gerek ekşide gerekse diğer sosyal bilgi ağlarında film hakkında yapılmayan ve bence söylenmesi elzem bir şey var. ama tecavüz sahnesinden, banjo-gitar atışmasından ötürü bu kaçırılmış. deliverance, çok açık bir şekilde sosyal darwinist bir film. güçlülerin hayatta kaldığı, insanın geldiği yer olan doğaya dönüş ve tanrı'nın yarattığı tabiata karşı sorumlulukları olduğu fikri, senarist ve yönetmence burt reynolds'un canlandırdığı karakterde dile getirilmeye çalışılmış. çalışılmış diyorum çünkü burt reynolds seçimi bence çok yanlış olmuş. fiziken yakışsa da reynolds'un aktör olarak filmin ve karakterin esas ruhunu anlayamadığını düşünüyorum. maalesef onun oyunu daha çok grup içerisinde maço ve sert adam olmaya çalışan, soğukkanlı ve havalı tavırlarıyla, pastoral hayata övgüler düzen bir bıçkını canlandırmak şeklinde olmuş. hareketleri, karate kursuna giden yeni yetmeler gibi. oysa ki filmde sadece köylü şehirli çatışması, beyaz yakalıların, taşralı lümpenlere yukarıdan bakışı yok. her şeyin tabiatta olduğu, esas ruhumuzu acımasız olan vahşi doğada bulacağımızı, modern ve iki yüzlü şehirli hayatının bize giydirdiği uygar maskeden ancak gerçek bir mücadele alanında savaşarak kurtulacağımız gerçeği var. karakter değişimlerinde bunu açıkça görüyoruz. kimi bunu can korkusuyla, kimi ise tecavüzde kıçını kaybedince anlıyor ve silkinerek kendine dönüyor. grubun naif üyesi ise buna dayanamayarak elemine oluyor.
yerellere bulaşma temalı sağlam bir film. son zamanlarda benzeri çok çıksa da film güzel, 3 kafadarın köylülerle yaşadığı olayları anlatıyor. saz çalan velet tam bir uzaylıydı lan. insan denmez ona.
rahatsız edici derecede sert tecavüz sahnesi filmin konusu açıldığında söylenen ilk şeydir. lakin arkadaşının ağzına verilmek üzereyken burt reynolds'ın yayda gerdiği okuyla bir anda ekranda belirdiği sahne pek güzeldir.
büyük umutlarla izleyip, izledikten sonra acaba sansürlü olanını mı izledim diye şüpheye düşmüş olsam da, bazı anlarda insanı gerçekten germeyi başarabilen bir film deliverance. öyle abartıldığı gibi sağlam mide, ruh yapısı, üçgen vücut falan da istemiyor. barındırdığı meşhur tecavüz sahnesi artık 70'lerde kalmış, günümüzdeki öpüşme sahneleriyle eşdeğer. son olarak çekildiği tarihin 1972 olduğunu da düşünürsek, izlenilmesi gereken filmler arasında yerini rahatlıkla alabilir.
opeth'e bok atan sözde metal müzik severlerin bir defa daha dinledikten sonra yüzüme karşı 'evet, boktan' demelerini istediğim şarkıdır. yapabilen varsa gelsin arkadaş, bu şarkı herşeyiyle metal müzik tarihine altın harflerle yazılması gereken bir 'şey'.
inişleriyle çıkışlarıyla aşmış bir opeth şarkısı. ulan 13 küsür dakikalık şarkıda insan hiç mi sıkılmaz? sıkılmıyoruz efendim, bıkmadan ve usanmadan dinliyoruz.
partisyonlarıyla, pasajlarıyla dinleye dinleye kafayı çizdiren akıllara zarar opeth çalışması. opeth ileride efsane grup olarak anılacaksa, o efsanenin en ağır tuğlalarından biri de deliverance olacaktır.
sonunda hipnotize edici davul partileri bulunan albümle aynı ismi taşıyan pek güzel bir opeth şarkısı. albümün en iyi şarkısı, kanımca açılış parçası wreath'tir.
ünlü yönetmen john boorman'ın 1972 yılında çektiği, o yıl en iyi film ve en iyi yönetmen dallarında oscara aday olan, "doğal hayat güzellemesi" tadında bir film.
şehirde yaşayan dört ortayaşlı arkadaşın, bir çılgınlık yapmaya karar verip kanoyla bir nehri geçmesini konu alan bir film deliverance. doğaya yabancılaşan insanlar, kasaba hayatının cehaleti ve vahşiliği, dostluk, birliktelik, hayatta kalma içgüdüsü...gibi alt konulara sahip bu filmde, o yılların gözde aktörleri burt reynolds, jon voight, ned beatty ve ronny cox başrolde.
floating on mist
crept up by caverns of my brain
receving no warning
from nothing to a life code
walk with me, you´ll never leave
wait to see your spirit free
tell me how your heart´s in need
as i drown you in the sea
unvinding snares of distrust
your wrist in my face grip
look me in the eye, i´m clear
this is your time
face down beneath the waterline
gazing inteo the deep
from love to death
in a time span for seconds
oblvious to regret
pushed into belif
in liquid cellophane
gasping for air
mercy in my eyes
is the shade of the night
the piercing sounds you make
soaring higher, higer now
and ounce left in my wake
your memory is noting but the scars on me
all over now
forgotten why i need this
standing down
disappear into the obscure
resting days
waiting for new disease
biding time
looked inside insanity
at always burns within
the downward spiral never ends
when driven into sin
your salvation found in a sinner´s deed
the devil guids the day
tells me what to say
pours himself inside
and snuffs the final light
opeth'in damnation albumuyle es zamanli kaydettigi,icinde damnation tarzi sakin sarki bulunmadigi album.
deliverance adli sarki oldukca uzun ve degisken bir yapida bir sarkidir *,a fair judgement ise brutal vokal icermeyen ve muthis sololariyla albumun en basarili sarkisidir zannimca.for absent friends gibi duygu yogunlugu hat safhada bir enstrumental sarki icerir.