demek simdi gidiyorsun;
yazdigim son siir öylece yarim kalacak!
demek simdi gidiyorsun;
kuslarimiz acikacak, saksilarimiz artik sulanmayacak..
demek öykümüzü bir ruj lekesi gibi yapistirip
aynanin sahtekar yüzüne
demek simdi gidiyorsun;
beni böyle toz gibi dagitip merdivenlerin dibine!
her sey tamam diyorsun, git...
beni viran bir sehir gibi terket..
haydi git!
disarisi ispiyon...disarisi ihanet
seni bir gören olmasin, dikkat et!..
dostlukmus...ölüme yürümekmis...
üstüne titremekmis...vefaymis!..
ask dedigin, zavalli bir kapiyi duvara carpip
cikincaya kadarmis!..
bana komaz deyip
sancini bir kilo rakiya gömsen de gece yarilari,
asil sanci, uyandiginda
bütün odalari bos görünce koyarmis!..
Gitmek istiyorsun, git...
Bir delikanli asla vedalasmaz!
bakma git!
Disarisi dinamit...disarisi enkaz!
sunu cebine koy, ne olur ne olmaz..
ihtilal mahdurlariydik, kimsemiz yoktu,
Yaralarimiz aman vermiyordu canimiza..
Kimseye kiymamistik oysa, masumduk..
Rahatsiz ediyordu bizi bu yalanci tarih!
Yirtilan bir pankart gibi
sehirlerin ortasina cig düsürdüyse öfkemiz;
En az bir karincanin yüregi kadar
Namuslu ve caliskandi ellerimiz!
Artik bitti diyorsun, git..
Kirilsin kapi cerceve, kirilsin bu cam..
Sorma git!
Disarisi panik..disarisi izdiham!
Biliyorum, seni vuracaklar bu aksam...
Ne cok fire verdik üstüste..
Ne cok arkadas yitirdik bu tozlu yolculukta..
Kimligi tespit edilmemis,
Ne cok ceset vurdu zeytin güzeli aksamlarimiza!
Büyük ütopyalar ve büyük daglar gibi
icerden cürümüsüz megerse...
oy benim yaralim..
Her gelen ölüm yazmis,
Her giden ayrilik islemis bu talihsiz maceramiza...
Kendini ariyorsun, git..
Aptal bir hayat kur, icinde beni barindirmayan
Kalma git..
Disarisi barut..disarisi gardiyan!
Yine bir tek ben olurum sana parcalanan..
Demek simdi gidiyorsun;
Sonunda bizi de cökertiyor bu kancik zelzele!
Demek simdi gidiyorsun;
Yikilan bir duvar gibi; ömrüme devrile devrile..
Demek mecburi istikametlerin,
Ayriligi gösteren o adaletsiz kavsaginda
oy benim yaralim..
Demek simdi gidiyorsun,
Ve bana bir tek secenek kaliyor:güle güle!
bir akşam vakti arkadaşınızın birisi**tarafından gönderilerek durduk yere bütün kimyanızı bozabilecek bir şiir. yazan yusuf hayaloğlu olmasına rağmen, ahmet kaya'nın sesinden dinlenmeye doyulmaz.
ahmet kaya bu şiiri ya rıza şimdi albümünde seslendirmiştir. bir başka söyler ahmet kaya; talan eder adamı. hayatı, dostluğu, aşkı sorgulamaya başlarsın sonra da susar öylece baka kalırsın yaşadığın hayata.
çoğunluğun aksine ben yusuf hayaloğlunun okuyuşunu on kat daha fazla beğeniyorum bu şiirde. ama kim okursa okusun, ayrılık öncesi, hele de uzak mesafeyse.. adamın feriştahını siker.
akşam akşam akla gelen. bir kez daha dinledim kaya dan. ne güzel okumuş şiiri. insanı düşündüren, hayatına dair ayrıntıları sorgulatan bir şiir ve ses.