delil

entry13 galeri1 video1
    13.
  1. örneğin; dünyadaki nimetlerin (güneş, ateş, hava, su ve yiyecekler gibi) allahın varlığını kanıtlaması gibi işaretler birer delildir.
    0 ...
  2. 11.
  3. Kimsenin * inkâr edemeyeceği alâmet, işâret, nişan.
    0 ...
  4. 11.
  5. tankurt manas'In bir parçasıdır.
    1 ...
  6. 10.
  7. 9.
  8. "delil yokluğu, yokluğun delili değildir." *
    2 ...
  9. 8.
  10. kimin yaptığı, ya da neden yapıldığı belli olmayan, ve de nedeni aranan; metaların, ya da nesnelerin ne olduğunu bulmak için baş vurulan en küçük iz.
    0 ...
  11. 7.
  12. şüpheleri daha da artıran şey...
    1 ...
  13. 6.
  14. Derman arardım derdime, derdim bana derman imiş,
    Burhan arardım aslıma, aslım bana burhan imiş!..

    Sağı solu gözler idim, DOST yüzün görsem deyu,
    Ben taşrada arar idim, ol can içinde CAN imiş!..

    Öyle sanırdım, ayrıyam; DOST ayrıdır, ben gayriyam
    Benden görüp işiteni, bildim ki ol canan imiş!..

    Savm-u salat hac ile sanma biter zahid işin,
    iNSAN-I KAMiL olmaya, lazım olan iRFAN imiş...

    Mürşid gerektir bildire, Hak'kı sana hakk-el yakın
    Mürşidi olmayanların bildikleri güman imiş

    Her mürşide dil verme kim yolunu sarpa uğratır
    Mürşidi kamil olanın yolu gayet asan imiş.

    işit Niyazi'nin sözün, bir nesne örtmez Hak yüzün
    Hak'tan açık bir nesne yok, gözsüzlere pinhan imiş!

    Niyazi Mısri

    burhan: delil
    savm-u salat: oruç, namaz
    zahid: çok ibadet eden
    güman: zan, þüphe
    dil: gönül
    asan: yüce, açık, ferahlatıcı
    pinhan: gizli
    2 ...
  15. 5.
  16. 4.
  17. ispatı gerekli olan vakıaların vuku buldukları veya bulmadıkları hususunda hakimde kanaat yaratmak için başvurulan araçtır.
    1 ...
  18. 3.
  19. Meçhûlü keşfetmekte ve malumun sıhhatını isbat etmekte vasıta ve âlet ittihaz olunan husus
    1 ...
  20. 2.
  21. polislerin suçluları içeri tıkmak için gözünü kırpmadan aradıkları şey.
    2 ...
  22. 1.
  23. aranılan şeye ulaşmaya yarayan iz, emare. (bkz: kanıt)
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük