galat-ı meşhur lugat-i fasihten evladır. deyimin tamamı bu,formata uygunluk açısından
bu şekilde girmek zorunda kaldım. efendim,bizim kalbur diye bildiğimiz kelime aslında
yanlış imiş ve doğrusu da kallabur imiş. ancak zaman içinde kullanım kolaylığından olsa
gerek halk arasında kalbura dönüşmüş.işte bu deyim de benzer sözcüklerin kullanımına
meşruiyet kazandırır nitelikte. yani,özünde doğru olmasa bile halka mal olup yaygınlık
kazanmış olan kelimeler sözlükteki asıllarına tercih edilebilirler.
bildiğim kadarı ile merdiven de bir meşhur galat.doğrusu merdüban olmasına rağmen zaman
içinde merdivene dönüşmüş.
galat-ı meşhur gerçekten ifade / kullanım yanlışlıklarıdır.bir sözcüğün yerine yanlışı-
nın şu veya bu nedenle yerleşip yaygınlık ve zaman içinde bir nevi geçerlilik kazanması.
artık kallaburu bilen yoktur,kollektif hafızada kalbur onu ikame etmiştir.
öte yandan ve farklı olarak geniş kitlelerce yanlış kullanılan ve / veya yanlış telaffuz
edilen ancak yine de g.m. kapsamında değerlendirilemeyecek kelime ve deyimler var.
öğle namazın(a) müteakip bunlardan biri.adı üstünde,bir şeyi,bir vakti,bir olayı takiben
nasıl önümüzdeki araba(yı) takip eder de,araba(ya)takip edemez isek,doğru ifade 'namazı
müteakip veya müteakiben' olmalıdır.ancak 'namazına müteakip' dendiğinde düpedüz bir
mantık ve gramer hatasına düşülmüş oluyor.ilaveten küçümsenmeyecek miktarda da doğru
kullanımı bilenler mevcut.bu bakımdan galat-meşhurun bu haller için söz konusu olamaya-
cağı görüşündeyim.
telaffuza ilişkin hemen akla gelenler 'haakem,raaakip' örnekleri.azımsanamayacak sayıda
insan ve bu arada maalesef konuyla doğrudan ilgili camianın mensupları ( sporcular,ant-
renörler,seyirciler )bu kelimeleri doğru seslendirmiyorlar.tam da bu yanlış telaffuz
yine hatırı sayılır kalabalıkların haklı olarak tepkisini çekiyor ve yer yer mizah konu-
su olabiliyorsa yanlışta bir konsensüs olmadığına,dolayısı ile galat-ı meşhur olarak
nitelendirilemeyeceklerine hükmedebiliriz.
yaygın olarak kabul edileni pratikte kullanmayı tercih etmek başkadır; işin özünü araştırmak, bilmek ve haber vermek başkadır. kimse kimseye zorla kallabur dedirtemez elbette. dil bilimi açısından bu tür ayrıntılar önemlidir. ne nereden gelmiş, nasıl dönüşmüş, bunlar kaybedilirse dil araştırılamaz. halk tabii ki günlük dilde yaygın ve en kolay kullanımı tercih edecektir ve bazı kullanımlar da yazı dili gibi katı kurallı bir nizama tesir edecektir. ama yine de bunu kendine iş edinmiş bazı insanlar en doğrusunun peşinde koşmaya ve bize, gerekli gereksiz, "doğrusu budur" şeklinde haber vermeye devam edeceklerdir.
genç kalemler akımında, ömer seyfettin ve arkadaşlarının türkçe'yi gökçe, sade türkçe yapmak adına uyulması gereken kurallardan biri olarak gösterdiği; galat kelimeler halk dilinde kullanımıyla kalsın düşüncesi vardır. arapça söylemiyle, türkçe söylemi arasında fark olan, ama anlamca aynı şeyi ifade eden kelimeler türkçe kulanımıyla kalsın düşüncesinin deyim halidir.
(bkz: galat)