bu osmanlı birliği istanbulun fethinden sonra üç dönemden oluşur. ilk dönemde ülkedeki akıl hastalarını hem temizlemek hemde askeri birlik yaparak düşmana saldırıp onları korkutmak amaçlanmıştır. oldukça başarılı olan deliler birliği düşmana korkusuzca saldırdıkları için psikolojik harp olarak kullanılmıştır. zamanla ülkede akıl hastalarının sayıları birlik kurmaya yetmeyince bu birlik lağvedilmiş ve yerine ikinci deliler birliği kurulmuştur.
bu birlikse yetim ve öksüzlerden seçilmiş. seçilen bu askerlere afyon verilerek düşmana saldırtmışlar. tıpkı haşhaşilerde olduğu gibi deliler birliğide ölümden korkusuz cennete ulaşmak amacıyla düşmana tüm güçleriyle saldırmışlardı.
osmanlının sonlarına doğru ise afyon kullanımı kaldırıldığı için yeni birlikler istanbulun fethinde kullanılan eski sisteme geçilmiş. gönüllülük esasına göre kurulmuştur. savaş olmadan önce sıradan bir sivillerken savaş olduğu zaman birliğe gönüllü olarak katılmışlardır. bir insan neden gönüllü ölüme gider diye sorabilirsiniz ama bu son dönem deliler birliği aslında fırsatçılardan oluşurdu, diğer deliler birliklerinden farklı olarak aklı selim insanlardır.
üçüncü dönemdeki birliğe fırsatçılar birliği demek daha uygun olurdu. sebebi ise işsiz, bir baltaya sap olamamış bu kişiler savaşa katılarak savaşı yeni bir başlangıç kapısı olarak görmüşlerdir. savaşta ilk saldıran birlik olduğu için ganimeti alan ilk birlikte başıbozuklardır. meydan savaşalarında katılım çok az olurken fetih savaşlarında katılım çok yüksektir. bunun sebebi ise meydan savaşlarında ganimet olarak kılıç, kalkan, kıyafet şanslılarsa düşman komutanının altın aksesuarlarını alırken fetih savaşlarında altın gibi yağmalanacak bir çok şey vardı. özellikle bazı fırsatçılar ganimet olarak kadınları alabiliyorlardı. bazıları için kadın altından daha değerliydi. bu yüksek motivasyonlu askerlerde son deliler birliğiydi sonrasında 2. mahmut tarafından köyleri yağmaladıkları için lağvedilmiştir. osmanlı devleti sanıldığından çok daha derinlikte bir devlettir. osmanlının bu kadar güçlü olmasının sebebi temelinin sağlam ve akıl dolu sistemler ile kurulmasıdır.
özellikle avrupalıların en çok etkilendiği birlik başıbozuklar olmuşlardır. avrupalı ressamların başıbozuk tasvirleri istisnasız hep kadına tecavüz eden askerler olarak tasvir edilmişlerdir. anlaşılan zamanında başıbozuklardan çok çekmişler.*
Gülbanklarında pirlerinin hz.ömer olduğunu söyleyen askerler topluluğu. Bu yönüyle Alevi-Bektaşi geleneğinden gelen yeniçerilerden ayrılırlar. Tarihte ilk kez Varna savaşında ortaya çıkmışlardır, Mohaç, kanije, estergon, uyvar ve estonibelgrad savaşlarında büyük yararlılıklar göstermişlerdir. 50-60 kişilik bayrak adı verilen küçük birliklerden oluşan deliler yeniçerilerden farklı olarak ocağa girmenin şartı devşirme değil müslüman olmak olduğundan aralarında Türkler de bulunurdu. Eyalet askeri sınıfında olan deliler uç beyine bağlıydı, hudut boylarında keşif, pusu faaliyetlerini icra eden deliler savaş zamanında düşmana ilk hücumu yapar, savaşın gidişatına göre belli mevzilere ani ve etkili saldırılar düzenler, padişahın bizzat katıldığı tören ve merasimlerde ise sultanı korurlardı.
