeri, tek sayı...

    2 ( yazıyla iki ) : en küçük asal sayi, bütün çift sayıları kalansız bölme özelliği olan, 1 den sonra 3 den önce gelen sayı...

    = ( yazıyla eşittir )= bildiğiniz eşittir işte, iki benzer şeyin arasında ki denkliği göstermek için kullanılır.

    1 = 2 ( bir eşittir iki ) mantıklı mı? ( eğer mantıklı diyorsan allah yardımcın olsun ) demek ki neymiş? bir, ikiye eşit değilmiş.

    ulusalcılık: ( tdk'da rastlanamadı ) kendi kendimize tanımlamaya çalışalım, milliyetçilik teriminin kirlenmesi ve sağ kesimle özdeşleştirilmesi sonucu sola yakın durduğunu zanneden insanlar tarafından kimlik edinilen bir terim. ulusalcılar için laik-irticacı ayrımı en başta gelir, zaman zaman da faşizan söylemlere kayarlar. şeriatçılardan nefret ettikleri kadar "aydın" adını taktıkları liberal-solcu kesimden de aynı ölçüde tiksinirler. çünkü bu insanlar sözgelimi konu türban olduğunda insan haklarından, kürtler olduğunda yine insan haklarından, demokrasi ve özgürlüklerden anında vazgeçerler. vatanlarını en çok onların sevdiği gibi bir yanılgının içinde de bulunabilen ulusalcılar, hulki cevizoğlu'nu askeri ve chp'yi severken görülebilirler. yapamadıkları bir ayrım da vardır. sözde anti-empreyalist duruşları olduğunu söyleyen bu insanlar, gıcık oldukları sosyalist kesimle mehmet ali birand-vari insanları asla birbirinden ayıramazlar; "hepimiz hrant'ız" diyene "ermeni yalakası, türklüğün yüz karası"; "vicdani red!" diyene "vatan haini", "insan hakları" diyene de abd uşağı, emperyalizm maşası diye hitap etmekte hiçbir sakınca görmezler. ancak gerçek sol vatandan milletten önce insanı , insanın özgürlüğünü, eşitliğini ve zulüm edene (emperyalist amerika olsun, 301ci savcı olsun, işkenceci polis olsun olsunda olsun) baş kaldırmayı savunur

    sosyalizm ise en basit anlatımıyla; eşitliği savunur, insanların inançlarını özgürce yaşabilmesinden yanadır ( yaniiii türbana/başörtüsüne karşı değildir ancak; akp ve benzeri zihniyetlerin türbanı/başörtüsünü bir siyasi rant olarak kullanmasına karşıdırlar. onlara göre kadın ne erkeğin ne de iktidarın kölesidir.) sınıfsız-sömürüsüz bir dünya özlemi duyarlar.

    nazım üstad ın anlatımıyla:
    sosyalizm,
    yani şu demek ki, dayı kızı,
    sosyalizm,
    senin anlayacağın yani,
    el kapısının yokluğu değil de
    imkansızlığı.
    ekmeğimizde tuz,
    kitabımızda söz,
    ocağımızda ateş oluşu hürriyetin,
    yahut, başkası yel de,
    sen yaprakmışsın gibi titrememek,
    bunun tersi yahut...
    sosyalizm,
    devirmek dağları elbirliğiyle,
    ama elimizin öz biçimi,
    öz sıcaklığını yitirmeden.
    yahut, mesela,
    sevgilimizin bizden ne şan, ne para,
    vefadan başka bişey beklemeyişi...
    sosyalizm,
    yani yurttaş ödevi sayılması bahtiyarlığın,
    yahut, mesela,
    -bu seni ilgilendirmez henüz-
    esefsiz,
    güvenle,
    emniyetle,
    gölgeli bir bahçeye girer gibi
    girebilmek usulcacık ihtiyarlığa,
    ve hepsinden önemlisi,
    çocukların ama bütün çocukların,
    kırmızı elmalar gibi gülüşü...

    yani neymiş? ulusalcı = solcu/sosyalist değilmiş.

