emrah serbesin vasat bir romanıdır. evet bunu üzülerek söylüyorum ama beğenmedim belki de bundan hemen önce okuduğum erken kaybedenler kitabından dolayı beklentim yüksekti. sizde beklentiniz düşük tutarak okuyun bakalım nasıl olacak.
Geziyi anlatıyorsun mutlaka içinde yüklü siyaset olacak çünkü böyle bir romanda 1 aylık süre var, siyasete girdin mi o bir aya derinlemesine girmiş olursun.
bugün kendi kendi söylediğim sözlerin sahibi kitaptır.
Çağlar; Evladım, hayat pastasının lezzetli dilimleri başka yerlerde kalmış, bugün senin payına düşen yalnızlıktır, acıdır, çamurdur ve boktur. Buna alış artık. Alış oğlum. Alış ki daha fazla üzülme.
Emrah Serbes'in kitap kurdu tanıdıklarımın tavsiyesi ile alıp okuduğum ve oyuna gelmekten korkarken kendi oyunumuza davet ettiklerimize yapabileceklerimiz hakkında aynı korkuyu hiç duymayız başlığıyla http://tayfunsurucu.wordp...yni-korkuyu-hic-duymayiz/ şeklinde blogumda yorumladığım kitabı.
emrah serbes'in yeni kitabı. bu adamın çok büyük bir hayranı olmama rağmen bu kitabını hala okuyamamamın üzüntüsünü yaşıyorum. okumadan yinede muhteşem bir kitap olduğuna eminim. en yakın zamanda okuyup buraya düşüncelerimi yazıcam.
--spoiler--
En büyük aşklar bitiyor, bir pet şişe beş yüz yıl yaşıyor, peki sen şimdi niye öldün ki martıcık? Elektrik gelince mumları kim üfleyecek şimdi? Sabah olunca sinek ilacını fişten kim çekecek? Kim kapatacak ruhlarımızdaki o derin çatlağı? Yaralanan gururlarımızın acısını kim hafifletecek? Sıra ne zaman mutluluğa gelecek ya da iyiliğe ve adalete?
--spoiler--
Çağlar ve mikrop karakteri arasında gecen diyakoglarin benzerine 17 yaşında ben de sahiptim. Ergenligin belki de en guzel donemleriydi. T.C sinem uzun karakteri gibi bi arkadasim bile vardi hatta. Tek eksik kız kardeşim yoktu. Olsundu.
Yeralti edebiyatını cidden seviyorum. Murat Menteş ve Emrah Serbes gerçekten sahip çıkılması gereken yazarlardan.
bence kitap harika. bu kitapta emrah serbes farklı bir çizgi yakalamış. kitabın içeriği beni çok şaşırttı ve güldürdü. parti isimlerini açık açık yazmaması da çok hoşuma gitti (dedemi kanser eden parti ve her şeye başka bir şey diyen parti v.b.). kitap çok özgün olmuş bence. devamını bekliyoruz..
çi: çağlar beni gerçekten seviyor musun?
ça: tabi ki de seviyorum aşkım. o nasıl soru?
çi: galiba senden başka kimse beni sevmiyor. dişleri telli diye efekan'ı sevdim. o bile beni sevmedi.
tek başına da kalsam,dünyanın bütün hükümetleri ve onlara oy verenler bana karşı da olsa, dünyanın bütün hükümetlerine karşı ayaklananlar ve onlara destek verenler bana karşı da olsa; bütün dünya,yedi milyar küsur insan tek tek bana karşı ve gıcık da olsa, Hindistan ormanlarındaki filler bile bana gıcık olsa, bir tek kız kardeşim hak versin bana. bu avutur beni, yeter bana, bütün acılarımı dindirir."
Ne zaman kendimi işe yaramaz bir pislik gibi hissetsem bizim belediyenin arıtma tesisine giderim, boka dönen hayatımı orada arıtabilirmişim gibi. Atık kazanlarının ve havuzların arasında dolaşırım biraz, girdisine çıktısına göz atarım çevredeki alet edevatın. 'Çağlar,' derim kendime, ''evladım, hayat pastasının lezzetli dilimleri başka yerlerde kalmış, bugün senin payına düşen yalnızlıktır, acıdır, çamurdur ve boktur. Buna alış artık. Alış oğlum. Alış ki daha fazla üzülme.''
Yaşından büyük sorumlulukların altında ezilen ayrılmış aile mağduru sevginin her zerresine aç taşralı ergen romanı. Başta yavan gelsede sonra hoş bir tat bıraktı. Geziyi iyi bağlasa da romanın bütünü içinde biraz havada kalmış o kısımlar.