Delilerin bu derece ünlenmesinin en büyük sebebi ise kılık kıyafetleriydi. Ayı, aslan, kaplan, leopar, kurt gibi yabani hayvanların postlarını örtünürler, sırtlarına yırtıcı kuşların tüylerinden kanatlar takarlar, şakaklarına ve alınlarına hançerle yara açıp uzun tüyler takarlardı.
Delilerin diğer askerler gibi rütbe, taltif işaretleri olmazdı, doğal olarak pek çok savaşa katılmış olanlarının yüzlerinde, kollarında, göğüslerinde ve sırtlarında başta kılıç olmak üzere envai çeşit silahın derin yaralarının izi olurdu, bu yüzden eski delilere gedikli denirdi.
türkler objektif film yapamıyor. kahramanlık filmi dahi olsa birazcık grilik bırakmak lazım karakterlerde.
tamamen iyi ya da tamamen kötü filmler artık tarihe karıştı. bir tek eski starwars filmlerinde kabak tadı vermiyor artık bu tarz senaryolar. o da evren kurgusu tamamen öyle diye ki ondan bile bir serinin beyazı diğer filmin siyahı (bkz: anakin skywalker)
yani bir iki eh işte diye bileceğin savaş sahnesi köhne karakter ve senaryo içeren bir film zamanına yazık.
Akılları bizden farklı çalışan kimseler. şehirlerin kozmopolitleşmesi, mahalle hayatının nostalji unsuru hâline gelmesi, bütün her yerde motorlu taşıt trafiğinin yaya davranışlarına baskın çıkacak şekilde üstünlük sağlaması, kapıları tanrı misafirleri için ardına kadar açık bahçeli evlerin yerinde korunaklı yüksek binaların bitmesi gibi gelişmeler, hepimizden önce toplumun vicdanına emanet olan delileri etkiledi. sokağa salındığı takdirde karnı doymayan ve can güvenliği kalmayan bu kimseler nihayet câmi ve türbelerde hayata tutunmaya çalışmıştı. heralde doksanlarda meczupsuz cami, imamsız cami kadar azdır. cami cemaatleri delilere can suyu verdi. avluların yeni nesil kentlerde betondan ve motordan arındırılmış görece geniş bir alan teşkil etmesi, musallîlerin ibadet neşesi ve şefkatle yaklaşması, emeklilerin, torunların, işsizlerin, düşkünlerin insan canlısı ilişkiler için artı vaktinin olması en çok kedilerle delilerin hesabına geliyordu, buralar hayli zaman yurt edinildi. bugün hâlâ sosyal hayatta deli popülasyonunun en yüksek olduğu yerler câmilerdir. (üsküdar örneğinde valide-i atik, mustafa devati ve hüdayi camii) ne var ki bu sahada da mevzi kaybedilmiş, direniş başarısızlığa uğramıştır. camiler lokal ve kısıtlı alanlardan daha uzakları kuşatamadı. asansör, yol, trafik ve şehir eşkiyaları delinin camiyle bağlantısını gittikçe zayıflattı. delilerimizin kimi yaş haddinden gitti, kimi metruk bir eve hapsedilip ağzı bağlandıktan sonra aylarca grup tecavüze uğradıkları yerden çevreye yayılan leş kokusuyla çıkarıldı, kimisi de ebeveynleri korku ve endişeyle eve kapatıp delice, çılgın işler yapma imkânını elden aldığı için engelli vatandaşlara dönüştü.
Çok geç oldu ama yeni izledim. O kadar eleştiri, o kadar kötü yorum almış bir filme bakayım dedim. Gerçekten şu sonradan yapılan "Kara Murat" filminden daha mı kötü diye... insanların yanıldığını anladım. Ha belki benim zevkim bilmiyorum ama bana göre şu son yıllarda yapılmış en kaliteli Türk Filmi. Neden mi? Hemen anlatıyorum.
