delilik, belki de kişinin saçmalama özgürlüğünü kaybetmesidir. zira en ufak saçmalıkları karşısında bile birileri deliliklerini hatırlatmayı/ima etmeyi iş edinecektir.
bir eksiklik değildir. sadece dünya algıları çoğunluktan farklıdır. çoğunluğa uymayan herşeyde olduğu gibi deliler de yaftalanmıştır malesef. oysa insanoğlu birgün varolmadığını öğrenip, delilere haksızlık ettiğini anlayacaktır.
Son 2-3 senedir memlekette tavan yapan nanedir... Faşolar iyice ırkçılaştı, kemalistler iyice faşolaştı, eskiden ağzını pek açmayan ortalama denyo da kendini politize etti sözüm ona, delirerek tabi... kürt sorunu-feysbuk-harekat-pkk-asker ve "iyi geceler"... kolay gelsin cem-i cümlemize...
'delilik, normalde anladığımız gibi bir hastalık değil, insanın varoluş problemini çözme teşebbüsüdür.' erich fromm
insan bazen düşünüyor; milyonlarca insan kendini dar kalıplar içine kapatmışken ve dünya onlar için sıkıntıdan başka bir anlam taşımazken, gerçekte kim akıllı kim deli?
nilüfer'in
"delilik biliyorum
senle olmak delilik
takılıp kaldım
karşı koymam imkansız
yaşanan yıllarım senden çok daha fazla
hüzünlerim alır gider sevinçlerimi
içimde yılgın rüzgarların ayak sesleri
sende daha yeni yeni kavak yelleri"
şarkısına konu olmuş durumdur.
cok guzel bir Zeynep Casalini sarkisidir. Ilk albumu olan nihayet'in icinde yer alir. Sozlerinin dikkatle dinlenmesi ozellikle onerilir,cunku sozleri sanki bir itirafname gibidir.
ne yaptıgını bilememe hali, bir çıldırış, normalden sapma, anomaliye kayma, kural tanımama, sonsuz cesaret, alabildigine saçmalama ve hezeyan, terkediliş, terk ediş, garipsenme, bilinememe, bilememe gibi sayısının çogaltılması kabil olan olguları ilk anda çağrıştıran muazzam bir fenomen.