filmin büyük bölümünün geçtiği fotoğrafçıyı cahil halkın türbeye çevirme çabası esnasında, ben bangonot atarım mı anadınmı diyen herifi unutamadığım film.
filmde, bir vatandaş başına güneş geçmesi sonucu tarlada bayılır. necla nazır ve tarık akan da başına bir şemsiye açar. adamı bir de köpek yalar ve adam ayılır. bunun üzerine vahlanmakta olan eşi dirildi diye bağırır. necla nazır dirilmedi ayıldı desede, kasabada bu olanlar dilden dile dolaşıp bir hurafe haline gelir. bu sekansıyla beni oldukça güldürmüştür. eğlenceli filmdir vesselam.
1975 yapımı türk filmi. daha hızlı giderek şemsiyeye ulaşmak için otobüstekilerin varlarını yoklarını atarken, aralarda horozların atılmasıyla kahkaya sebep olan filmdir. bir sahne sonrasında da kuzu atıldı, orada koltuklarımızdan düştük.
başrolünde bir şemsiyenin olduğu film. dünya sinema tarihinde ilk ve şimdilik de sondur. holivud bile böyle bir film çekememiştir. şemsiyenin isminin yazılmaması da yapımcı şirketin büyük ayıbıdır.
ne zaman izlenilse yine gülünür, hep gülünür. yeşilçam filmleri arasında çok ayrı bir yeri vardır. zaten filmin ismini genelde unuturum şemsiyeli film derim. o derece şemsiye beynime kazınmış.
necla nazır ve tarık akan'ın başrollerini paylaştığı türk filmi, ayrıca sol başta şarkı söyleyen ablaya her zaman hasta olmamı sağlamış cici kızlar' grubunun döktürdüğü filmdir.
halk bilimi, halk gelenek ve görenekleri, inançlarını yansıtan türk sinema tarihindeki tek filmdir. gerek oyuncu kadrosu, gerek konusu, gerekse içerisindeki halk kültür öğeleriyle her daim izlenesidir.
şu an tam da diyofonun adamın kafasına düştüğü sahne oynuyor. "boşuna uğraşma arkadaş, kaçamazsın"