Öncelikle filmde çok çok çok fazla şamanik öğeler var. Yetkin Dikinciler'in canlandırdığı "Baba Sultan" karakteri zaten bir Kam (Şaman). Milliyetçi öğeler elbette var. 7+1 kişi olarak yola çıktıkları kişilerden birisinin ismi Mübariz (isim bilerek seçilmiş gibi, Mübariz ibrahimov kim bilmiyor iseniz okuyup hayran kalın), o dönemin Tebriz topraklarından gelme sanırım. O aralar Osmanlı ile bir bağlantısı yoktu tabi o toprakların ama o da içine eklenmiş bir motif. Diğer Mübariz'in çırağının ismi Adsız. Nihal Atsız ile alakalı ve ilgili değil. Ocakta yeni olduğu için bir ismi yok. Kıyafetler döneme aşırı şekilde uygun. "Abi adamda kanat var nasıl uygun" derseniz eğer o dönemde "Deliler" sınıfı kanat, ayı başlığı, kurt postu vs gibi şeyler giyerlerdi. Düşmanın gözü korksun diye. Çünkü; kendileri en önde savaşan birliklerdi. Bir nevi o dönemin Bordo Bereli dediğimiz asker sınıfı. Hani kafayı tek tokatla patlatma dedikleri olay var ya o işte "Deliler" sınıfında olan bir olay. Bir nevi Akıncı misali ama onlardan daha önce gidip yolları açan, temizleyen birliklerdi.
Arada sırada adamların durup poz kesmesi biraz darlayabiliyor. Abartı 6 kişi 500 kişiyi alalım diye bir olay kesinlikle filmde yok. Zaten sürekli Kam Baba Sultan yardım ediyor. "Deliler" Müslüman fakat şamanik ruhları çok ağır şekilde öne çıkıyor. Bozkurt olsun, Kam büyüleri olsun, efsunlar olsun hepsi var.
Diriliş Ertuğrul gibi değil. 50 bin çadırla Anadolu'ya gelen Kayı Obası dizilerinde bir avuç. Henüz çoğunluğu Göktanrı Dini yaşarken hepsi birden ilk bölümlerde Cuma Namazı kılıyordu. Zaten mantıken düşününce Kayı bir avuç insan olamaz. Birkaç bin zaten olamaz. Kadınları, çocukları ve elden ayaktan düşmüş yaşlıları hariç gerisi erdi. Zaten Osman Gazi birebir Doğu Roma imparatorluğunun birlikleri ile savaştı. Direkt olarak Bizans Orduları ile savaşan bir Oba ufak olamaz. Neyse konumuz bu değil. Film Cidden izlemeye değer. Fetih 1453, Yeni Kara Murat gibi filmler ile kıyaslarsak çok çok çok üstte kalıyor. Senaryoda evet biraz saçma kısımlar var. Sonu vs gibi. Hani o adam öyle ölmedi ki diyebilirsiniz. Fakat koskoca Truva filmi yapıldığında Aşil, Truva içinde ölüyor. ilyada destanında ise Odyseus at fikrini Aşil'in ölmesi üzerine düşünüyor. Ve Truva düşerken Aşil zaten yok. 300 Spartalı filminde ordular öyle haftalarca falan tutuluyor ama gerçekte ise çok çok kısa bir süre. Öyle yüksek zaiyat verilmiyor. Sadece geçit kapatılıyor ve geçiş engelleniyor. Ardından Pers ordusu Leonidas'ın 300 askeri ve yanlarına katılan diğer binlerce askeri katlediyor. Bunun üzerine zaten yola çıkmış olan Yunan Ordusu Persleri bozguna uğratıyor.