    diğer konu ise bu arkidişin sürekli en beğenilen istatistiklere girmesi. kıskançlık falan değil ha burda derdim. girip girmemesi de umrumda değil aslında. ama bi girdiği istatistiklere bakıyorum, bir yazdıklarına bakıyorum bunda bi tezat ver emmioğlu. #5660116 mesela. geçen haftanın en beğenilenlerine 6. sıradan giriş yapmış. lan tamam yazdığı yazıda politik bi eleştri var ama çok sığ. ne bir ironi, ne siyasi bi yönlendirme, ne mizahi bi eleştri... böyle yüzlerce entry sözlük çöplüğünde yok olup gitti yav.
    bunun gibi onlarca entrysini gösterebilirim en beğenilenlere giren. msn'den artı oy isteme dedikoduları doğru sanırsam. ideolojik travma lan bu. psikopat mısınız la siz?

    kitap konusu var tabii bir de. yaptığı hareketi hemen şak şak şak lıyorum ve 10 üzerinden 30 puan veriyorum. sonuçta doğru ya da yanlış bi çaba sarf etmiş oradaki insanlar için. yav iyi güzel de sen yardım ettiğini söylediğin insanları için ne diye "nankör " dersin kardeşim? bak kitap falan hikaye. belki de o çocuklar götürdüğün kitapların hiç birini okumadılar. gidip bi saçlarını okşasan, yanaklarına sıcacık bi öpücük dokundursan aynı yakın ilgiyi gösterirlerdi sana. ve de seni canından öte görürlerdi hepsi. sen napıyorsun? nankörlükle en son suçlanacak insanları, nesnel koşullardan zerre haberin olmadan nankörlükle suçluyorsun. onların istedikleri ilgi, kendilerini asimile edecek elitist politika kitapları değil.

    şimdi gardımı alıp tonguçların, berkelerin ve de ayşelerin saldırılarını bekliyorum.

    düdüt: ahhahahaha öpüyorum sizi.

    - hakkımda kaka entry girmişler tez kötüleyin.
    + tamam ablişkoo, sen yeterki titreşim gönderme.
    21 ...
  42. 97.
  43. yardımsever yazardır, yardımseveri sever yazardır.
    3 ...
  44. 98.
  45. sıcakkanlı yazardır. sözlüğün her daim ihtiyaç duyacağı yazar kişisidir.
    1 ...
  46. 99.
  47. dolu dolu ama subjektif bir yazar.

    sebebini sormuş söyleyeyim: zat-ı âlileri her kürt'ü pkk'lı, her müslümanı yobaz olarak görüyor. abazanlar konusunda ise aynı fikirdeyiz.

    örneğin, (#5779477) entrysi "kızlar müslüman olan tüm ülkelerde tehlike altındadır" genellemesi yapmaktadır. Amerika'da ve Avrupa'da kızların porno sektöründe, ensest ilişkilerde ve satış reklamlarında çatır çatır kullanıldığını göz ardı ederek! Genelleme yapmamalısın! Ya da yapıyorsan dürüst olup, tam bir genelleme yaparak: "dünya kadının kıymetini bilmiyor!" demelisin ki, bende önünde saygıyla eğileyim!

    örneğin, (#5496665) entrysi ile, laikliğini savunduğu kızlara striptizcilik yaptırılmasına karşı (nedense) nutku tutulup uzunca bir yazı döşeyememiş, istismarı dile getirmemiş ve orada bile "bunun dinle ilgisi yok" diyerek zihniyetinin ne olduğunu ortalığa saçmış yazardır!

    örneğin, (#5749286) entrysi ile insanlara bakış açısını, kendi zihniyetinde olmayanları adamdan bile saymadığını ortaya koymuştur!

    bir de bu var ki "al sana bir kaya nerene dayarsan daya" cinsindendir: (#4641166)

    Sözün kısası, zat-ı âlilerini ivedilikle atilla yayla'ya havale ediyorum!

    http://video.google.com/v...zsnrDg&q=atilla+yayla
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük