kara harekatının yapıldığı şu günlerde bir çok aydından daha net konuşan ve neredeyse hepimiz "bülent ersoy'uz" dedirdecek reyting aldığını düşündüğüm pop ortamda güzel ses çıkaran hali.
hömünü hömünü şeklinde sesler çıkararak hayatını idame ettirmeye çalışanların neredeyse idam edecekleri medyatik hatunun bitirim versiyonu.
Evet, birçok insan bu şehitlik, vatan, millet, sakarya masalına artık inanmıyor. Herkes çocuğunun bok yoluna gittini düşünüyor. Sadece bülent Ersoy değil, halkın içindeki sıradan insanlar arasında da çocuğunu askere göndermek istemeyen bir yığın insan var, kimse kusura bakmasın. Herkes, milletvekillerinin çocukları neden gitmiyor diye düşünüyor, sözde elit zümreler bu vatanın fertleri değil mi diyorlar. Onların ayrıcalığı ne diye düşünüyorlar, fakir fukara çocuğu bir takım şerefsizlerin maddi menfaat uğruna yarattıkları pkk illeti yüzünden telef olup giderken, zengin piçleri neden gününü gün etmektedir? Onların ayrıcalığı nedir? Ceplerindeki üç beş kağıt parçası mı?
Böyle düşünüyor insanlar. Haklılar da. Bu ülkede terörden nemalanan kesimler var. Maddi menfaat uğruna canları hiçe sayanlar, bozuk para gibi harcayanlar var. Onlar ortalıkta elini kolunu sallaya sallaya gezip ahkam keserlerken, birilerinin canı ciğeri bok yoluna giden niyazi moduna girmektedir.
Kurtuluş Savaşı ile terörle mücadeleyi karşılaştırıp aynı kefeyi koyan dürrükleri de ayrıca kucaklayıp bağrıma basmak istiyorum.
(bkz: Gel amcanın kıllı göğsüne)
eğer buradaki delikanlı gerçek anlamda kullanılmışsa yanlıştır.netekim bülent hanım'ın pembe nüfus cüzdanı vardır ve bu memlekette kadınlara delikanlı diye bir niteleme yapılmamaktatır.
zaten kendisi bacağına iğne batınca bile aylım baylım geçiren 120 kiloluk * bir şahsiyettir.iş bu nedenden ötürü kadınların cesaretini,azmini ve kararlılığını ifade etmesi muhtemel benzer sıfatlara da layık değildir.yok eğer kastedilen bülent hanım'ın siyasi duruşuysa bu çıkışı hep fakirlerin çocukları ölüyor karı haklı hebehöbö diye nitelendirenlere şunu sormak isterim?be güzel kardeşim bülent ersoy ömründe bir gün senin benim gibi halk otobüsüne binmiş,bursa ayazında akutik pnomoni mi olmuş ki vır vır ötmektedir.hadisenin özünde bülent hanım demagoji yaparak kitlelerin hassasiyetini kendi şahsi menfaati uğruna kullanmaktadır.ulan aynı bülent ersoy dağlıca baskını ertesi kameralara kişnemiyor muydu?o gün dedi mi sevgili seyirciler bugün acımız büyük beni bağışlayın yayına çıkamayacağım.işte kapitalizm böyle bişey adama* ne söyleyeceğini şaşırttırır.
edit:ah bi ikinci bi turgut özal vakası yaşansa,malum kişiler pembe nüfus cüzdanlarına kavuşsa da ibnelerin şerefini lekelemeden tartışsak bazı şeyleri.
hadi bakalım saldırın bülenr ersoy' a cinsiyetinden dolayı, birde soruşturma başlatın.
bir bakalım bülent ersoy ne demişti,ne yaptıda 4 koldan üzerine geliniyor.
bülent ersoy' a soruşturma açılmasına neden olacak sözleri:
"Eğer çocuk doğurmuş olsaydım; birileri masa başında 'Sen bunu yapacaksın, o da bunu yapacak' diyecek, ben de doğurduğum çocuğu toprağa vereceğim. Var mı böyle bir şey? Bir çocuğun ne demek olduğunu ben sizler gibi bilemem. Ben anne değilim, hiçbir zaman da olamayacağım. Ama insanım; insan olarak onları toprağa vermek... O anaların yüreğinin nasıl alev alev, cayır cayır yandığını ben anlayamam, ama anneler anlar. Bu normal şartlar altında bir savaş değil. Orası yazıyor, herkes de onu oynamak mecburiyetinde kalıyor. Entrika var bunun ucunda, entrikalarla başa çıkamaz''
her ananın, en önemlisi insanın yaşamak istemediği ölümü istemediğini,ne olduğu belli olmayan bir savaşa çocuğunu göndermek istemiyor.
yılma bülent ersoy.