Spoiler vermeden filmi anlatmaya çalıştım. Gerçekten izlenesi. ilk 15-20 dakika "Ulan herif hep hikaye anlatıyor baydık" diye bırakmayın. Devamı gerçekten güzel. Öyle abartılı savaş sahneleri yok. Kimse süper kahraman değil. Vlad bu filmde çok koyu Hristiyan olarak gösterilmemiş. Papa'ya oynarken aynı zamanda Hristiyanlığı reddetmiş olması vs gayet güzel gösteriliyor. Zırhına takılmayın. Orduyu mecburen din kisvesi altında ölüme götürmek daha kolay oluyor tabi. Ama ben bu kadar ağır bir Şaman kültürü görmeyi beklemiyordum. Ha son sahnelerde olan durmadan patlamalar biraz gereksiz olmuş onu da ekleyeyim. Az çok tarih bilgisi olan filmi sevecektir. izleyin, izletin.
An itibariyle 6 saat önce izlediğim film. Yönetmen süper bir başyapıt çıkarmış ancak filmde bazı bölümler biraz sıkıcı ilerliyor onun haricinde on numara. Son dakikalarında 2.Sinin çıkacağını bildiriyor. izleyin efendim.
Az önce izledim geldim. Evet. infinity war çakması bir açılış yaptı. Final fight gereksiz efektlerle bok edilmişti. Bir de ufak detaylar. Onun dışında güzeldi. At sürmek güzel şey yine gaza geldim. Bazı müzikleri de çok güzeldi. Evet.
Afişinde Dönem filmi çekmenin tek şartının göze eyeliner çekmek olduğu sanrısıyla kamera karşısına koşan bir sürü geçkin aktörün olduğu film.
Afişi kadar komik olacaksa izlenir.
olmuş film.
hem de 10 numara 5 yıldız olmuş. bayıldım.
gidin mutlaka izleyin.
az evvel çıktım sinemadan.
akp yandaşlarının çektiği arap yalakalıkları ve arap öğeleri ile dolu namazlı, allahlı, ağzına kadar islami öğelerle dolu film ve diziler o kadar bıkkınlık vermişti ki, bu film ilaç gibi geldi.
türk tarihi araştırıldıkça, insanlar ilgi duydukça bizim kahramanlık hikayelerimiz, destanlarımız batının hikayelerine 100 basar.
zamanı geldikçe bunun örnekleri de çoğalacaktır inşallah.
işte deliler filmi de türklerin tanrı millet (bkz: tengir budun) olduğunu, türklerin allah'ın askerleri, allah'ın orduları olduğunu gayet güzel işlemiş.
--spoiler--
deliler filmi gerçek türklüğü, türk töresini, türk adetlerini anlatıyor.
osmanlı döneminde geçiyor ama gök tanrı inancı, alevi-bektaşi deyişleri, şaman davulları, şamanlar(baba sultan, kuman gibi...) var.
bozkurt başlı kılıç var, bozkurt var, düşmana saldırırken zülfikarlı sancak açan deliler var.
delilerin baş karakterinin adı gökkurt...
daha nolsun yahu?
gökkurt'un yol arkadaşları ise aşkar, mübariz, suskun, çebi, kongar ve adsız...
vlad tepeş rolü yalnız erkan petekkaya'ya uymamış.
daha iyi bir karakter, daha doyurucu bir karakter olabilirdi o rol için.
fatih rolü de çok pasifti.
ama baba sultan rolündeki yetkin dikinciler çok başarılıydı. keşke daha çok zaman alsaydı filmde...
--spoiler--
dediğim gibi ben çok beğendim.
mutlaka gidin izleyin, şiddetle tavsiye ediyorum.
ha bir de ağlatan spoiler vereyim(bu sahnede herkes ağladı salonda);
Bundan sonra dalga gecmemeye karar verdiğim insan topluluğu.
Kim bilir ne sorunları vardı iplemediler psikoloğa psikiyatriste gitmediler ilerledi ve başlarına bu geldi.