şimdi gel klavyeden bir harfe bas ve monitörde o harf gözüksün bastığın anda. lan var mı böyle şey be? o harf oraya nasıl gidiyor ki? bit, kilobit, megabit...bu ne lan? açıyorum bilgisayarı(kasayı), vidaları falan söküyorum. bakıyorum içinde post makinalarından çıkan kağıtlar gibi şeyler dolu. bir de, iki üç tane ebatları farklı tahta üzerine konuşlanmış sittin bin tane küçük devrecik midir nedir bilmiyorum, aynı bir mini şehire benzeyen şeyler duruyor. harf marf göremiyorum. klavyeyi söküyorum, tuşları falan çıkarıyorum altlarında bu harflere dair iz yok. klavyenin kablosunu takip ediyorum, kasaya bağlandığı noktaya bakıyorum; orada da bu küçük devreciklerden var. lan peki bu harf nasıl çıkıyor monitörde?? sonra kasadan monitöre giden kabloyu takip ediyorum..yok yine bir şey. söküyorum monitörü..sökemiyorum. kafayı yicem. yere fırlatıyorum iki ayrılıyor monitör enlemesine. içine bakıyorum. yine harf yok. anlamış değilim. nasıl çıkıyor bu harfler?
saatlerdir bulunduğum dairenin sağ sol ve üst katlarından periyodik olarak matkap sesi gelmektedir. daha da ötesini düşünemiyorum. kafa kalmadı lan allahsızlar. tam sustular diyoruz hop, diğer daireden matkap gürültüsü. enerjilerini daha düzgün bir yere sarfetseler, metro falan yaparlardı şu saate kadar.
etrafta görülen davranışı bozuk kimselerin bu hallerinin nedenidir.dogustan degilse çoğu zaman hayatlarını alt üst olaylar yüzünden bu hallere gelmektedirler.
geçenlerde durakta benimle birlikte arabadan başka bir şeyler bekleyen adam gibi. sanki karşısında biri varmış gibi jestlerle mimiklerle samimi samimi hep aynı şeyi anlatması bir dost kazıgını akla getiriyor. yine de aşk acısı daha çok olmalı diye düşünmuyor degilim.